CHP'den vefasızlık örneği

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski genel sekreteri Ertuğrul Günay, geçtiğimiz günlerde annesini kaybetti. Aralarında ülkücülerin de bulunduğu birçok siyasetçi, bizzat ziyaret ederek veya telefonla başsağlığı diledi. Ancak hiçbir CHP yöneticisi taziye için Günay'ı aramadı. Bunun üzerine eski genel sekreter, partisiyle 32 yıllık gönül bağını kopardığını açıkladı. Annesinin vefatından sonra yaşadıklarını Zaman'a anlatan Ertuğrul Günay, değişik partilere mensup çok sayıda siyasetçinin kendisine ulaşarak acısını paylaştığını belirtti. Uzun yıllar hizmet verdiği CHP'nin, 'büyük bir vefasızlık örneği sergileyerek baş sağlığı dilemediğini' vurgulayan Günay, bu olayın kendisini derinden yaraladığını söyledi. Günay, şu görüşleri dile getirdi: "Aktif siyasetle bağımı kesmek konusunda daha önce kararımı vermiştim. Son günlerde yaşadıklarım bu kararımı ve CHP ile gönül kopukluğumu daha da pekiştirdi. Geçen hafta annem vefat etti. Bazı bakanlar ve değişik partilerden arkadaşlar arayıp taziyelerini sundu. Büyük Birlik Partisi lideri Muhsin Yazıcıoğlu'ndan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'a kadar çok geniş bir kesimden arkadaşlar bu zor günde nezaketini gösterdi, yanımda oldu. Ancak CHP Genel Merkezi'nden bir tek telefon gelmedi, tek bir mesaj almadım. Bu nedenle partiyle olan 32 yıllık gönül bağım tamamen koptu. Genel merkezin talebiyle harekete geçen Ankara İl Başkanlığı'na, disiplin kararıyla ilgili savunmamı da verdim. Bu benim son particilik görevimdir. Partiyle gönül bağım koptu, hukuki bağımın da kopmasının benim için hayırlı olacağını düşünüyorum.” 56 yaşındaki Ertuğrul Günay, 32 yıl önce CHP üyesi olmuş, 26 yaşında CHP Ordu il başkanı seçilmişti. 1993 yılında CHP Genel Sekreterliği'ne getirilen Günay, bir süre sonra Deniz Baykal'la yollarını ayırmıştı. Günay, yaklaşık 10 yıldır parti içinde Baykal'a muhalefet yapıyor. Bir süre önce 'parti aleyhinde faaliyette bulunmak'la suçlanan Günay, Ankara İl Başkanlığı tarafından disiplin kuruluna sevk edilmişti. Eski genel sekreter bunun üzerine yazılı ve sözlü savunma yaptı. Siyasi hayatı boyunca CHP'nin başarısı için çalıştığını, son seçimlerde kendisine görev verilmediği halde birçok ilde destek toplantılarına katıldığını anlatan Günay, Sincan'daki seçim kampanyasının açılış töreninde Genel Sekreter Önder Sav'ın kendisine teşekkür ettiğinin altını çizdi. Ertuğrul Günay, 28 Mart yerel seçimlerinde memleketi Ordu'da parti faaliyetlerine katılmamasını ise şöyle açıkladı: Baykal’ın ‘çapulcu’ sözü hepimizi üzdü “Ordu merkezde seçimi kazanabilecek kişi, bütün ısrarlarımıza rağmen genel merkez tarafından aday gösterilmedi. Kamuoyunda bu arkadaşımızın bana yakın olduğu için aday gösterilmediği söylendi. Aynı olay Gürgentepe'de de gerçekleşti. Bu durum karşısında bu iki ilçede hiçbir biçimde, lehte ya da aleyhte hiçbir çalışmaya katılmadım. Ordu'da seçimlerin kaybedilmesine benim tutumum değil, bana yakın oldukları gerekçesiyle halkın sevdiği insanları aday yapmayanlar neden olmuştur. Bunu bütün Türkiye biliyor. Ordu'da ya da yurdun herhangi bir yerinde CHP aleyhine bir davranışım olduğunu, aklı başında, namuslu, onurlu hiç kimse ileri süremez. Bunu ancak kendi yanlışlarına ve çaresizliklerine mazeret bulmaya çalışan zavallılar ileri sürebilir. Ve bu yalana ancak aptallar inanabilir. Genel Başkan Deniz Baykal aleyhindeki ifadelerimin gerekçesi, Baykal'ın muhaliflere yönelik söylemleridir. Bize 'çapulcu' diye hitap edilmiştir. Bunu söyleyen kişinin ruh halinden şüphe etmek en doğal hakkımdır. Genel başkanın böyle bir sözü sarf etmiş olmasından onun adına da, bu sözün sarf edildiği toplantının bir dinleyicisi olarak kendi adıma da gerçekten derin üzüntü duyuyorum.” CHP, genel merkez yönetimine muhalefet eden isimler hakkında geçtiğimiz ay disiplin süreci başlatmıştı. Ertuğrul Günay’dan da bu çerçevede savunma istenmişti. Haber: Habib Güler Kaynak: Zaman