CHP'li Koç Kürt kökenlilere seslendi

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ''Sağduyulu Kürt kökenli yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum. Bir takım konfederal bölünme hayalleri ile Türkiye Cumhuriyeti'ni, hepimizin asli unsuru olduğumuz bu ülkeyi tehlikeye sokmayın'' dedi. Koç, partisinin Samsun İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana emperyalist güçlere karşı mücadele ettiğini, küresel güçlerin 'ılımlı bir din devleti ile yönetilen bir Türkiye özlemini' adım adım hayata geçirmek istediklerini savundu. Koç, söz konusu güçlerin 'mehter adımı' ile ilerlediklerini belirterek, ''Yani iki adım ileri, tepkiler yoğunlaştığı noktada bir adım geri. Bunu en son bu sabah dinledik. Antalya'daki içki yasağıyla ilgili. Yaptıkları eylemden bir adım geriye giderek onu şimdilik rafta tutma sürecini giriyorlar'' dedi. Alt kimlik-üst kimlik tartışmalarına da değinen Koç, ''Sayın Başbakan, ülkenin 1920'lerden itibaren verdiği Milli Mücadeleye çok sıcak yaklaşmayan bir eğitim sürecinden geçmiştir. Yani bizlerin tüylerinin diken diken olduğu antları, okuduğumuz milli marşımızı, ya da ulusal günlerimizdeki heyecanlarımızı çok paylaşmadan gelmiştir. 'Nereden' diyeceksiniz. Sözlerinden çıkartıyorum'' diye konuştu. -'RESMİ DİL TÜRKÇE'- Atatürk'ün ''Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ahaliye Türk Milleti denir'' sözünü hatırlatan Koç, şöyle devam etti: ''Çok anlamlı, net bir cümle. Bunun içinde Kürt, Çerkez, Boşnak, Arnavut herkes var. Sonra da 'Ne Mutlu Türküm Diyene' diyor. Bu demek değil ki kimsenin kökünü, geleneğini, adetini, ilişkisini, soyunu sopunu eleştiriyoruz. Ama Türkiye'de resmi dil Türkçe'dir, Sınırlar bellidir, kanla çizilmiştir. İstediğin kültürü yap, istediğin dili kullan ama bu hakları sen kişi temelinden çıkartıp bir etnik grubun hakkı olarak benden talep etme. Ayrı gayrı yok diyoruz.'' Geçen hafta bir basın organında terör örgütü elebaşı Öcalan'ın 'Biz üst kimliği kabul ediyoruz' şeklinde açıklamasına yer verildiğini belirten Koç, daha sonra şunları söyledi: ''Geçen Ağustos'ta kendisini ziyaret eden bir grupla yaptığı görüşme sonrasında söylenen bir 'demokratik cumhuriyet' sözü, bir etnik grubun adını söyleyerek 'sorun vardır' sözü, Türkiye'yi belli bir yere taşıdı. Bir terör örgütü başının söyledikleri ile Sayın Başbakan'ın söylediklerinin örtüşmesinden ben acı duyuyorum.'' ''Sayın Başbakan etrafını çeviren dar ve bazı saplantıları olan uzman kadrosunun kendisine verdiği konuşma metinleri çerçevesinde mi bunu söylemiştir'' diyen Koç, şunları kaydetti: ''Yani çok düşünmeden. Yoksa gerçekten düşünerek bilinçli mi söylemiştir. 'Eğer birilerinin getirmesiyle, çok düşünmeden bunu ifade etmiştir' derseniz, Sayın Başbakan'ın yetersizliğine, donanımsızlığınaverelim. Eğer bilinçli söylediyse, o zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin çok ciddi bir başbakan sorunu vardır. Türkiye demokratik bir süreç içinde sandıkta bu başbakanın hesabını görmelidir.'' -'OYUNA GELMEYİN'- CHP olarak şu dönemde çok ciddi bir görev yaptıklarını ifade eden Koç, ülkenin nereden geldiğini, nereye gidebileceğini çok iyi bildiklerini belirterek, ''Sağduyulu Kürt kökenli yurttaşlarımıza bir kere daha Samsun'dan seslenmek istiyorum. Emperyalizmin kucağında oturmayın. Emperyalizmin oyunu olmayın. Bir takım konfederal bölünme hayalleri ile Türkiye Cumhuriyeti'ni, hepimizin asli unsuru olduğumuz bu ülkeyi tehlikeye sokmayın'' diye konuştu. -EĞİTİM- Koç, eğitim alanında da sorunlar yaşandığını, en ciddi şekilde el konulması, düzeltilmesi gereken bakanlığın Milli Eğitim Bakanlığı olduğu görüşünü dile getirdi. Koç, ''Milli Eğitim Bakanlığı'nın başında bulunan kişi, görev yaptığı bakanlığın adının başındaki milli kelimesi ile bağdaşmayan bir insandır. Açıkça söylüyorum, Milli Eğitim Bakanlığı Sayın Bakan'ın görev yaptığı bakanlığın başındaki ilk kelimeye alerjisi vardır. Çok sinirlenecekler duyunca. Yargı yolu açık. Yaptıkları ortada, kendimi savunacak veriye de sahibim, yaptıkları konusunda'' dedi. -VERGİ İNDİRİMİ- Kurumlar Vergisi'ndeki yüzde 10'luk indirimden Türkiye'deki ilk 100 şirketin faydalanabileceğini, bu ilk 100 şirket arasında da 2 önemli yabancı bulunduğunu belirten Koç, daha sonra şunları kaydetti: ''Bunlar Ofer ve Hariri aileleri. Türkiye'deki özelleştirmeleri, kapı arkasındaki pazarlıklarla Başbakan ve Maliye Bakanı görüşmeleriyle kapan, Türkiye'nin ulusal ve milli varlıklarını kapan ve Türkiye'nin kolsuz kanatsız kalmasına neden olacak bu Ofer ve Hariri ailesinin yüzde 10'luk indirimden yıllık kazancı, bu işletmelere tam sahip olduklarında yıllık 200 milyon dolardır. Asgari ücretliden, çalışandan, esnaftan vergi indirimi oldu mu? Bu nasıl sosyal adalet.''