CHP’Lİ TEKİN’DEN ARINÇ’A SORU
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, MİT’in Reyhanlı’daki saldırıları MİT’in önceden haber verdiğini iddia ederek, buna karşın neden ön...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, MİT’in Reyhanlı’daki
saldırıları MİT’in önceden haber verdiğini iddia ederek, buna
karşın neden önlem alınmadığını sordu.
Gazetecilerden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a MİT’in uyarısını
neden dikkate almadıklarını sormalarını isteyen Gürsel Tekin,
“Sayın Bülent Arınç galiba burada. Sayın Arınç’a bizim adımıza şu
soruyu sorabilirseniz çok mutlu oluruz. İzmir’de olduğunu duydum.
MİT’in vermiş olduğu bilgi doğru mudur değil midir? Bu saate kadar
bir yalanlama gelmedi. Doğruysa neden önlem alınamadı, bunların
cevabını istiyoruz. Bize cevap vermiyorlar ama size cevap
verebilirler diye düşünüyorum” diye konuştu.
CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda iktidara yüklenen
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, hükümet yetkililerinin
Reyhanlı’daki patlamanın hemen ardından sorumluları bildiklerine
dair açıklamalar yapmasını şaşırtıcı bulduklarını söyledi.
"BAŞBAKAN GİDERSE KİMSE ÜZÜLMEZ, MERAK ETMESİN"
Başbakan’ın saldırıdan bir hafta önceki açıklamalarında bile Suriye
ile ilgili saldırgan bir dil kullandığını kaydeden Tekin, Başbakan
Erdoğan’ın ‘Bırakıp giderim’ açıklamalarını eleştirdi. Tekin,
şunları söyledi:
“Saldırıdan bir hafta önce Sayın Başbakanın demeçleri ortada, çok
net. Sayın Başbakan Suriye konusunda her zaman çok savaşçı bir dil
kullanmıştır, sabır taşmıştır,gereğini yapacağım demiştir. Bunlar
diplomatik olarak savaşçı bir dildir. Sayın Başbakan bırakıp
gidecekse kimse üzülmez merak etmesin. Sayın Başbakan eğer vicdanen
Suriye’deki olaylardan dolayı bırakıp gidecekse Ortadoğu
coğrafyasına baktığımızda sadece Suriye değil otoriter yapının
yaratmış olduğu çokça insanın nasıl katledildiğini hep beraber
görmüş oluruz. Irak’ta 1.5 milyon insan öldürüldü. Keşke Sayın
Başbakan aynı duyarlılığı orada da gösterseydi.”
MİT’İN UYARISI NEDEN DİKKATE ALINMADI?
Tekin, hükümet yetkililerinin gazete ve televizyonlara sansür
uygulamasını da kabul edilemez olduğunu kaydederek, şöyle
konuştu:
“Gerçekten şaşırtıcı. Bu kadar hızlı, bu kadar çevik neredeyse
benzer olayların baktığınızda altı ay sekiz ay sonuç beklerken bu
kadar önemli bir olayda iktidar yetkilileri elleriyle koymuş gibi
kimin yaptığını biliyoruz dediler. MİT’in açıklaması var; 23 Nisan
günü devletin tüm birimlerine olası önümüzdeki süreçte Rakka
şehrinde - Rakka şehri şu anda muhaliflerin kontrolünde olan tek
şehirdir- orada üç tane bombalı aracın Türkiye’ye sınıra girebilme
ihtimalinin olacağını MİT uyarmıştır. Hükümet yetkililerine sormak
istiyorum. Bir, bu uyarı geldiyse niye önlem alınmadı? Güvenlik
zafiyeti mi var. İki, Rakka’daki muhaliflerle ilişkinizin hangi
boyutta olduğunu kamuoyuna açıklayın. Sıkıyönetim ilan ederek,
ekranları karartarak, gazeteleri kapatarak bu işleri kapatmaları
mümkün değil. Kapatsa ne olur. Açıyor musunuz uluslararası
televizyonları. Açın görün. Eğer bugün Reyhanlı’daki sorunları
görmek istiyorsanız, dünya gazetelerine bakın bir de kendi
gazetelerinize bakın. Baskıcı anlayış, işte 1 Mayıs’ta yasak koy,
Reyhanlı’da gazete ve televizyonlara yasak koy, yerel mahkeme
kararıyla hepsini karartmaya çalış. Bu baskıcı anlayış olduğu için
biz miting yapıyoruz. Arkadaşlarımızla dün gece görüştüm. Çok
sayıda kayıp var, ulaşılamayan insan sayısı çok. Sağ mı ölü mi
kimse net olarak bilmiyor. CHP’nin özellikle Hatay’daki
oluşabilecek sıkıntıyı zamanında uyarması, iktidarın da burada
kayıtsız kalmasını kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum.”
Reyhanlı patlamasında onlarca insanın hayatını kaybetmesine karşın
AK Partili yöneticilerin Anayasa profesörü Burhan Kuzu’nun
çocuğunun düğününe katılmasıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Gürsel
Tekin, “Benzer olaylar daha önce de olmuştu. Onu AKP’lilere
soracaksınız. Onu AKP’lilere soracaksınız. Vicdanları ne kadar el
veriyor bilmiyorum” dedi.
