CHP'li Nur Serter'i kaçıran tartışma

Habertürk ekranları en ateşli türban polemiklerinden birine sahne oldu. Star yazarı Esra Elönü ile CHP milletvekili Nur Serter arasında yaşanan tartışmada Elönü'nün tepkileri üzerine Serter stüdyoyu terk etti.

Gündemdeki türban ve kamusal alan tartışmalarının mercek altına alındığı programa Star yazarı Esra Elönü'nün tepkisi damga vurdu. Gazeteciler.com'un haberine göre 28 Şubat döneminin 'ikna odaları' ile türban sorununda özel bir yer edinen CHP milletvekili Nur Serter'in stüdyoyu terk etmesiyle sonuçlanan tartışma moderatör Ece Üneri de zor durumda bıraktı.

ABLASI İKNA ODASINDA 'İKNA' OLAN ELÖNÜ ÇILGINA DÖNDÜ

Programın başından itibaren Serter'e karşı açıkça tavır alan Esra Elönü hayli sert çıkışları dikkat çekti. Star yazarının Serter'e gösterdiği tepkinin ardında ise ilginç bir neden vardı.

Nur Serter, 28 Şubat döneminde İstanbul Üniversitesi'nde türbanlı öğrencilerin başlarını açmalarını sağlamak için kurulan ve tarihe 'ikna odaları' olarak geçen uygulamanın mucidi. Elönü'nün ablası da dönemin ikna odalarından geçen öğrencileri arasında. Star yazarının Serter'e gösterdiği tepkinin böyle duygusal bir nedeni olması tartışmada düşmeyen bir gerilime neden oldu. Serter, programın ortasında 'bir milletvekili olarak' bu tartışmanın içinde yer almak istemediğini söylerek stüdyoyu terk etti. Ece Üner ise sözü Esra Elönü'ye vererek programı tamamlamak zorunda kaldı.

KILIÇDAROĞLU'NA 'RED KİD' DEDİ

Serter'in stüdyoyu terk etmesiyle kendini daha rahat ifade eden Star yazarı adeta açtı ağzını yumdu gözünü. CHP lideri Kılıçdaroğlu için de ilginç ifadeler kullanan Elönü şunları söyledi:

"Burda hiç kimse şov yapmıyor. Hakları elinden alınan insanlar adına reflekslerine hakim olamayan bir durumdayım. Türban için 'siyasal simge' deniyor. Bunu açıklayın, kime göre neye göre? Ayrıca bir de 'çağdaşlık' deniyor. Kimin çağdaş olup olmadığına siz kimsiniz ki karar veriyorsunuz? Bugün Nur Serter, Necla Arat'tan Canan Arıtman'a ve başlarında Red Kid olarak Kemal Kılıçdaroğlu'yla Daltonlar şeklinde haklarımıza mütecaviz yaklaşmadılar mı?"