CHP'den provokasyon raporu
Abone olCHP, Malatya Sürgü'de ramazan davulcusuyla Alevi aile arasındaki tartışmayla başlayan olaylarla ilgili raporunu açıkladı
Malatya’nın Doğanşehir İlçesi’ne bağlı Sürgü Beldesi’nde,
Ramazan davulcusu ile Alevi ailenin fertleri arasındaki tartışmayla
başlayan olaylarla ilgili CHP heyetinin hazırladığı rapor
açıklandı. CHP raporunda, "Sürgü’de yaşananlar bir nefret
suçu ve cana kast eylemidir" görüşüne yer verildi.
29 Temmuz’daki olaydan bir gün sonra CHP Genel Merkezi tarafından görevlendirilen Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba gece beldeye gelerek saldırıya uğrayan Evli ailesini ziyaret etmiş ve olayın tarafları ile görüşüp ayrıntılı bilgi almıştı. 2 gün boyunca beldede yapılan inceleme ve görüşmelerin ardından CHP Heyeti hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.
OLAY YETERİNCE CİDDİYE ALINMADI
Raporun giriş bölümünde yaşanan olaylar ayrıntılı bir şekilde anlatılırken, olayların başlangıcının 28 Temmuz gecesi olduğu belirtildi. Raporda ayrıca bir gün sonra Malatya CHP il örgütünün Beldenin AKP’li Belediye Başkanı Faruk Taşdemir’i ziyaret ettiği ve Taşdemir’in, hiç kimsenin olaya karışmamasını, siyasilerin ve basının haberdar olmamasının ve kendisinin olayı çözeceğini heyete anlattığını ve ailenin beldeyi terk etmesinin ortamı sakinleştireceğini belirttiği yer aldı. Raporun tespit kısmında ise şu görüşler yer aldı:
"Sürgü’de yaşananlar bir nefret suçu ve cana kast
eylemidir. Davulcu Mustafa Evşi ve Evli ailesi arasında çıkan
tartışma kısa sürede toplumsal bir noktaya çevrilmiş. Olayın
başlangıcında yetkililer, yaşananları ciddiye almamıştır. Olayın
ortaya çıkışından sonrasındaki yaşananlar, örgütlü ve amaçlı bir
faaliyet yürütüldüğünü göstermektedir. Olay güvenlik güçleri ve
idareciler tarafında yeterince ciddiye alınmamış ve yeterli
güvenlik önlemi alınmamıştır. Bu da olayların büyümesine neden
olmuştur. Yaklaşık 300 kişilik grubun saldırdığı ve sadece 22
askerin olduğu tespit edilmiştir. Doğanşehir’de Kaymakam
bulunmamaktadır. Güvenlik zafiyetinin ve otorite boşluğunun
oluşmasında bu da önemli bir etken olarak saptanmıştır. Saldırı
sonrasında adli ve idari soruşturma başlatılmadığı gibi yetkililer
ve bazı belde sakinleri tarafından aile tehcire zorlanmıştır.
Malatya il ve Doğanşehir ilçe örgütü tarafından oluşturulan heyetle
olayın büyümemesi ve sağlıklı bilgi edinilmesi açısından önemli bir
rol üstlenmiştir. Raporun düzenlendiği 01.08.2012 tarihi itibariyle
olaylar yatışmış, ortam sakinleşmiştir ancak aile halen rutin
hayatını sürdürememektedir. Kapının önünce jandarma beklemektedir.
Davulcu Mustafa Evşi’nin olaya dair anlatımlarındaki çelişkiler
dikkat çekecek boyuttadır."
"AİLENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI"
Milletvekilleri tarafından hazırlanan raporun çözüm önerileri kısmında ise soruşturmanın nefret suçu bağlamında ele alınarak sürdürülmesi gerektiği ifade edildi. Raporun çözüm önerilerinde ise şu görüşlere yer verildi.
"Ailenin can ve mal güvenliği sağlanmalı ve bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır. Adli ve idari soruşturma açılmalı ve olayın aydınlatılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Olayın faillerinin yargı karşısına çıkarılması sağlanmalıdır.
Ailenin uğradığı zarar devlet tarafından karşılanmalı ve başta çocuklar olmak üzere aile bireylerine psikolojik destek sunulmalıdır. Evli ailesinin, rutin hayatına sürdürebilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
Yaşanan olay sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan araştırılmalı ve bu tarz olayların yaşanmaması için alınacak tedbirler belirlenmelidir ve önleyici tedbirler kısa sürede uygulamaya konulmalıdır.
Siyasiler nefret söylemi üretmemeli ve ayrıştırıcı politikalardan uzak durmalıdır. Alevilere yönelik ayrımcı dil derhal terk edilmelidir."