CHP'li eski vekil Haluk Pekşen AK Parti'ye 100 bin lira tazminat ödeyecek
Abone olEski CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, katıldığı bir televizyon programındaki "Darbeyi AK Parti'nin kendisi yaptı" şeklindeki sözleri nedeniyle AK Parti'ye 100 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verildi.
Manevi tazminata ilişkin dava Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya AK Parti'nin avukatı Burhanettin Sevencan ile Pekşen'in avukatı Koray Özyurt katıldı.
''Kişilik haklarına yönelik ağır ihlalde bulunmuştur"
Beyanı sorulan avukat Sevencan, dava konusu sözlerin eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek kadar ağır, haksız ve hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "Bu sözleriyle davalı, müvekkilin manevi şahsiyetine yönelik küçültücü, incitici ve suç isnat eden ithamlarda bulunarak, kişilik haklarına yönelik ağır ihlalde bulunmuştur." dedi.
Avukat Özyurt ise müvekkilinin program tarihinde milletvekili, davacının ise iktidar partisi olduğunu belirterek, "müvekkilinin halkı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğunu, AİHM'nin normal bir milletvekilinin dahi incitici, hatta gurur kırıcı eleştirilere ve ifadelere katlanılması gerektiğine ilişkin kararları olduğunu" anlattı. "Müvekkilin sözlerinin dayanağını cevap dilekçemizde ve eklerinde belirtmiştik" diyen Özyurt, davanın reddini istedi.
100 bin lira manevi tazminat
Hakim Mustafa Özdemir, davayı kabul ederek, Pekşen'in AK Parti tüzel kişiliğine 100 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdiğini açıkladı.
AK Parti'nin avukatları, 11 Ekim 2017'deki bir televizyon programında Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin "Darbeyi AK Parti'nin kendisi yaptı" ifadesini kullandığı gerekçesiyle Pekşen'e 100 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.
Dava dilekçesinde Pekşen ve programdaki kişilerin diyalogları nakledilerek, "Davalının programda sarf ettiği, 'Darbeyi AK Parti'nin kendisi yaptı… Bu öngörülemeyen olaylar, bu şehitler, öngörülemeyen olaylar…' şeklindeki akla, mantığa, vicdana aykırı bu iddiası kesinlikle kabul edilebilir ve tahammülü mümkün bir iddia değildir, yalandır, iftiradır." ifadelerine yer verilmişti.