CHP'li Hamzaçebi'den YAŞ yorumu
Abone olCHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi YAŞ kararlarını 'topal kararlar' olarak niteledi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Terörize
edilmiş, tehdit kokan bir ortamda Yüksek Askeri Şura toplantıları
yapılmıştır. Bu nedenle bu şuradan çıkan kararlar topal kararlar
olmuştur'' dedi.
Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Yüksek Askeri
Şura kararlarını değerlendirdi.
Şura toplantıları tarihinde ''ilk kez Genelkurmay Başkanı ve Kara
Kuvvetleri Komutanı ataması yapılamadığını'' söyleyen Hamzaçebi,
''Bu şuraya ilk kez bir yargı müdahalesi daha doğrusu bir
savcının müdahalesi sözkonusu olmuştur. Bir siyasi senaryo
hazırlanmış, bu senaryo şura toplantısında uygulamaya konulmuştur.
Senaryonun amacı Silahlı Kuvvetlerin yönetim kademesini liyakat,
gelenek, yetenek gibi unsurlara bağlı olarak değil de AKP'nin
isteklerine göre şekillendirmektir'' diye
konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, şunları kaydetti:
''Yüksek Askeri Şura toplantılarına kadar gündemde olmayan
bir talep, bir savcı tarafından terfi etmesi beklenen komutanları
kapsayacak şekilde toplantılara dahil edilmiştir. Soruşturmanın
gizliliği kuralı ihlal edilmiştir, savcının talebi anında medyaya
servis edilmek suretiyle kamuoyuna maledilmiştir. Buradaki tehlike
şudur; bundan sonraki tüm Yüksek Askeri Şura toplantılarında
muhtemel bir savcı soruşturması tehdit olarak kullanılacaktır.
Muhtemel bir savcı soruşturmasının terörize ettiği ortam içerisinde
Yüksek Askeri Şura toplantıları yapılacaktır.
Bugün de böyle bir ortam söz konusudur. Terörize edilmiş, tehdit
kokan bir ortamda Yüksek Askeri Şura toplantıları yapılmıştır. Bu
nedenle bu şuradan çıkan kararlar, topal kararlar
olmuştur.''
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) yaşanan bu durumdan zarar
görmesinden endişe ettiklerini anlatan Hamzaçebi, terörle
mücadeleyi sürdüren TSK'nın moral gücünün çok yüksek olması gereken
bir süreçten geçildiğini ifade etti.
BAYKAL HAKKINDAKİ İNCELEME
Hamzaçebi, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında ''adli
yargılamayı etkilemek'' iddiasıyla inceleme başlatıldığını
anımsattı.
Baykal'ın Anayasa Mahkemesinin yapacağı bir oylamaya ilişkin teknik
bilgi alma ihtiyacının ilgili savcı tarafından ''adli yargılamayı
etkilemeye teşebbüs'' olarak algılandığını ifade eden Hamzaçebi,
şöyle devam etti:
''Ben Sayın Savcıya şunu sormak isterim; 'Ergenekon
davasının savcısıyım' diyen Sayın Başbakan hakkında acaba hangi
işlemi yapmıştır? Erzincan Savcısını arayan Başbakan Yardımcısı
Sayın Çiçek hakkında acaba bu savcı hangi işlemi yapmıştır? Cemil
çiçek, doğrudan doğruya yargıya, savcının soruşturmasına müdahale
etmiştir. Siyasi baskı kurmak istemiştir. Sayın Çiçek, bunu bugün
kadar yalanlayamamıştır. Sayın Baykal, herhangi bir savcıyı mı,
hakimi mi aramıştır; herhangi bir şekilde bir kanaat ifade edip, bu
kanaate yardımcı olunması yönünde herhangi bir kişiyle mi
görüşmüştür? Ortada böyle bir şey yoktur. Yapılan, CHP'nin önceki
genel başkanından önceki politikalar nedeniyle öç alma işlemidir.
