CHP'li Hüseyin Aygün'e şok suçlamalar
Abone olİlk kez İHA kamerasına konuşan Şehit Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un eşi Cihan Uzun, önemli açıklamalarda bulundu.
Tunceli’de 21 Eylül 2012 tarihinde başından vurularak
şehit edilen Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un eşi hemşire
Cihan Uzun, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün de dokunulmazlığının
kaldırılmasını istedi.
Uzun, eşinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıda
Aygün'ün faillerle ciddi anlamda ilişkili olduğunu
düşünüyor.
Gündemi takip ettiğini belirten Cihan Uzun, “Sinirlendim. Bu geç
kalınmış yapılması gereken bir şey ama benim bu konuda kesinlikle
bir talebim olacak. Başbakanımız Recep Tayyip
“AYGÜN’ÜN KAÇIRILMA KONUSUNDA ŞÜPHELERİM VAR”
Aygün’ün kaçırılma olayında şüphelerinin olduğunu ifade eden Uzun,
“Hüseyin Aygün’ün kaçırılması yani kaçırılması oda kesin değil,
onun hakkında da şüphelerim var ama bununla alakalı o olayın
yaşandığında ben Tunceli’de eşimle beraber çalışıyorduk. Bizzat
kendisini de Ovacık’ta gördüm. Kahvede halkla çay içtiğini, halkla
çok rahat gezdiğin gördüm. Yakalanması konusunda yani kaçırıldı,
yakalandı konusunda herkes de olduğu gibi şüphelerim var.
AKLIMA HERŞEY GELİYOR
Çünkü hiç kimse uymuyor. Hiç kimse de hani söylenen her şey ‘tamam bu doğru, bu şekildedir’ diyerek yatmıyor. Kesinlikle bundan eminim. Aklıma her şey geliyor. Eşimin uğradığı silahlı saldırıdan 1.5 ay önce Hüseyin Aygün adlı kişi kaçırılıyor. Ne hikmetse dağda birkaç gün çok güzel vakit geçiriyor. Kendi ifadeleri böyle. Sonra serbest bırakılıyor. Burada eşimle alakalı bir planda yapılmış olabilir. Onu bilemeyiz, hiç kimse bunu bilemez. İşte bunların hesabını verecek, tek cevabını verecek kişidir. Onun için suç duyurusunda bulunacağım.
SİLAHŞÖR DEĞİL KALEMŞÖR OLSALARDI
Zaten dün onun çiçek çocuklarının mağaradan çıkarılışlarını gördüm.
Gerçekten çiçek gibi çocuklardı. Mağaradan üstleri başları çamur
içersinde, yüzleri gözleri dağınık bir şekilde çıkmışlardı. Keşke o
şekilde olmasalardı da okul sıralarında silahşör değil, kalemşör
olsalardı. Hüseyin Aygün’e o noktada katıldım. O çocuklar çiçek
gibi çocuklarmış. Mağaradan çıkarılışlarını gördüm. Eminim tüm
Türkiye’de böyle düşünüyordur. O çocukların nasıl olduğu konusunda.
Ama ciddi anlamda şüphelerim var. Bunun bir komplo olduğunu, bunun
daha önceden hazırlanmış bir plan olduğunu düşünüyorum. Hüseyin
Aygün’ün de bunun içinde olduğunu düşüyorum. Medyadan aldığım
haberler olsun, duyumlarım olsun halen Ovacık ilçesinde görüştüğüm
çok insan var. Onlardan aldığım bilgiler olsun, beni hep bu şekilde
düşünmeye sevk ediyor. Bunların hesabı sorulacak. Böyle karanlık
noktalarda kalmayacak. Şimdi 12 Eylül dosyaları nasıl çıkarılıp,
yeniden gündeme gelip, bazı kişilere bazı şeylerin hesabı
sorulduysa, mutlaka bununda bugün, bu yıl, 10 yıl sonra mutlaka bu
olayın da hesabı sorulacak.
