CHP'den iktidara hesap ver çağrısı!
Abone olYargıdaki tahliye krizinde tartışmalar budaklanıyor. Tartışmaya katılan bir diğer isim ise CHP'nin hukukçu kurmayı Batum oldu.
Yargıdaki tahliye krizinde tartışmalar budaklanıyor.
Tartışmaya katılan bir diğer isim ise CHP'nin hukukçu kurmayı Batum
oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Ceza Muhakemesi
Kanunu (CMK) kapsamında gerçekleşen tahliyelerle ilgili, 102.
maddenin yürürlüğe girmesine kadar geçen sürede hükümeti gerekli
önlemleri almamakla suçladı.
Batum, ''Geçen sürede adaleti çabuklaştırmak için hiçbir şey
yapmadınız. Sadece yargıyı yandaşlaştırmakla uğraştınız''
dedi.
Batum, CHP Genel Merkezi'nde Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile düzenlediği basın toplantısında, son bir kaç günde, toplum vicdanını kanatan adaleti olan güvenin ortana kalkmasına yol açan bir durumun ortaya çıktığını söyledi.
Bugün bir yasa teklifi verdiklerini anımsatan Batum, bu tartışmalar ortaya çıktıktan sonra toplumun kafasının karıştığı bir durumun yaşandığını savundu.
Kanunun tamamının 2005'te yürürlüğe girdiğini anlatan Batum, şöyle konuştu:
''102. madde ise yürürlülüğü ertelene ertelene, nihayet
2011'in birinci günü yürürlüğe girdi. Arada 5 yıllık bir süre var.
5 yıllık süre içerisinde 102. madde nasıl düzenlenmişti;
'tutukluluk süresi 2 yıldır, uzatılabilir zorunlu hallerde toplam
uzatma süresi 3 yılı aşamaz' diye. Adalet Bakanlığı ne diyor? 'Evet
tutukluluk süresi 2 3 yıldır toplam 5 yıldır, bazı suçlarda bunun
iki katı olduğu içinde 10 yıldır' diyor. Adalet Bakanımız, bu
tartışma ortaya çıktığından beri bunu söylüyor. Yargıtay'ın
kararından sonra da Adalet Bakanı, 'Yargıtay'ın kararı Bizle
alakası yok' diyor. Toplumun bunu mutlaka bilmesi lazım. Çünkü
hukuku bu kadar göstere göstere ortadan kaldırmak ve insanları
inandırmayı çalışmak için beceriksiz ya da bilgisiz olmak yetmiyor.
2002'de bu CMK kamuoyunda tartışmaya açıldı. 2003'de de tasarı
TBMM'ye sunuldu, o sırada AKP iktidardaydı. O sırada özel yetkili
mahkemeler kanunda yok. Ve ağır cezalık işlerde de tutuklama süresi
2 yıl. Madde bütünüyle şüpheli ve sanık haklarını korumaya
yöneliktir. Amaç tutukluluk süresini kısaltmak. Tutukluluk
süresinin uzatılması Adalet Komisyonu'nda düzenleniyor. Komisyonun
kabul ettiği metinde, özel suçlarda iki kat uygulama diye bir hüküm
yok. Bu düzenleme, TBMM genel kuruldaki görüşmelerde
geliyor.''
Görüşmeler sırasında düzenlemelerin, ''Bugün bizim bunlarla ne alakamız var' diyen, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Hakkı Köylü ve arkadaşları tarafından verilen önergeyle yapıldığını ileri süren Batum, ''Bugün aynı milletvekilleri çıkıp '2 3 onu da ikiyle çarpın 10 yıl tutukluluk süresi olur mu?' diyorlar'' dedi.
SON KIRINTILARDA KALKTI
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Meclis görüşmeleri sırasında
'Gerekçe okunsun' diyerek söz istemediğini
belirten Batum, ''Yani 'karşıyım 10 yıllık
tutukluluk süresi olur mu?' diyor. Bugün aynı Adalet
Bakanı 'Bu Yargıtay'ın kabahati' diyor. Gerçekten
10 yıllık tutukluluk süresi getiren bir düzenlemeden söz
ediyoruz...İnsanları domuz bağıyla öldürenler, bugün dışarı çıktı
tahliye edildi. Herkes bundan çok huzursuz. Kanunun yapılışı 2004,
yürürlüğe girişi 1 Haziran 2005, 102. maddenin bu düzenlemenin
maddesi ise 5 yıl sonra yürürlüğe giriyor. Bu 5 yıl içinde
sonuçlanmayan davalarda tahliyeler olacağı belli. Sayın Adalet
Bakanı bu 5 yıl içinde yargıyı çabuklaştırmak için ne
yaptınız?...'' diye konuştu.
