CHP'den sonra HAS Parti de sendrom dedi
Abone olHAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi.
Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, AK Parti'nin yüzde 50 ile iktidar olmasının arkasında gücün CHP olduğunu söyledi. Yükselen CHP söyleminin AK Parti'ye oy taşıdığını anlatan Bekaroğlu, "Öyle bir hava verildi ki sanki Kılıçdaroğlu çok yüksek oy alacak. Bu korku, muhafazakar sağ oyları AK Parti'de derleyip toparladı" dedi.
Bekaroğlu, Kılıçdaroğlu'nun "Stockholm Sendromu" sözleriyle söylemek istediklerinin zorlama yorumlarla saptırıldığını söyleyerek CHP'ye destek verdi.
Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasında yaptığı "helalleşme" çağrısını ise "ayıp" olarak niteleyerek "Yasaların bile suç saydığı 'Alevi değil misin', 'Kız mıdır kadın mıdır', 'Özel değil genel' aklınıza gelebilen her şeyi kullanın üç tane fazla oy için. O üç oyu da aldınız, gel helalleşelim. Bu Müslümanlık'taki helalleşmeye de uymaz. Burada din istismarı görüyorum" dedi.
12 Haziran seçimlerini geride bırakan Türkiye, şimdi sonuçlarını tartışıyor. Akşam gazetesine ropörtaj veren HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu seçim sonuçlarını, AK Parti'nin elde ettiği yüksek oy oranının nedenlerini değerlendirdi:
AK PARTİ'NİN YÜKSELİŞ SIRRI
Yeni CHP tutmadı. Yüzde 26'lık oy oranını 2007 seçimiyle karşılaştırıyorlar (Yüzde 21). Ama 2009 seçimiyle karşılaştırdığınızda aradaki fark üç puan. Baykal'a gıcık kapanlar oy verse yine bu sonuç çıkardı. Bu kadar gürültüye rağmen CHP'nin yeni lideri, yeni söylemi kitleler için bir şey ifade etmedi. Neye yaradı bu? AK Parti'nin 'düşman' ihtiyacını Baykal'dan daha çok karşıladı. Öyle bir hava verildi ki sanki Kılıçdaroğlu yüksek bir oy alacak. Bu korku, muhafazakar sağ oyların tek partide derlenip toparlanmasına yardımcı oldu. Kılıçdaroğlu, seçim taktikleri olarak da yanlışlar yaptı. Yeni CHP'yi, sosyal demokrat sol bir partiyi düşündürecek söylemler baştan olmasına rağmen Erdoğan'ın çağırdığı her mindere gitti ve dayak yedi. Yani esas oğlanın dövdüğü bir figüranın ötesine gidemedi.
OY ARTIŞININ 3 NEDENİ
Bana göre üç tane temel şey var burada. Birincisi Vesayetçi, milleti adam yerine koymayan, değerleriyle uğraşan CHP ya da CHP'nin temsil ettiği zihniyete millet karşı. CHP ya da işte vesayet korkusu. İkincisi, en aşağıdakiler yani on milyonun üzerindeki insan Türkiye'de yardımlarla ayakta duruyor. En azından ek bir yardım almadan geçinemiyor. İşte '600 TL vereceğim, '300 TL vereceğim'... AK Parti'de bütün bunlar zaten var. Dolayısıyla o kesim mevcut durumun bozulmasını istemiyor. Üçüncü olarak da Türkiye'de orta sınıf, kredi kartlarıyla, tüketici kredileriyle istikrar dediğimiz o sihirli cümleye bağlanmış durumda. Müthiş borçlular. İstikrarın bozulacağından, kriz geleceğinden endişe ediyorlar ve durumun değişmesini istemiyorlar.
YAŞAM TARZLARI BENZERLEŞTİ
Yaşam tarzına müdahale bir tarafa, bu yeni gelen iktidar seçkinlerinin ya da sahiplerinin yaşam tarzı, 'yaşam tarzımıza müdahale edilir mi' diye korkanların yaşam tarzlarına benzemeye başladı. Aynı yerlerde oturuyorlar, aynı yerlerde yemek yiyorlar, aynı otellerde kalıyorlar. Dolayısıyla o korkular kalktı, yerine daha reel beklentiler geldi.
