CHP'den sağlık skandalı için araştırma önergesi!
Abone olCHP Manisa Milletvekili eczacı Özgür Özel sahte ilaç sorununa ilişkin meclis araştırma önergesi verdi.
CHP’li Özel verdiği araştırma önergesinin gerekçesinde, Şubat 2012 tarihinde ABD’nin en önemli sağlık otoritelerinden biri olan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) tarafından kanser ilacı Avastin’in (Altuzan) sahtesi konusunda ülkemizin de uyarıldığını, kendisinin de konuyla ilgili bir soru önergesi verdiğini ancak Bakanlığın bu konuyu o günlerde geçiştirdiğini ve şimdi yeniden bir sahtecilik operasyonu ile Bakanlığın ihmalkarlığının gün yüzüne çıktığını söyledi.
PİYASADA BULUNMAYAN İLAÇLARIN SAHTELERİ YAPILIYOR
Eczacı Milletvekili Özel, araştırma önergesinde, ülkemizde piyasa olmayan ilaçlar sorununun yani “ilaç krizi”nin artık düzenli krizler haline döndüğünü ve bu sorunun ilaçta sahteciliğe kapı araladığını ifade etti. Önergesinde Nisan 2013’te kanser hastası Dilek Özçelik ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar arasında geçen diyalogdan da bahseden CHP’li Özel, vatandaşlarımızın normal şartlarda ruhsatlı olduğu için ülkemizde kolayca erişebileceği ilaçlara hatalı politikalar yüzünden erişemediğini, ilaçlarını piyasada bulamadığı için her türlü maddi güçlüğü de göze alarak ya yurtdışından ilaç temin eden ya da sahtesini üreten karaborsacıların, simsarların eline düştüğünü kaydetti. Araştırma önergesinde; “Etkin tedavinin en önemli parçası olan ilaç tedavisinde yaşanan gecikmeler, eczanelerde bulunamayan ve SGK tarafından geri ödemesi yapılmayan ilaçlar, denetimsizlik ve yasal boşluk gibi sorunların bir sonucu olarak şu anda ülkemizde internet, karaborsa veya çantacılardan oluşan sahte ilaç sektörünün boyutlarının acilen araştırılması gerekmektedir.” denildi.
CHP’li Özel konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
VEBALİ HÜKUMETİN
“Bundan 18-19 ay önce sahte ilaç sorunu ile ilgili Sağlık Bakanına bir soru önergesi vermiş ve bugün gazetelere yansıyan sahte ilaç operasyonunun içinde yer alan kanser ilacı Altuzan’ın da adını vererek konuyu Bakanlığın dikkatine sunmuştum. Ancak soru önergeme 3 ay sonra gelen cevapta konunun ne kadar baştan savma ele alındığı rahatlıkla görülebilir. Nitekim bugün karşı karşıya kaldığımız ve basına da yansıyan sahte ilaç sorunu işte bu ihmalkarlığın bir sonucudur ve o günden bugüne kadar söz konusu sahte kanser ilacı Altuzan’ı kullanan ancak iyileşemeyen herkesin vebali de hükümetindir.”
DEFALARCA UYARDIM
“Bu sene gerek Kanser Haftası vesilesiyle, gerekse kanser hastası Dilek Özçelik’in Bakan Bayraktar ile yaşadığı diyalog sonrası aynı konu üzerine Bakanlığı defalarca uyardım. Kanser ilaçları sahteciliğin en kolay yapıldığı ancak en zor anlaşıldığı ilaçlardır. Çünkü bu ilaçlar fiyatlarının yüksek olması nedeniyle sahteciliği cazip olan ancak kullanıldığı hastalık gereği ilacın başarılı olup olmadığının bir ağrı kesici ya da bir antibiyotik kadar kolayca ölçülemeyeceği ilaçlardır. İlaç sahte olduğunda ilacın yapmadığı etki hastalığın seyrinden gibi düşünülerek, ilaç fayda vermedi gibi anlaşılabilecektir. Bu nedenle hasta ve sağlık personeli tarafından sahtesinin tespit edilmesi en güç ilaçlar kanser ilaçlardır.”
MECLİS DERHAL DEVREYE GİRMELİ
“18 aydır bu konu hükümet ciddiyeti ile ele alınmadığı için artık Meclisin devreye girmesi kaçınılmaz olmuştur. Derhal tüm partiler toplanmalı, sahte ilaç ve sahte ilaç çeteleri ile ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonu kurularak, gerek denetim yolları ve yasal boşluklar gerekse piyasada olmayan ilaçlar sorunun yol açtığı boyutları ile konu bu Komisyon marifetiyle araştırılıp, çözüme kavuşturulmalıdır. Çünkü şu anda gerekli iradeyi göstermesini hükümetten beklemek olsa olsa boşa kürek çekmek olacak, bu arada olan yine vatandaşa olacaktır.”