CHP'li meclis üyesinden başörtülü sağlık çalışanına skandal sözler! Ya beni zehirlersen
Abone olSağlık çalışanı Tuğba Taşkın Öztürk, Bahçelievler Belediyesi CHP Meclis üyesi İsmail Hakkı Temel hakkında "Ayrımcılık" ve "Hakaret" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Öztürk, Bahçelievler Belediyesi'nin meclis üyelerine PCR testi yapıldığı sırada Temel'in kendisine "Senin kafanda şu şey var. Yani sana nasıl güvenebilirim, ya beni zehirlersen" dediğini belirtti.
İstanbul'da diş hekimi Tuğba Taşkın Öztürk ve avukatı Reha
Öztürk, Bahçelievler Belediyesi CHP Meclis Üyesi İsmail Hakkı Temel
hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdi.
CHP Meclis Üyesi Temel hakkında "Ayrımcılık" ve "Hakaret" iddiasıyla suç duyurusunda bulunan Tuğba Taşkın Öztürk açıklamalarda bulundu.
"Kafanda şu şey var, sana nasıl güvenebilirim, ya beni
zehirlersen''
Pandeminin başından beri filyasyon ekibinde diş hekimi olarak görev
yaptığını söyleyen Tuğba Taşkın Öztürk, "Mart'ın 4'ünde
yaptığımız toplu taramalardan biri için kurum olarak
görevlendirildik. Bahçelievler Belediyesi'nin meclis üyelerine
toplu tarama yapacaktık. Numuneleri aldığımız sırada CHP Belediye
Meclis Üyesi İsmail Hakkı Temel'in sözlü saldırısına uğradım.
Kendisi bana dönüp 'Sen mi yapacaksın bana testi' dedi. Ben de
'Evet ben yapacağım' dedim. Sonra eliyle işaret ederek 'Ama senin
kafanda şu şey var. Yani sana nasıl güvenebilirim ya beni
zehirlersen?' diye sordu. Ben tabii o anda kamu görevimi icra
ettiğim için kendisine sadece burada görevli bir hekim olduğumu
isterse yaptırmayacağını söyledim. Numune vermek için bana döndü,
ben de kendisinden maskesini çıkarmasını ağzını açmasını istedim.
Çünkü sürüntü testi yapacaktım. Ona az önceki sözlerin çok kırıcı
olduğunu ve hiç şık bulumadığımı belirttim. Ancak kendisi bana
dönüp 'Ama haklıyım, yani kafanda şu şey var, ben şimdi sana nasıl
güveneyim. Ya zehirlenirsem ya beni öldürürsen' dedi. Yaşadığım bu
olay gerçekten beni derinden üzdü ve onurumu çok kırdı. Hem
yardımcı çalışanlarımızın, hem de diğer insanların gözü önünde olay
vuku buldu" dedi.
"Böyle bir tepkiyle karşılaşınca ellerim
titredi''
Pandeminin başladığı günden beri sağlık çalışanları olarak
psikolojik ve fiziksel zorluklar çektiklerini söyleyen Öztürk,
kendisine görevi bildirildiğinde biri 4, biri 1,5 yaşında iki
çocuğunun olduğunu, buna rağmen bir an bile düşünmeden görevinin
başında bulunduğunu belirtti. Öztürk, "Bunların sonunda
istediğimiz tek şey vatanımızın, milletimizin bu pandemiden kazasız
belasız az hasarla çıkmasıydı. Ancak gelin görün ki bu kadar zor
günler geçirdikten sonra üstüne mesleğinizi hiçe sayarak
hekimliğimizi bir tarafa bırakıp herkesin içerisinde başörtümü
gösterip ona 'şey' diyerek rencide etti. Kamuoyunun ve benimle aynı
safta çalışan sağlık çalışanlarının vicdanlarına bırakıyorum. Beni
en iyi onlar anlar. Adalete güvenim sonsuz. Böyle bir tepkiyle
karşılaştığım anda ellerim titredi. Bu tarz saldırılara uğramak
gücümüzü kıramaz ama onurumuzu kırıyor" dedi.
"Müvekkilimin dini değerleri ve unsurları 'şey' olarak
adlandırılmış''
Avukat Reha Öztürk de bu tür olayların ülkenin kanayan yarası
olduğunu ve suistimale açık bir konu olduğunu
belirterek "Tahkikat işlemlerini başlattık. Adalete güvenimiz
sonsuz, gerekli incelemeler yapılarak hukuki süreci yürütmeye
çalışacağız. Bahsi geçen söylemler iki defa ifade edilmiş.
Müvekkilimin dini değerleri ve unsurları 'şey' olarak
adlandırılmış. Karşı tarafın müvekkilime karşı beyanları 'Ben
şakacı bir insanım, şaka yaptım' şeklinde savunması, bu olayın
biraz daha ciddi boyuta taşınmasını sağlamaktadır. Bir insanın dini
değerleriyle alakalı şaka yapılması bile bana göre bir belediye
meclis üyesine yakıştırmadığım hal ve
hareketlerdendir" dedi.
"Özür dilerim, yanlış anlamış''
İddialara cevap veren Bahçelievler Belediyesi CHP Meclis Üyesi
İsmail Hakkı Temel ise, "PCR testi için arkadaşlar geldi.
Orada bir hanım, bir de erkek arkadaşımız vardı. Bana 'Hangi
partidensin?' diye soruldu. Ben de 'Cumhuriyet Halk Partisi' dedim.
Orada da hanımefendiyle espri yaptık. Bak Cumhuriyet Halk
Partililer ya da sol ve radikalciler başı kapalı bir kadın için 'Ya
buna muayene olma, ben buna aşı olmam' derler. Ben o sırada bu
bakışı eleştirdim. Ancak o arkadaşımız sanırım yanlış anlamış, daha
sonrasında da 'Yanlış anlamadın değil mi?' dedim. 'Yok' dedi. Hatta
kendisine hizmeti için teşekkür ettim. Sonradan üzülmüş, ben de
şimdi onun üzüldüğüne üzüldüm " dedi.
"Böyle bir olayın içinde olmaktan rahatsızlık
duydum''
Ortada bir yanlış anlaşılmanın olduğunu söyleyen Temel, sağlık
çalışanı Öztürk'ü tanımadığını orada ilk defa karşılaştığını,
başörtüsü veya dini inacıyla bir ilgisinin olamayacağını söyledi.
Temel, "Hanımefendi hizmet verdi bize. Kendisine karşı böyle
bir bakış açısıyla yaklaşmış olmamı hissetmesi üzücü.
Aracılığınızla özür dilerim, kendisi yanlış anlamış ondan çok ben
üzüldüm. Böyle bir olayın içerisinde olmaktan rahatsızlık duydum.
Çünkü böyle bir insan değilim, benim üzüldüğüm nokta bu" diye
konuştu.