Hükümetin geçen sürede adaleti çabuklaştırmak için hiçbir şey yapmadığını savunan Batum, şunları kaydetti:
''Hiç bir şey yapmadınız, sadece yargıyı yandaşlaştırmakla uğraştınız. Bunu da kabul ettik, peki siz hukuken toplumun vicdanını kanatan bu insanların, katillerin tahliye edilmesini sağlayan düzenlemelerin ortadan kalkması için ne yaptınız? Biz CHP olarak bunun önlemeni alacak düzenlemeleri getirdik ama bizim istediğimiz bu... Biz bunu getiririz, hukukçular getirir. Gerçek anlamda hukuk devletini isteyenler getirir ama Adalet Bakanı nerede burada? Bu arkadaşlar 5 yıl boyunca göstere göstere ne yaptılar... Bu tamamen Türkiye'de adalete hukuka olan güvenin son kırıntılarının da ortadan kaldırılması, bundan istifade ederek, bu tahliyelerden istifade onların toplumda yarattığı vicdan kanamasından yola çıkarak, adaleti tamamen yandaşlaştıracak son önlemleri alma çabasından başka bir şey değildir.''
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde belirtilen makul tutuklama süresini içeren bir kanun teklifi hazırladıklarını ve TBMM Başkanlığına sunduklarını söyledi.
CHP olarak özel yetkili mahkemelerin ivedilikle kaldırılması gerektiğini düşündüklerini anlatan Öztürk, verdikleri önergede, tutukluluk süresinin 2 yıl, ancak zorunluluk hallerinde 1 yıl daha uzatma getirilerek toplam 3 yıl olduğunu bildirdi.
TERÖRİST BAŞI BİLE...
Mahkemelerin iş yükünün azaltılması gerektiğini belirten Öztürk, ''Bugün siyasi iktidar yargının sorunlarını çözmekten uzaktır. Sorun çözümü yargılamayı hızlandırmaktır. Hızlı yargılanmanın altyapısını bir türlü oluşturmadılar. İstinat mahkemelerinin kurulması iş yükünü hafifletir. Adalet Bakanı üstüne vazife olmayan işlerle uğraşacağına üstüne vazife olan işlerle uğraşsın. Bu sorunların artması son 9 yılda olmuştur Adalet Bakanı kendisinden öncesi dönemin de hesabını vermelidir. O zamanda Grup Başkanvekilidir Bakan derhal istifa etsin. İstifa ederse bundan halkımız son derece memnun olur'' dedi.
Terörist başının Yargıtay süreciyle birlikte toplam 3 veya 6 ay gibi bir sürede kararının kesinleştirildiğini, Ergenekon davasında ise sadece o davayla görevlendirilen bir mahkeme olduğunu belirten Öztürk, Hizbullah terör örgütüyle ilgili görevlendirilen bir mahkeme olmadığını söyledi.
Öztürk, ''9 yıldır iktidarda olan AKP neden, Hizbullah terör örgütüyle ilgili bir mahkeme görevlendirmemiştir?'' diye konuştu.
''Yargıda reforma değil devrime ihtiyaç vardır'' diyen Öztürk, bu devrimi CHP iktidarında gerçekleştireceklerini kaydetti.
Hizbullah davasındaki sanıkların salıverilmesiyle toplumda bir infial uyandığını belirten Öztürk, tutuklu ile hükümlü arasında ayrımın iyi yapılması gerektiğini söyledi.
Öztürk, kendilerinin üzerinde durduğu konunun tutukluluk sürelerine ilişkin olduğuna vurgu yaptı.
Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Batum, ''istinad mahkemelerinin kurulması Yargıtay'ın iş yükünü hafifletir mi?'' yönündeki bir soru üzerine, Hükümetin bu mahkemelerin kurulması ve yargının iş yükünü azaltması yönünde gerekli adımları atmadığını savundu.