CHP'li vekillerden Gül'e mektup
Abone olCHP'li Aslanoğlu ve Kuşoğlu, sağlıkta kamu-özel ortaklığını içeren kanunu onaylamaması için Cumhurbaşkanı Gül'e mektup gönderdi
Aslanoğlu ve Kuşoğlu mektupta, 21 Şubat'ta TBMM Genel Kurulu'nda
kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile
Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun
ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun'a yönelik endişelerini kaleme
aldı.
Kanunun önemli sakıncalar taşıdığının savunulduğu mektupta, Danıştay'ın verdiği kararda ''...sözleşmenin niteliği ve kapsamına ilişkin temel belirlemeler yapıldıktan sonra, belirlenen konulara ilişkin ayrıntıların düzenlenmesinin yürütmeye bırakılması gerekmektedir'' denildiği ifade edildi. Mektupta, buna rağmen sağlık yatırımlarında en az 6 sözleşme düzenlenmesi bir vaka olmasına karşın, tek bir sözleşme var gibi basit düzenleme yapılmasının, anayasaya aykırı olduğu belirtildi.
Mektupta, şu görüşlere yer verildi:
''Diğer taraftan çok önemli görerek bu mektubu yazmamıza neden olan ve sizin de gözünüzden kaçmayacak olan sakınca, yasanın 13. maddesi ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna eklenen 8/A maddesinde '...finansmanın ve varsa bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dahil olmak üzere mali yükümlülüklerin...' demek suretiyle miktarı, vadesi ve ne olduğu belli olmayan bir çok mali yükümlülüğün Hazine garantisi kapsamına alınmasıdır. Bu Hazine'yi gereksiz, gerekçesiz ve tutarının ne olduğu belli olmayan bir şekilde riske sokmakta ve yabancı yatırımcılara imtiyaz tanımaktır. Hiçbir bağımsız devlet miktarı, vadesi, şekli önceden belli olmayan bir borcu kabul etmez.
Yasanın TBMM'den tüm uyarılarımıza karşın bu şekilde
geçmiş olması Hazine açısından çok önemli bir risk oluşturduğu gibi
ayrıca Türkiye açısından da kapitülasyon niteliğinde sakınca
taşımaktadır. Örneğin, sağlık alanında Exim kredisi ile yurt
dışından alınan bir cihazın sigorta poliçesi üzerinden yapılan ve
miktarı belirsiz zincir türev ürün maliyetleri hiç gereği yokken
Hazinece üstlenilebilecektir. Türev ürün koşulu, konusu yasanın
'Bedel' başlıklı maddesinde ayrıca kur ve faiz değişimlerini
kavrayan eskalasyon maddesi olmasına rağmen getirilmiştir. İlk
bakışta ülkemizin kalkınmasında yüksek yatırım ihtiyacının
finansmanını kolaylaştırmak için düşünülen bu sistem, kamu
maliyesinin en ufak sıkışıklık yaşadığı dönemlerde Hazine'nin baş
belası olabilecektir. Mali disiplini tahrip edecektir. Böyle bir
skandal yasayı onaylamayacağınız düşüncesini taşımakla birlikte bu
anımsatma mektubunu yazarak görevimizi tamamlamayı arzu
ettik.''