CHPden sert eleştiriler
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın El Kadı ile ilgili açıklamalarına CHP'den büyük tepki geldi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, Yasin El Kadı için ''Hayırsever olmaktan başka hiçbir
özelliği olmayan bir insan'' dediğini belirterek, ''Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ne zamandan beri hayırsever işadamlarının mal
varlıklarını dondurdu? Başbakan olarak, bu hayırsever ve
arkadaşınız işadamına, BM Güvenlik Konseyi'nce yapılan haksızlığı
gidermek için ilgili Bakanlar Kurulu kararını kaldıracak mısınız?''
dedi.
Koç, CHP milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Atilla Kart ile
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, Yasin El Kadı'ya yönelik dünkü açıklamalarını
değerlendirdi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan 2001
tarihli kararıyla, Yasin El Kadı'nın bütün para, mal, hak ve
alacaklarının dondurulduğunu anımsatan Koç, Başbakanlık'ın internet
sitesinde bu tarihli Resmi Gazete sayfasının boş olduğunu
söyledi.
Koç, Bakanlar Kurulunun 2004, 2005 ve 2006 yıllarında aynı yöndeki
kararlarının, Resmi Gazete'de yayımlanmadığını ifade etti.
Erdoğan'a sorular yönelten Koç, Yasin El Kadı adının, BM Güvenlik
Konseyi'nin kararlarında, terör örgütü El Kaide'ye destek verenler
arasında geçip geçmediğini sordu. -
''SAVCILARI BASKI ALTINA ALMAYI İHMAL ETMİYOR''
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, BM Güvenlik Konseyi'nin bu kararı
nedeniyle, Bakanlar Kurulu kararıyla Yasin El Kadı'nın mal
varlığını, tüm hak ve alacaklarını dondurup dondurmadığı sorusunu
yönelten Koç, şunları kaydetti: ''Sayın Başbakan, Kadı için
'Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insan. Yasin
Bey'i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum' diyor.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ne zamandan beri hayırsever
işadamlarının mal varlıklarını dondurdu?
Siz Başbakan olarak, bu hayırsever ve arkadaşınız işadamına, BM
Güvenlik Konseyi'nce yapılan haksızlığı gidermek için Ecevit
hükümetinin aldığı Bakanlar Kurulu kararını kaldıracak mısınız?
Sayın Başbakan söyleşisinde, bir yayın grubu deyimi kullandıktan
sonra 'Boşuna uğraşmasınlar, biz bunların derdini biliyoruz. Ben
sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum: vakti geldiğinde
kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok
daha rahatlatacak ama onları da hoplatacaktır' diyor. Uygar bir
ülkenin başbakanı, şantaj yapmaz, şantajı çağrıştıracak ifadeler
kullanmaz. Bu acizlik belirtisidir.
Başbakan olarak varsa bir bildiğin oturur adam gibi açıklarsın.
Sayın Başbakan, CHP'nin yaptığı suç duyurusu konusunda savcıları
baskı altında almayı da ihmal etmiyor. Hem hukuku bilmeyeceksin,
hem de kalkıp yeni yapılan suç duyurusu nedeniyle savcıları
etkilemeye kalkacaksın. Bu mantık hangi hukuk devletinde var?''
CHP'li Koç, Başbakan Erdoğan'a, Wa'el Julaidan'ı tanıyıp
tanımadığını, Yasin El Kadı'nın gazetelere verdiği milyarlarca
liralık ilan bedeli için Maliye Bakanlığından izin alıp olmadığını
da sordu. Koç, ''Almamışsa, mal varlığı dondurulan bir kişi, bu
parayı Türkiye'de nereden bulmuştur ya da Türkiye'ye hangi
yollardan sokmuştur?'' dedi.
SAVCILAR İÇİN SORUŞTURMA TALEBİ
CHP Konya Milletvekili Kart da Erdoğan'ın bir televizyon kanalında
dün yaptığı açıklamaları, ''ibret vesikası ve Türkiye'yi yönetme
ehliyetinden yoksun açıklamalar'' olarak değerlendirdi. Kart, Yasin
El Kadı'nın kara para ilişkileri ve terörü finansmanı konularında
Başbakan'ın değil, yargının karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Konuyla ilgili iki tane takipsizlik kararına işaret eden Kart, ''O
savcılık kararlarının BM mevzuatı, uluslararası antlaşmalar
çiğnenerek alındığı yönünde ciddi bulgular var.
Biz, o savcılar hakkında görevlerini kötüye kullandıkları yönünde
ciddi bulgular söz konusu olduğu için soruşturma açılması
talebimizi, bugün yazılı olarak ileteceğiz'' diye konuştu. CHP
İstanbul Milletvekili Kılıçdaroğlu da artık BM Güvenlik Konseyi
kararlarının, Başbakan nezdinde uygulama şansının kalmadığını
savundu. Ortada bir yanlışlığın bulunduğunu, bunu ya Başbakan ya da
BM Genel Sekreterliğinin yaptığını belirten Kılıçdaroğlu,
hayırsever bir işadamının terör listesinde yer almaması,
Başbakan'ın teröre destek veren birine kefil olmaması gerektiğini
söyledi. Kılıçdaroğlu, ABD'deki Türk gazetecilere görev düştüğünü
kaydederek, BM Genel Sekreteri'ne bu konuyu aktarmaları gerektiğini
ifade etti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, uluslararası skandallara yol
açacak itiraflarda bulunduğunu öne sürdü.