Gerekirse kapalı dosyalar açılıp, tekrar işleme konulacaktır. Ben
adalete güveniyorum. Bu böyle olmak zorunda. Çünkü şehit edilen bir
asker veya polis değil, bir Cumhuriyet Başsavcısı. Şimdi bu olaydan
sonra benimde şaşırdığım bir nokta da o oldu. Türkiye’nin yerin
yerden oynaması gerekirdi. Cumhuriyet başsavcısı şehit edildi.
Alakalı kişilere herhangi bir şey sorulmadı. Herkes işine devam
ediyor. Dokunulmazlık adı altında artık onamı sığınıyorlar,
bilmiyorum herkes kendi rolünü çok güzel oynadı ve çekildi. Onlara
göre, şimdi ortada acılı ve sıkıntılı bir aile kaldı. Ama öyle
değiliz. ‘Mahvolduk, dağıldık, çok acı sıkıntı içindeyiz, başka bir
şey görmeyeceğiz’ noktasına gelmedik. Hiçbir zaman bükülmedim. Bu
konuda çok üzgünüm. ‘Giden gitti, bundan sonrasına bakalım’
demedim, demeyeceğim de asla. Şimdi bugün buradan başlıyorum.
Başbakanımızın da bilgisi var. Onunla da görüştüm. Sürekli
telefonla görüşüyoruz. Artık bazı şeyler için beklemeyeceğim. Çünkü
2 ay bekledim” diye konuştu.
“EŞİM ‘NE ZAMAN ALEX’TEN FARKLI TUTULACAK’ DİYE
BEKLEDİM”
Eşinin Başbakan’ın gündemine hiç gelmediğini kaydeden Uzun,
“Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğüm zaman kendisine
‘muhatap arıyorum, sorumlu kim, kimlerin parmağı var’ dedim. Sadece
tetik çeken değil, onlar beyinleri yıkanmış zavallı insanlar.
Gerçekten hallerine acınacak insanlardır. Sadece onlar değil,
onlara bunu yaptıranlar da sorumludur. ‘Bunlarla alakalı muhatap
kimi alacağım’ diye sordum. Kendisi de ‘geleceğim, görüşeceğiz’
dedi. Başbakanımızı bu ay içersinde bekliyordum. Kasım bitene kadar
da bekledim. Artık gündem tam yeri ve zamanıdır. Benim eşim
cumhuriyet başsavcısı. Benim eşim ne zaman gündeme oturacak. Bir
Alex’ten veya bir Kürt sempatizanından farklı tutulacak onu
bekledim. Bekledim gündemde hiçbir zaman eşim olmadı. Yani bir
Cumhuriyet Başsavcısı şehit edildi. Bu gündemde ‘araştırılıyor,
soruşturuluyor’ denilip geçildi. Daha farklı bekliyordum. Çünkü bu
o kadar kolay bir konu değil. Şehit ailesi olarak ‘vatan millet sağ
olsun’ deyip kapacak değilim” şeklinde konuştu
"SİYASİ MALZEME YAPILMASIN"
Adaletin mutlaka yerini bulacağını söyleyen Uzun, “Şu anda 20-25
kişi yakalanmış. Hüseyin Aygün’ün ifadesine göre Dersim dağlarında
yakalanmış. Bunların eşimin failleriyle alakalı olmadığı duydum.
Keşke yakalanmasalar da oralarda hak ettikleri şekilde, layıkıyla
leşlerini görebilsek. Yakalanıp cezaevlerinde bakılmasalar. Bunu
isterim çünkü onlara yakışanı budur. Başbakanımız ile görüşüyoruz.
Başbakanım böyle düşündüğümü de biliyor. Adaleti savunuyorum.
Adalet mutlaka yerini bulacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi
mutlaka adaleti sağlayıp, bazı konularda halkı kalkındıracaktır.
Temennim budur. Ben ‘A’ veya ‘B’ partisi şeklinde konuşmuyorum.
Partici değilim. Eşimin uğradığı silahlı saldırıyı siyasi malzeme
olarak kimsenin kullanmasına da izin vermem. Başbakanımızdan
özellikle bir beklentim ve isteğim yok” ifadelerini kullandı.