CHP'li Topuz'a AKP'den sert yanıt

AK Parti Grup Başkanvekili Haluk İpek, "CHP, her türlü konuyu ve sorunu siyasal bir sorun olmaktan çıkararak bir rejim sorununa dönüştürme gayretindedir. Her meselenin siyaset alanı dışına taşınması ve bu şekilde takdim edilmesi Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizliktir. Siyaseti zayıflatmak ve demokrasiyi zehirlemek demektir. CHP maalesef bugün siyaseti halkımızın yararına hizmet üretmek için değil halkımızın zararına kriz üretmek için kullanmaktadır" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Haluk İpek, akşam saatlerinde TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz açıklamalarını değerlendirdi. "CHP Grup Başkanvekili Sayın Ali Topuz'un bugün yaptığı basın açıklaması, Türk demokrasisi ve çağdaş siyaset açısından büyük bir talihsizlik olarak görülmelidir" diyen İpek, şunları kaydetti: "Bir siyasetçinin neler yapmaması gerektiğine dair her türlü kötü örneği Sayın Topuz bugünkü açıklamasıyla vermiştir. CHP'nin her türlü konuyu ve sorunu siyasal bir sorun olmaktan çıkararak bir rejim sorununa dönüştürme gayretindedir. Her meselenin siyaset alanı dışına taşınması ve bu şekilde takdim edilmesi Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizliktir. Siyaseti zayıflatmak ve demokrasiyi zehirlemek demektir. CHP Maalesef bugün siyaseti halkımızın yararına hizmet üretmek için değil halkımızın zararına kriz üretmek için kullanmaktadır. CHP'nin demokrasiyi özümsemiş bir siyasal parti gibi davranmak yerine bir kriz üretim merkezi gibi çalışması son derece yanlıştır. CHP hem Türk siyasetini hem de kendisini tüketecek bir siyaset tarzı gütmektedir. CHP rejim üzerinden siyaset yapma alışkanlığını artık terk etmelidir. Çünkü bu tavrın hiçbir inandırıcılığı olmadığını milletimiz iyi bilmektedir." İpek, AK Parti'nin kuruluşundan itibaren hukuki ve siyasi meşruiyete dikkat çektiğini, söylem ve eylemlerinde bu zeminde ürettiğini belirterek, şunları söyledi: "AK Parti bugün hem hukuki hem de siyasi meşruiyete en üst düzeyde mahzar olan partidir. CHP'nin karalama ve çarpıtma mantığına dayanan politikaları artık iflas etmiştir. CHP'nin bu tarz-ı siyaseti sürdürmesi onu milletimizin gözünden daha çok düşürmektedir. Sanırız CHP'nin bu hırçınlığı kamuoyu araştırmalarında partinin erimekte olmasıyla ilişkilidir. Milletten ve seçim sandığından umudunu kesen CHP, bunalım ortamından medet ummaya çalışmaktadır. CHP artık yapıcı bir muhalefet anlayışına sahip olmalı ve bağcıyı dövmeyi değil üzüm yemeye çalışmalıdır." "Sayın Ali Topuz'un Sayın başbakanımıza yönelik siyasi nezakete uymayan ifadeleri çok büyük bir talihsizliktir" ifadelerini kullanan İpek, CHP'nin halkın değerlerinden ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti. İpek, "Milletin seçtiği iktidara böyle bir dille saldırmak esasen demokrasiye tahammülsüzlüktür" diye konuştu. İpek, Topuz'un Akdoğan'ın yazısıyla ilgili çarpıtmalara sebebiyet verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Sayın Akdoğan ile ilgili bir değerlendirmesi olmuştur. Sayın Akdoğan bir konuyu değerlendirirken üçüncü şık olarak yapmış olduğu 'tabi tutmamalı' sözünü çarpıtarak 'tabi tutmalı' şeklinde alması konuyu burada basına açıklarken farklı bir şekilde lanse etmesi de yanlış olmuştur. Bir konuyu değerlendirirken o konuda yapılan açıklamanın mutlaka orijinalini ele almalı ve değerlendirme gerekirdi." İpek, Topuz'un 'gerilla mücadelesinden' bahsetmesini ise "Sayın Topuz'un gerilla mücadelesinden bahsetmesi de demokrasimiz açısından büyük bir talihsizliktir. CHP'yi kriz üretmek yerine hizmet üretmeye davet ediyor toplumsal gerginliklerden kimsenin bir fayda sağlayamayacağını belirmek istiyoruz" sözleriyle değerlendirdi. TOPUZ NE DEMİŞTİ CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, sabah saatlerinde parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan, hükümet ve AK Parti'ye yönelik şöyle konuşmuştu: "Bunları izlemek çok zor. Hükümetin nerede saman altından su yürüttüğünü izlemek zor. Bunlara karşı gerilla mücadelesi vermek gerekir. Açıkça görülmektedir ki, AKP Hükümeti Anayasa'nın temel hükümleriyle uyuşamıyor. Temel hükümleriyle onların kafasındaki düşüncelerde ciddi çelişkiler var. Anayasa'nın temel hükümlerini yok sayıyor ve fiili durumlar yaratarak toplumun Anayasa dışı bir takım uygulamalara olan duyarlılığına da ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu hareketin başında bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var. Yeni hareketin lideri öncesi odur. Recep Tayyip Erdoğan, kendi tabirleriyle tanımlayacak olursak bu hareketin baş imamı pozisyonundadır. Ömer Dinçer ve diğerleri de baş imamın yardımcısı olan imamlardır ve bunların bütün felsefesi siyasal İslam, kültürel İslam ayrımı yapmaksızın İslami bir bütün olarak kabul edip İslam'ın öngördüğü toplumsal ve yönetimsel açıdan öngördüğü bütün kuralları ve kurumları devletin ve toplumun içine yerleştirmektir. İrtica diye tanımladığımız hareketin ta kendisidir. Yani irtica bugün iş başına gelmiştir." Topuz, Bir gazetecinin, gerilla mücadelesi ile neyi kastettiğini sorması üzerine, ''O bir tanımlama, yani bunlarla münferit olarak her yerde mücadele etmemiz gerekir anlamında söyledim'' demişti.