CHP'li Koç'un sözlerine Arınç'tan cevap
Abone olCHP'li Haluk Koç'un MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yeniden atanmasıyla ilgili sözlerine Hükümet Sözcüsü Arınç cevap verdi.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yeniden atanmasıyla ilgili Ankara'daki tartışmalar alevleniyor. Hakan Fidan'ın yeniden atanmasıyla ilgili CHP'li Haluk Koç'un sözlerine cevap veren Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, yeniden atamada hukuki bir sorun bulunmadığını söyledi. Koç'un sözlerini "cehalet" olarak nitelendiren Arınç, bu sürecin yargı mensupları ve TSK mensuplarının dışında tüm devlet memurları için geçerli olduğunu hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, CHP'li Haluk Koç'un Hakan Fidan Fidan'la ilgili açıklamalarını "cehalet" olarak yorumladı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, CHP'li Haluk Koç'un Hakan Fidan Fidan'la ilgili açıklamalarını "cehalet" olarak yorumladı.
Bir başka gazetecinin, "Eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın milletvekili aday adaylığını geri çekmesi sonrasında muhalefetin 'bir partiye üye olan kişi, MİT Müsteşarı olamaz' şeklinde yaptığı açıklaması oldu. Bunu değerlendirir misiniz" sorusu üzerine de Arınç, bunu kimin söylediğini az çok tahmin ettiğini söyledi.
Arınç, "Kimin söylediğini söylemene gerek yok. Çünkü, çok konuşan ama boş konuşan insanlar üç dört tanedir. Bunlardan bir tanesi de o kişidir. Soyadının öyle çok iddialı olduğuna da bakmayın. Aslında boş konuşan, sinirli konuşan, ağzına geleni söyleyen, hakaretten başka bir şey bilmeyen bir garip siyasetçidir. Siyasette en sevilmeyen insanlar, çok konuşan, çok boş konuşanlardır. Bunları her zaman da tespit edebilirsiniz" ifadesini kullandı.
Her işin sağlam yapıldığını vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletvekili seçimi kanunu, seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun, Yüksek Seçim Kurulu kararları, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının kararları ve bununla ilgili tüm mevzuatı içeren konular önümde. Bunun bir özetini söyleyeyim.
Her kamu görevlisi, milletvekili aday adayı olmak için görevinden ayrılabilir, geri dönüşleri de mümkündür. Sadece, bazı görevlerde bulunanlar istifadan sonra geri dönemezler. Subaylar, astsubaylar, TSK mensupları, yargı mensuplarıdır ve çok seçilmiş, sayılmış insanlardır. Bütün bu istisnaları dikkate aldığımız zaman, MİT Müsteşarının aday adaylığından sonra geriye dönemeyeceğini, bir partiye üye olmakla da zaten alakası yok. Aday adaylığını koyan bir insan, otomatikman partiye üye olmak durumda değil. Hiçbir kanun, 'Partiye üye olduktan sonra aday adayı olur' demiyor. 'Ben, görevimden 25. dönem milletvekilliği için aday adaylığı için istifa ediyorum' diye bir talepte bulunur, başındaki amir de ona kabul edildiğine dair bir belge verir, o belge seçim kuruluna verilir ve o kişi artık görevinden ayrılmış ve aday adayı olmuş sayılır.
Bunun geriye dönüşleri şöyle olur: Elimdeki belgelere göre ve ben de biliyorum ki yıllardan beri seçimin içinde yaşayan bir insanım. Bir insan, aday adayı olmuştur. Bu seçim için 7 Nisan tarihi önemlidir. Bu tarihte siyasi partiler, adaylarını geçici olarak Yüksek Seçim Kuruluna verirler. Bir insan, baktı ki listede ismi yok, yani adaylığa geçememiş. Hemen ertesi günü müracaat ederse eski görevine veya eş değer bir göreve hemen dönebilir veya orada ismini gördü, aday oldu, seçimlere girdi ama milletvekili olamadı. O zaman da geri dönmek isterse, geri dönmesi mümkün olabilir."
Dün görevinden istifa ederek aday adaylığı için müracaat eden birinin bugün bir dilekçe vererek aday adaylığından vazgeçerek eski görevine dönmek istemesi halinde bunun da "mümkün olduğunu" ifade eden Arınç, sadece yargı mensupları ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bunun dışında olduğunu tekrarladı. Arınç, "Ne MİT'in kendi özel kanununda ne milletvekili seçimi kanununda ne de seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanunda ne Yüksek Seçim Kurulunun kararlarında aday adaylığı için müracaat etmiş birisinin, daha o noktaya bile gelmeden geri dönmek isteyeni mutlaka karşılamak zorundayız" diye konuştu.
Arınç, şunları kaydetti:
"Burada olan şudur: MİT Müsteşarımız, aday adayı olacağını ifade ederek görevinden ayrılmıştır. Bu görevinden ayrılmadan Sayın Başbakan bizzat ona bağlı olduğu için söylüyorum, başka bir kurumda olsaydı 'ilgili Bakan' diyor. O'nun onayıyla da aday adaylığının yolu açılmıştır.
Bugün şimdi tersine bir prosedür uygulanacaktır. O kişi, 'ben aday adaylığımdan vazgeçiyorum' diyecektir. Ona onay veren makam da eski görevine iade edecektir. Bu işlem de tamamlanmıştır. Şimdi o konuşan kişi, 'Bu adam aday adayı oldu, o partiye de üye oldu, artık geri dönemez' derse cehaletini ortaya koyar. Bu kadar cehalet de ancak ilim tahsiliyle mümkündür."