AKP, yargıyı ülkenin kurumlarını şekillendirmede bir sopa olarak
kullanılmak istenmektedir. Türkiye adım adım AKP tarafından faşizme
götürülmek istenmektedir.''
Hamzaçebi, Baykal hakkındaki işlemi ''CHP'ye yönelik bir tehdit
olarak algıladıklarını'' ifade ederek, ''Biz bu konuda üzerimize
düşeni yapmaya kararlıyız'' dedi.
''Bugün gazetelerde yer alan haberlerde görmüşsünüzdür'' diyen
Hamzaçebi, iki Yargıtay üyesine ait olduğu öne sürülen bazı ses
kayıtlarının ''ortalığa döküldüğünü'' ifade
etti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının, ''kayıtların
yasal dinleme olmadığını'' ifade ettiğini hatırlatan Hamzaçebi,
''Şimdi hükümete, yargıya düşen bu kayıtların, nasıl ve kimler
tarafından elde edildiğinin bulunmasıdır. Bunların basına hangi
şekilde servis edildiğinin bulunması gerekiyor. Gerçekten
savcılarımız bağımsız ise bu konuyu da soruşturma konusu
yapacaklardır diye düşünüyorum'' diye konuştu.
SORULAR
Daha sonra soruları yanıtlayan Hamzaçebi, ''Önceki
açıklamanızda, 'AKP kendi özel ordusunu yaratmaya çalışıyor'
demiştiniz. Yüksek ASkeri Şura kararlarının ardından bu kanaatiniz
pekişti mi? Deniz Baykal'a ilişkin inceleme muhaliflere gözdağı
niteliği taşıyor mu?'' sorusuna, ''Sayın Baykal'a
yönelik inceleme, 'Ergenekon' konusunda yapılan hukuksuzluklara,
haksızlıklara karşı direnen veya hükümetin yapmış olduğu
antidemokratik uygulamalara ve çıkarmış olduğu yasalara karşı
Anayasa Mahkemesinde dava açma hakkını kullanan CHP'yi sindirme
operasyonudur. CHP ile birlikte ülkedeki tüm muhalif güçleri
sindirmeye yönelik bir operasyondur'' karşılığını
verdi.
''Bugün bu ülkede hukuk AKP içindir'' diyen
Hamzaçebi, ''AKP, herkesi, tüm kurumları silahlı
kuvvetleri, muhalefet partilerini kendisinin izin verdiği ölçüde
konuşmaya, muhalefet etmeye, davranmaya mecbur etmeye
çalışmaktadır. Silahlı Kuvvetler, YÖK'leştirilmek
istenmektedir'' şeklinde konuştu.
''Özel hudut birlikleri'' konusunun TBMM'nin
tatile girmesiyle ülke gündeminden düştüğünü anlatan Hamzaçebi,
''Ancak, Meclis açılır açılmaz bu konunun yine ülkenin gündemine
geleceğini tahmin ediyorum. Özel birlikleri tartışırken, bir yardan
Silahlı Kuvvetlerin komuta kademesine AKP'nin siyasi tercihlerine
göre müdahale yapılaması ve bir siyasi senaryo gereği olarak
birtakım soruşturmaların kullanılması Türk Silahlı Kuvvetlerinin
komuta kademesinde özel bir yapılanma, şekillenmenin AKP tarafından
istenildiği sonucu doğurmaktadır'' dedi.
Hamzaçebi, bir başka gazetecinin, ''19 Temmuz'da Hantepe'de
PKK saldırısı olmuştu. Bu saldırının Heronlar tarafından 30 merkeze
canlı olarak geçildiği ve ancak herhangi bir müdahalede
bulunulmadığı yönünde iddialar var. Siz nasıl
değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bu iddiaların
ciddiye alınması ve soruşturulması gerektiğini düşünüyorum. Son
derece ciddi iddiadır'' karşılığını verdi.