CHP'li vekiller Balbay ve Özkan'ı anlattı
Abone olCHP İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda Balbay ve Özkan'la ilgili ilginç açıklamalar yapıldı.
Silivri Cezaevinde tutuklu
bulunan, ''Ergenekon'' davası sanıkları Tuncay Özkan, Mustafa
Balbay ve İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek ile görüşen CHP
milletvekillerinden ilginç açıklamalar
geldi.
CHP İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya, Silivri Cezaevine giden CHP heyetindeki Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve Kırklareli Milletvekili Tansel Barış katıldı.
TECRİT EDİLDİLER
Toplantıda konuşan Şahin Mengü, Özkan ve Balbay'ın tutukluluk
hallerinin, ''tecrithane'' olarak nitelendirilebilecek şartlarda
devam ettiğini söyleyerek, ''Bu iki gazeteci, cezaevinde
suç işleyenlerin ya da AIDS gibi hastalıkları olan insanların
tutulduğu, tecrit edildiği bir mekana konulmuşlardır''
dedi.
BATTANİYEYİ AÇIK KAPATMAK İÇİN
KULLANIYORLAR
Mengü, cezaevinde, iki gazetecinin yaşamları için gerekli insani
şartların mevcut olmadığını ifade ederek, ''Odanın
havalandırması, avlu gibi boşluğa bakan bir yerde ve 4 parmak
açıklığındadır. Cezaevi idaresi 2 adet battaniye vermiştir. Balbay,
bir battaniyeyi bu açıklığı kapatmak için kullanmaktadır. Özkan ise
aynı şartlar yüzünden gece saat 04.00'e kadar soğuktan titrediğini
ifade etmektedir'' diye konuştu.
Balbay'ın kaldığı koğuşa 3 gün içinde 19 kez tamirat için
gelindiğini aktaran Mengü, ''Bu şartlarda yaşayan
gazetecilerin can güvenliği tehlike altındadır'' dedi.
Mengü, iki gazetecinin koğuşuna 28 Şubatta gelen cezaevi yöneticilerinin, nakillerinin yapılacağını söylediğini belirterek, ''Bu gazeteciler neden nakil olacaklarını sorduklarında, 'Bu karar Ankara'dan geldi. Ne bakanlar ne cezaevi yönetimi bir şey yapabilir' cevabını almışlardır. Asıl yapılmak istenen, bu iki gazeteciyi birbirinden ayırıp, tecrit etmeye çalışmaktır'' ifadesini kullandı.
Balbay'ın, Türk basınının olaylara daha geniş bir perspektiften bakması gerektiğini kendisine aktardığını söyleyen Mengü, ''Biz de artık siyasetçi olarak yaşananlara 'Ergenekon 1-2' olarak değil, 'Silivri davaları' olarak bakmaya mecburuz. Çünkü orada Türkiye'nin yazarlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı bilinçli, hedef tespiti yapılarak bir yıpratma ve itibarsızlaştırma hareketi yapılmaktadır'' dedi.
Mengü, Türkiye'de vahim şeyler olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
''28 Şubat günü o cezaevinde gardiyan ya da idarecilerden bir tanesi sağduyulu davranmasalardı, bugün o iki ismi görebilir miydik bilemiyorum. İsmini bile bilemedikleri, sadece alt dişleri olmadığını gördükleri bir müdür muavini, orada bulunan gardiyanlara 'Girişin' talimatını iki defa vermiştir. Devletin himayesine bırakılan bir insana 50 kişi saldıracaktır. Neden nakledildiklerini sorduklarında aldıkları cevap bu olmuştur.''
''GÜNLERDİR GAZETE OKUMUYORLAR''
Cezaevindeki sağlıksız koşulların yanı sıra Balbay ve Özkan'ın bazı isteklerinin de reddedildiğini söyleyen Mengü, ''Balbay'ın yanında 2 bin civarında kitap var, ancak o kitapları 'Bunlar sana çok' diyerek kendisine vermiyorlar. Son günlerde ilk gazeteyi bizim sayemizde okudular'' dedi.
Mengü, cezaevindeki koşulları TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna bildirdiklerini belirterek, ''İki tane tutuklu, 'Tecrit edildik' diye bağırıyor. Ancak Sayın Üskül ilgilenmeyeceğini söyledi. Kaldı ki, bu insanlar cezaevindeki bir kitaptan bile rahatsız durumdalar'' ifadesini kullandı.