CHP'li vekilden kürsüde ilginç eylem

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Çıldır'da cezaevi, askerlik şubesi ve adliyenin kapatılmasını protesto etmek amacıyla TBMM Genel Kurulu kürsüsünde ceket ve kravatını çıkardı, pankart açtı.

Öğüt, Madalya ve Nişanlar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin, TBMM Genel Kurulu'nda doğrudan gündeme alınmasına dair önerisi üzerinde söz aldı.

Konuşması sırasında ceketini ve kravatını çıkartan Öğüt, ceketini yere, kravatını da kürsünün üzerine attı.

Öğüt, Türk Bayrağı ve asker fotoğrafı bulunan ve üzerinde “Ardahan Çıldır'da doktor yok, Öğretmen yok, cezaevini kapattınız, askerlik Şubesini kapattınız, Göç başladı, sınır boşalıyor. Ermenistan sınırındaki Çıldır İlçesi'ni boşaltarak topraklarımızı Ermenistan'a mı vermek istiyorsunuz? Sınır illerimiz; Kars'ta Akyaka, Susuz, Digor ve Selim ilçelerimizin, Ardahan'da Çıldır ilçemizin adliyelerinin açılmasını istiyoruz” yazılı pankart açtı.

Ensar Öğüt, konuşmasının ardından, ceket ve kravat ile pankartı alarak yerine oturdu. Ak Parti'li milletvekilleri laf atarak Öğüt'e tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu da davranışının uygun olmadığını belirterek, Öğüt'ü uyardı. Öğüt'ün önerisi kabul edilmedi.

CHP'NİN GRUP ÖNERİSİ KABUL EDİLMEDİ

Genel Kurul'da, CHP'nin, Ankara'da metro çalışmaları sırasındaki ortaya çıkan göçüğün araştırılmasını öngören grup önerisinin bugün görüşülmesi ele alındı.

Öneri üzerinde konuşan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Ankara Metrosu'nun “ibretlik bir öyküsü” bulunduğunu belirterek, aynı anda 3 hatta başlanmasının hata olduğunu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in altından kalkamadığı için metro işini Ulaştırma Bakanlığı'na devrettiğini söyledi.

Metro'da meydana gelen göçüğün ardından yapılan tespitlerde facianın boyutlarının büyük olduğunu ileri süren Gök, “Trafiğin yoğun olduğu saatlerde yaşansaydı facia daha büyük olacaktı. Metronun uluslararası standartlara uygun yapılmadığına ilişkin ciddi bilgiler var. Metronun bundan sonra sağlıklı yürümesi için ciddi araştırma yapılmalı. Gökçek, yine topu Bakanlığa atmıştır. Melih Gökçek'in fendi iktidarınızı yenmiştir. Gökçek'in bu aymaz tavrı Bakanlığa pahalıya mal olacak” diye konuştu.

Ak Parti Rize Milletvekili Nusret Bayraktar, öneri aleyhinde konuşurken, metro yapımının belediyeden Bakanlığa devredilmesinin ardından 15,5 kilometrelik Kızılay-Çayyolu hattının yapımının Ulaştırma Bakanlığı'nın kontrolü altında 2 yılda bitirilmesi için İspanyol-Türk konsorsiyumuna verildiğini anlattı.

Uzun yıllardır süren hattın alt yapısında gaz, su, elektrik hatlarının geçtiğini, bu nedenle teknik çalışmaların yapılması gereğine işaret eden Bayraktar, “Yaşananlardan Gökçek'in ve Bakanlığın sorumlu görülmesi haksızlık olur. 22 Haziran'da 2 metrelik göçük olmuş, bir vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Elbette bu tip riskli bölgelerdeki çalışmalar dikkatle takip edilmeli. Çalışmaların uzman kişilerce gözden geçirilmesini sağlamak üzere proje üzerinde yeni bir çalışma başlatılmıştır. Olaya teknik olarak el konulmuş, ayrıca savcılık kovuşturma başlatmıştır” dedi.

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş da öneri lehinde yaptığı konuşmada, “Ankara sahipsizdir, bir başkente yakışmamaktadır. Şehrin master planı yoktur. Ankara'nın sorunlarını konuşmak için Meclis'in mi çökmesini bekleyeceğiz? Bitirilmeyen Ankara Metrosu'nun yapımı mutlaka sorgulanmalı” dedi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise Türkiye'nin iş kazalarında şampiyon olduğunu savunarak, mutlaka makul seviyelere çekilmesi gerektiğini söyledi. Soru önergesine verilen yanıtta, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kullandığı Hazine destekli dış kaynaklı kredinin 1 milyar 450 milyon dolar, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin ise 32 milyon dolar olduğunun bildirildiğini ifade eden Tan, “Ankara, Diyarbakır'ın 4 katı büyüklükte ama kullandığı dış kaynaklı kredi 453 kat fazla...Haksızlık ve zulüm burada. Kim ne iş yapıyorsa imkanlar adil dağıtılmalı, işler doğru düzgün yapılmalı” görüşünü ifade etti.

Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Genel Kurul'da daha sonra, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören “Torba teklif”in görüşmelerine geçildi.