“Biliyorsunuz ülkemiz olağanüstü dönemler yaşadı. 12 Eylül dönemini
yaşayan insanlarız. Hiçbir şey değişmedi. Apoletliler gitti
apoletsizler geldi. Eğer bir ülkede basına ve medyaya sansür
uygulanıyorsa orada demokrasi ve özgürlükler askıya alınmıştır”
diyen Tekin, Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere dış politikasını
yeniden gözden geçirmesi gerektiğini savundu.
Tekin, şunları söyledi:
“Son 3 gün Reyhanlı’da 20 tane milletvekili arkadaşımız var.
Hatay’da oluşabilecek sorunları gündeme taşıyabilecek tek siyasi
parti CHP olmasına rağmen, bugüne kadar Hatay’da oluşabilecek
olumsuzlukların önüne iktidar ne yazık ki geçememiştir. Bilgi
kirliliği içerisinde olaydan sonra hükümet yetkilileri, ’Kimin
yaptığını biliyoruz’ dediler. AKP’nin bu yanlış politikalardan
vazgeçmesi lazım. Maalesef dış politikada gelmiş olduğumuz nokta
kabul edebileceğimiz bir nokta değildir. Suriye dış politika
konusunda biz kendimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız.”
Bir gazetecinin CHP’nin yas ilan edilmesi talebinin
uygulanmamasıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan Gürsel Tekin,
“Bundan daha büyük felaket olabilir mi? Gerçi AKP yas ilan etti.
AKP karartarak, yasak getirerek yas ilan etti. Doğrusu inşallah
sayısı yükselmez. Arkadaşlarımızın kaygıları, ölen yurttaşlarımızın
sayısının çok sayıda ağır yaralı var. Umud ediyorum ki burada
kalır. 50’ye yakın yurttaşımızın hayatını kaybetmesi herhalde yas
gerektirecek bir durumdur” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Suriye’de sınır diye bir
şey kalmadığını kaydeden Gürsel Tekin, devletin sınıfta kaldığını
savundu ve şöyle konuştu:
“Raporu biz kamuoyuyla paylaştık. Özellikle Hatay Suriye sınırı.
Sınır diye birşey yok. Gazete ve televizyonlar ısrarla sınır diye
veriyorlar. Gittiğinizde sınırın olmadığını, uzun süredir
sınırların kaldırıldığını göreceksiniz. Keza sadece Hatay’da değil
bölgedeki tüm illere gittiğinizde çok ciddi huzursuzluk var.
Bölgede çok ciddi sıkıntı var. İktidara sorduğunuzda onlar da
sağlıklı yanıt veremiyor. Giriş ve çıkışlar net değil. Kayıt altına
alınabilmiş değil. Devlet burada sınıfta kalmış.”
MİTİNG DÜZENLİYORUZ ÇÜNKÜ
Gürsel Tekin, Aydın’da gerçekleştirecekleri mitingin ardından
Türkiye’nin başka illerinde de mitingler düzenleyeceklerini
belirterek, miting düzenleme nedenlerini ise şöyle açıkladı:
“Ayın 18’inde ilk mitingimizi Aydın’da yapacağız. CHP MYK karar
alarak miting yapmaya karar verdi. Neden bunlara ihtiyaç duyuldu,
seçim dönemi olmaksızın. Siyasi partiler bir yıl önce niye buna
ihtiyaç duyar. Belki gecikmiş bir takvimdir. Ne yazık ki her gün
aşama aşama demokrasi ve özgürlüğün nasıl tırpanlandığını,
yokedildiğini görüyoruz. Adeta başkanlık sisteminin tartışıldığı
günümüzde otoriter başkanlık sistemiyle yönetilir hale geldik.
Neredeyse herşeyi Sayın Başbakan karar veriyor. Nerede miting
yapılıp yapılmayacağını, nerede caminin yapılıp yapılmayacağını,
hangi yurttaşımızın kaç çocuk yaıp yapmayacağını, yargının nasıl
karar verip vermeyeceğini, gazetelerin nasıl yazıp yazmayacağına ne
yazık ki Sayın Başbakan karar veriyor.Demokrasinin ve özgürlüğünün
neredeyse rafa kaldırıldığı, basın ve televizyonlara sansür
uygulandığı bir dönemde ana muhalefet parti olarak demokrasi ve
özgürlük hassasiyetimiz içinde milletle buluşmaya gidiyoruz.
Birinci mitingimizin adı Demokrasi ve Özgürlük Mitingi. İlk mitingi
Aydın’da yapacağı. Akşam saat altıda ondan sonraki mitinglerimizi
de sizlere duyuracağız. Tamamı aynı temalı olacak. Aydın’da nasıl
demokrasi zaafa uğramışsa Erzurum’da da uğramıştır, Mersin’de de.
Bu Türkiye’nin dört bir yanında miting yapacağız. Ramazan ayına
denk gelecek, aynı zamanda yaz olduğu için Eylül’den sonra
planlayacağız.”
(İHA)