CHP'li Tarhan'dan Çelik'e cevap!
Abone olCHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e seslendi
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Hüseyin
Çelik'in CHP'li vekillerin fezleke tavrını Kuzey Kore’deki ağlama
törenine benzeten sözlerini değerlendirme yapmaya değer bulmadığını
söyledi.
CHP’li Tarhan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in partilerine yönelik
sözlerine yanıt verdi. Çelik’ten “AKP’nin başkan yardımcısı
olan şahıs, Van’ı ve depremi çok kolay unutmasıyla tanınan şahıs,
Vanlılar tarafından Van canavarı olarak tanınan bir şahıs”
olarak bahseden Tarhan, Çelik’in “Her cezaevine giren
Başbakan olmuyor” sözlerine “Cezaevine giren
herkes başbakan olamıyor demiş, ama bu sözleri biz ABD’ye gidip
biat eden Başbakan olmuyor diye anlıyoruz. Ama kusura bakmasın
sayın Çelik bizden hiç kimse böyle bir onursuzluk yapmaz”
karşılığını verdi.
Tarhan, “CHP kendi iç çatışmaları ile ilgilensin”
sözlerine “Ben de önce kendi içlerindeki cemaat
çatışmalarına baksınlar, diyorum” yanıtı verdi. CHP’ye
yönelik adil yargılamaya teşebbüs suçlaması ile toplumun zihninin
kirletilmeye çalışıldığını ileri süren Tarhan, “Uzmanlık
alanımdır, adil yargılamayı etkileme suçu nedir,
anlatayım” diyerek şunları söyledi: “’Ben bu davanın
savcısıyım’ diyenler, özgürlükler lehine yorum yapıp tutuklama
kararlarına karşı çıkan yargıçlara ‘kimsenin nöbetçi yargıç ve
savcısı’ diyenler, sınıf arkadaşları yüksek yargıya konuşlandıkça
‘Allah verdikçe veriyor’ diye sevinç gözyaşları döken adamların
işlediği suçtur adil yargılamayı etkileme suçu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitinginde HSYK’ya yaptığı
eleştirilerden sonra “özür dile” çığlıkları atanların özür
dilenmemesi üzerine önce kendisine ait yasadışı ortam dinlemelerini
servis ettiğini daha sonra bundan tatmin olmayıp fezleke
düzenlediğini ileri süren Tarhan, “Böyle ince ayar
tezgahçılardır yargıyı etkileyenler” dedi. Toplumu
bilgilendirme ile yükümlü ve görevi eleştirmek olan anamuhalefet
partisi başkanına, toplumsal muhalefete sopa gösterircesine
düzenlenen fezlekeden sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
“işlem tamam” anlamına gelen “olması
gereken olmuştur” sözlerini hatırlatan Tarhan, “Bu
mesajı vermişti. Bence safdillik oldu. Bunu tezgahlayanların
sahteliğidir bu. Çünkü ince ayar tezgahçıları süreci kimlerin
kontrolünde gerçekleştirdiklerini bu şekilde açıklamışlar, bu
sürecin kimler tarafından tezgahlandığı da ortaya çıkmış, deşifre
olmuştur” dedi. Tarhan, AKP’nin yargıyı kuşatıp bir hiza
bombası gibi kullanarak Baas rejimi yaşatmakta kararlı olduğunu,
ancak bunların her felaket gibi geçip gideceğini söyledi.
“DEĞERLENDİRMEYE DEĞER BULMUYORUM”
Tarhan’a AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik’in, CHP’lilerin fezleke
sonrası açıklamaları ve eylemlerini Kuzey Kore’deki ağlama törenine
benzetmesini nasıl değerlendirdiği soruldu. Tarhan,
“Değerlendirme yapmaya değer bulmuyorum. Değersiz
buluyorum. Değersiz bir açıklama” yanıtı verdi. Tarhan,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, tutuklu milletvekilleriyle
ilgili açıklamasını da değersiz bulduğunu belirterek,
“Yapabilecekleri şeyi yapmadıkları taktirde bu sözler laf-ü
güzaftır. Bu da değersizdir. AKP her zaman bu oyunu oynuyor. İyi
polisler kötü polisler… Gerçekten rollerini iyi
beceriyorlar” dedi.
“DOLMABAHÇE BU ÜLKENİN KARA KUTUSU”
Tarhan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başbuğ’un Yüce Divan’da
yargılanması gerektiği sözleriyle ilgili de, “Anayasa 148.
maddesi nettir. Özel düzenlemeyi uzun uzun tartışmaya gerek yok.
Bazı tetikçiler bunu manipüle edip farklı anlatmaya çalışıyor, ama
açık ve net. Gayet doğal bir değerlendirme” yorumu yaptı.
Başbuğ’a yönelik suçlamanın görevle alakası yok açıklamalarını
eleştiren Tarhan, “Genelkurmay Başkanı varsayalım bir suç
işliyor. Çıkıp part-time teröristlik mi yaptığını düşüneceğiz. Bu
kadar garip bir değerlendirme. Bir hukukçu olarak anlamam mümkün
değil” dedi. Tarhan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun
Dolmabahçe’deki Başbakan Erdoğan, Yaşar Büyükanıt görüşmesiyle
ilgili sözlerini de, “Dolmabahçe bu ülkenin kara kutulardan
biridir, açılması için soruşturma gereği varsa yapılmalı”
sözleriyle değerlendirdi.