CHP'li Aytun Çıray neden evet oyu verdiğini açıkladı
Abone olCHP milletvekili Aytun Çıray, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Meclis'te yapılan oylamada neden "Evet" oyu verdiğini açıkladı. Çıray, "Kemal Kılıçdaroğlu dahil kimseden talimat almadım" dedi.
CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu üyesi Dr. Aytun Çıray dokunulmazlıklar ile ilgili anayasa değişikliği hakkında yapılan son oylamada neden “Evet” oyu verdiğini facebook hesabından açıkladı.
Çıray açıklamasında, “Ben, iradem dışında gelişen ve ülkemi önlenemez bir belâya sürükleyecek bu değişikliğe taktik nedenle ‘evet’ dedim. Evet, ben bu değişikliğe Erdoğan’ın referandum beklentisini fos çıkarmak için “evet” dedim. Evet, ben bu değişikliğe ülkemin zaman kazanması için “evet” dedim ve bunun için başta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dahil kimseden talimat almadım. Böyle bir oyunu bozmak adına ‘evet’ dediğim için sonsuza kadar çocuklarımın ve eşimin yüzüne gururla bakacağım. Çünkü ben tekerlek kırıldıktan sonra yol gösterenlerden değilim.”
"TUĞBA HEZER’İN DOKUNULMAZLIĞINI KALDIRABİLİRDİ"
AK Parti, PKK ve HDP’nin çoğu zaman bir kayıkçı kavgası yaptıklarını vurgulayan Çıray, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili süreci canlı bombaya taziyede bulunan Tuğba Hezer’in başlattığını söyledi. Bunun üzerine kurgulanan oyunu bozmak için TBMM’de bir konuşma yaparak, sadece Tuğba Hezer’in değil APO ile görüşen AK Partililerin de tezkeresinin Meclis'e getirilerek dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ettiğini anlattı. Çıray sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP'nin durması ve direnmesi gereken yer burasıydı. Davutoğlu'nun taktiksel meydan okumasına dokunulmazlıklar ile ilgili üç anayasa değişikliği seçeneği götürülerek sorun anayasa değişikliği zeminine taşınmış oldu. Sonuçta Devlet Bahçeli’nin korku ve panikle Erdoğan’a teslim olmuş olması süreci 20 Mayıs Cuma günü yaptığımız Anayasa değişikliği oylamasına kadar getirdi.”
ERDOĞAN “ÇİFT SANDIKLI BÜYÜK TUZAK” KURMUŞTU
Aytun Çıray, 14 Mayıs Cumartesi günü Yeniçağ gazetesi köşe yazarı Sayın “Ahmet Takan’ın başkanlık paketi ile dokunulmazlıkların aynı gün referanduma götürülecek. Ne diyorsunuz?” sorusuna 15 Mayıs’ta “Çift sandıklı büyük tuzak...” dediğini hatırlattı. Erdoğan’ın 'tek adam rejimini' muhalefet partilerinin aktif veya pasif tutumları sayesinde kurduğunu anlatan Çıray, facebook’tan yazdığı mesajında dokunulmazlıklar konusunda muhalefet partilerinin bilerek veya bilmeyerek izledikleri politikaların sarayın iktidarını ölümüne kadar garantilemesinin önünü açtığını anlattı.
"TERÖR SUÇLARI DOKUNULMAZLIK KAPSAMI DIŞINDA"
Takan’a “AKP Grup Başkan Vekili, Meclisten 330-367 aralığında bir onay alırsa, milleti yormamak için önüne iki sandık koyabileceklerini söylemişti. Bu eksiği Bahçeli’nin tamamlaması üzerine –ki öyle oldu-inanın o zaman elimiz kolumuz bağlanır ve 12 Eylül 2010 referandumundan çok beter duruma düşülür. Çünkü bu kampanya o zaman sadece PKK uzantısı olarak HDP'nin Meclisten atılmasına evet demeye dönüştürülür ve bu doğal olarak partili cumhurbaşkanına verilecek onayı çok daha fazla yükseltir.” dediğini hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, bunu da “Çünkü bu durumda Cumhurbaşkanı meydanlarda sadece kendi cumhurbaşkanlığı için değil ‘PKK'lıların Meclisten atılması’ için de kampanya yürütecektir. Ayrıca terör suçları dokunulmazlık kapsamının dışında. Sayın Balbay milletvekili seçilmesine rağmen bu nedenle serbest bırakılmamıştı” diyerek açıkladığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"REFERANDUMA GİTSEYDİK AKP ÜLKEYİ BÖLECEKTİ"
“Böyle bir referandumun sonuçlarının ne olacağını Sayın Takan’a özetlemiştim; ama bir diğer kötülüğü de ırkçılık yoluyla ülkeyi bölecek olmasıydı. Üstelik sonucu baştan belli olan ve bilinen nedenlerle Erdoğan’ın istediği gibi sonuçlanacak böyle bir referandum CHP milletvekillerinin muhtemel kaderlerini de etkilemeyecek ve dokunulmazlıkları uygulanan çok yanlış siyasetler yüzünden zaten kalkacaktı. O halde yapmam gereken çok açıktı: ülkemin birlik ve beraberliğini korumak, RTE’nin otokratik başkanlığını geciktirmek.
"KILIÇDAROĞLU DAHİL KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM"
O halde muhalefetin yürüttüğü siyaset nedeni ile önümde tek çare kalıyordu; dokunulmazlıkların kaldırılmasına “EVET” demek. Evet, ben, iradem dışında gelişen ve ülkemi önlenemez bir belâya sürükleyecek bu değişikliğe taktik nedenle “EVET” dedim. Evet, ben bu değişikliğe Erdoğan’ın beklentisini fos çıkarmak için “EVET” dedim. Evet, ben bu değişikliğe ülkemin zaman kazanması için “EVET” dedim ve bunun için başta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dahil kimseden talimat almadım. Böyle bir oyunu bozmak adına “EVET” dediğim için sonsuza kadar çocuklarımın ve eşimin yüzüne gururla bakacağım. Çünkü ben tekerlek kırıldıktan sonra yol gösterenlerden değilim.”