BEKAROĞLU'DA STOCKHOLM SENDROMUNA DESTEK VERDİ
CHP liderinin 'Stockholm sendromu' yorumu zorlama bir yorum. Kılıçdaroğlu'nun ifadesinde, 'Kötü bir şey var ama bu kötülük algılanamıyor gibi' bir şey var. Bana göre de kötü birşey var ama halk, muhalefetin ortaya koyduğunun daha iyi olacağına inanmıyor. Kim ne derse desin AK Parti, gerek demokrasi, gerek ekonomik zenginlik açısından milletin önüne bir şey koyuyor. Halk da yakın zamanda hatırladıklarıyla bugünü karşılaştırarak karar veriyor.
ERDOĞAN HELALLEŞMENİN HUDUTLARINI KENDİ ÇİZİYOR
"Kaybettiğimiz şey ne biliyor musunuz ahlak. Yani siz bütün değerleri kullanıp, yasaların bile suç saydığı işte 'Alevi değil misin', 'Kız mıdır kadın mıdır', 'Özel değil genel' aklınıza gelebilen her şeyi kullanın üç tane fazla oy için. O üç oyu da aldınız, gel helalleşelim. Bu Müslümanlık'taki helalleşmeye de uymaz. Burada din istismarı görüyorum. Özür dile o zaman. Balkon konuşmasını ahlaken ayıp karşılıyorum ama siyasetçi olarak Türkiye'nin geleceğini düşünen bir insan olarak da buradan umutlanmak istiyorum. Erdoğan kendisini Allah'ın lütfu olarak görüyor. Yani seçilmişim ben ve her şeyi hak ediyorum. Helalleşmenin hudutunu da ben koyarım, vermeyi-almayı da ben tayin ederim. Bu çok tehlikeli bir psikoloji"
GÜLEN DİYORSA DÜŞÜNMEK GEREK
Fethullah Gülen'in 'Türkiye'de Müslümanlar ve Kemalistler arasında kapanmaz bir uçurum yok' dedi. Hoca deyince biraz düşünmek gerekiyor. Bunu niye dedi Hoca? Türkiye'de post Kemalist demeyeceğim ama 'Yeni Kemalist' dönemle mutabakat mı aranıyor? Nedir? Bunu kestirmek zor. Ama olumlu ve olumsuz şekilde algılanabilir. Yani bir, Erdoğan balkon konuşmasında Cumhuriyet'in kurucu felsefesine gönderme yaptı. Dedi ki 'Biz dindarları da Kürtleri de Alevileri de herkesi rahatlatabilecek bir anayasa yaparız.' Fethullah Hoca da buraya gönderme yapıyorsa bu iş anlaşılır. Yani Türkleri etnik yapı gören anlayış yerine herkesi içine alabilecek bir Türkiye diyorlarsa, Kemalistlere '21-24'e dönün, problem yok anlaşırız' diyorlarsa tamam bu bir projedir diyeceğiz. Buradan şöyle bir şey çıkar; gerçekten bir anayasa yapılır, TC vatandaşları eşit yurttaş olur. Kürtlük, Alevilik, gayri Müslimlik, dindarlık problem olmaktan çıkar. Bunlar olumlu şeyler bence. Ama şöyle bir şeyse, 'Ey Kemalistler, biz böyle bakıyoruz, siz de zaten şöyle yapıyordunuz. Gözden geçirelim, devleti biraz makyajlayalım, bazı aşırılıkları geri çekelim. Sistem bu şekilde devam etsin' diyorsa bu olumsuz.
ERDOĞAN KÖŞKE ÇIKACAK
Bütün şartlar da oluştu. Bir defa şu yok; işte 'başkanlık' sistemi, kriz oluşturabilecek bir imkan. Bundan vazgeçti bence. Cumhurbaşkanlığı seçiminin de 2014'te olmasını sağlayacak.Yerine bir sürü isim geçiyor. Ahmet Davutoğlu mesela. Hazırlandığına dair işaretler mevcut. Ali Babacan, Bülent Arınç. Abdullah Gül'ün geri dönmesinden bile söz ediliyor. Eğer 2015'te genel seçim, 2014'te cumhurbaşkanlığı seçimi olacaksa 'Rusya modeli' deniyor. Muhafazakar kesimin kafasında, Erdoğan sonrası başbakan Numan Kurtulmuş. Böyle bir beklenti var. Seçim boyunca bize bunu söylediler... Ben, Mehmet Bekaroğlu olarak Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi ikame edecek bir Numan Kurtulmuş'la hiç ilgilenmiyorum. AK Parti'ye alternatif politikalar sunan Numan Kurtulmuş ve HAS Parti'nin verdiği mesajlarsa tamam.