CHP'den Mardin'e Kürt sorunu çıkartması
Abone ol21 yıllık Kürt raporunu yenilemek için yola çıkan CHP'nin Kürt komisyonu ilk toplantısını Mardin'de STK temsilcileriyle yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, terörü siyasetin
önünde, arkasında, yanında bir rehin alma olarak gören tüm
görüşleri, hep beraber reddetmek zorunda olduklarını
söyledi.
Koç, beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Genel
Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl, MYK Üyesi Mahmut Duyan ve bazı PM
üyeleriyle Büyük Mardin Oteli'nde yaptığı açıklamada,
CHP'nin 1989 yılında yapmış olduğu Kürt raporunu güncellemek için
Doğu ve Güneydoğu illerinde çalışma başlattığını belirtti.
Gerçeklerden kaçmanın mümkün olmadığını belirten Koç, ''Son siyasi
gelişmelere baktığımızda, bölge ile ilgili ilişkilerde bir zayıflık
olduğu ortada. Bunu öz eleştiri olarak kendimiz de
değerlendiriyoruz. Çok iyi niyetle bütün bölgeyi kapsayan bütün
bölge ile CHP'nin kucaklaşmasını sağlayacak, kimlik temelli ve
inanç temelli siyasetin insanları tutsak aldığı bir dönemden
geçiyoruz. Herkesin kimliğine de inancına da sonuna kadar saygımız
var, öyle de olması gerekir. Ama siyasetin konusu insanların temel
sorunları olmalıdır. Bu temelde de CHP üzerine düşen sosyal
demokrat çözüm önerilerini bölge halkı ile tartışarak, onların
önerilerini dinleyerek ve onların zaman içerisinde CHP'nin bölgede
zayıflamasından, uzak kalmasından dolayı gelecek eleştirileri
alarak mutlaka bu dönemi aşmak zorundayız'' diye konuştu.
SORUN TÜRKİYE'NİN SORUNU
Sorunun, sadece Türkiye'nin bu coğrafyasını ilgilendirmediğini,
Türkiye'nin tümünü ilgilendirdiğini vurgulayan Koç, 1989 yılında
SHP'nin bölge sorunları ile ilgili çok ciddi bir çalışma yaptığını
ve o dönem koşulları içinde oldukça çok ileri sayılabilecek çözüm
önerileri getirdiğini, bu nedenle de çok ciddi saldırılara hedef
olduğunu savundu.
Koç, şöyle devam etti:
''Ama bakıyoruz ki, aradan 21 yıl geçmiş bir çok şey değişmiş.
Bugün bakıyoruz orada zikir edilmiş bir çok nokta toplumsal hayata
mal olmuş, gerçekleşmiş. Terörü siyasetin önünde arkasında, yanında
bir rehin alma olarak gören tüm görüşleri hep beraber reddetmek
zorundayız. Terör ve silah insanlık suçudur. Kendi kimliğini
yaşamak isteyen, teröre karşı çıkan, birlikte yaşamak iradesini
net, açık şekilde ortaya koyan ve tüm sorunların çözümünde sosyal
demokrat çözümü özleyen tüm yurttaşlarımızla CHP olarak siyaseten
buluşmak istiyoruz. Sadece kitle örgütlerimizi, parti örgütlerimizi
değil, sokaktaki yurttaşımızı da dinlemek istiyoruz.
Tüm aktörlerin katıldığı ortak çözüm arayışı bir tek siyasi
partinin tekelinde olmayan, tüm siyasi partilerin, üniversitelerin,
Türkiye'nin tüm yaşayan organlarının katılacağı bir ulusal uzlaşma
sürecinde bu sorunu ele almak zorundayız. Siyaset rekabet alanıdır.
Bunu anlıyorum ama bazı konular siyasette rekabet dışı
tutulmaktadır. Bunun için ben yaptım oldu, ben yaparım olur,
dayatmalarının dışına çıkmak zorundayız.''