CHP'den HDP'ye ne kadar 'emanet' oy gitti
Abone olSeçim sonuçlarının açıklanmasının ardından gözler HDP'nin beklentinin üzerinde bir oranla barajı geçmesine çevrildi. Peki CHP'den HDP'ye ne kadar 'emanet' oy gitt? İşte cevabı...
İNTERNETHABER.COM- Son yılların 'en gerilimli ve gözle
görünür bir rekabetin yaşandığı' seçiminin sonuçlarına
bakıldığında, siyasilerin, siyaset bilimcilerinin ve kanaat
önderlerinin en çok tartıştığı konu, seçim öncesinde olduğu gibi
yine "HDP'nin bıçak sırtı olan barajı geçme hususunda barajı yüzde
3.1 oranla 'rahat' geçmesi" üzerine oldu. Peki HDP kadrosunun da
beklentisinin üzerinde bir oy bandıyla barajı geçmesini destekleyen
ve bu seçimde siyasi literatürümüze giren bir kavram olan 'emanet
oy'lar ne kadar? Özellikle CHP'den gelen emanet oylar ne kadar?
İşte cevabı...
"KİTLESEL BİR STRATEJİK AKIL"
Radikal'den Ezgi Başaran, bugünkü yazısında HDP'ye GHP seçmeninden
'emaneten gelen oylar'ı analiz etti. Kitlesel bir stratejik
akıl yürütüldüğünü belirten Başaran, CHP'den giden oyların 'emanet
hissiyle verildiği' gerçeğinin, kimse tarafından yadsınamayacak
kadar açık olduğunu vurguladı.
"CHP'NİN ŞEHİRLİ SEÇMENİ"
Başaran, CHP’nin şehirli seçmeninin 'dünyada eşine çok az
rastlanacak bir biçimde, kitleler halinde ‘stratejik’ davrandığını'
ve hareketin saygı duyulacak bir özellik olduğunu belirterek,
bu yaklaşımın yine de HDP’nin geldiği noktayı görmemizin önünü
kesmemesi gerektiğinin altını çizdi.
EMANET OYLAR ESASEN NEREDE?
"HDP’ye barajı aştıran CHP’den gelen emanet değil, daha önce AKP’ye
oy vermiş Kürtlerin oylarıdır.
Asıl olan budur." diyen Başaran, 'emanet oylar'ın esas itibariyle,
"11 HDP milletvekili çıkararak Türkiye’nin temsil gücü açısından
artık en büyük Kürt şehri olan İstanbul'da olduğunu" ifade
etti.
İşte Başaran'ın yazısından çarpıcı satırlarla CHP'den
HDP'ye emaneten giden oylar:
Türkiye’de –2014’te çıkan kanun sayesinde- 30 büyükşehir var. HDP
bunların 13’ünden milletvekili çıkardı. 1 çıkardı. 2 çıkardı. 5
çıkardı. 10 çıkardı. 11 çıkardı. Az değil. Bu büyükşehirlerin 8’i
Türkiye’nin Kürt bölgesine ait değil. İşte bu da hiç azımsanacak
bir rakam değil.
Bununla birlikte CHP’nin haritada kendi rengine boyadığı,
yani kalesi olan şehirlerde HDP’nin durumu nedir, bakmakta fayda
var.
HDP, İzmir’de 1 vekil çıkardı. Harika. Peki diğer CHP şehirlerinde?
Mesela Zonguldak? Sıfır. Eskişehir? Sıfır. Edirne? Sıfır.
Kırklareli? Sıfır. Tekirdağ? Sıfır. Çanakkale? Sıfır. Aydın? Sıfır.
Muğla? Sıfır.
Özetle sahiller, kaleler HDP için sıfır sıfır
sıfır.
Ya ne var? Tunceli. Yani Dersim. HDP yıllardır
CHP’nin şehri olan burada 29 bin 900 oy alıp, iki vekil çıkarırken,
CHP 9 bin oy alıp sıfır vekil çıkardı.
Fakat takdir edersiniz ki, bu ‘emanet’ filan
değildir. HDP’nin Alevileri kazanmasının, doğru adaylar
göstermesinin, Dersim’in ‘özel durumunun’ sonucudur. Dersim’deki
zafer, stratejik akılla değil, kimse kusura bakmasın, gönülle
açıklanabilir.
Öte yandan… Kürt şehirlerine baktığımızda HDP’yi
MHP ile aynı vekil sayısına ulaştıran, Türkiye tarihinin hep
hatırlanacak bir anına taşıyan oyun nereden geldiğini görmek
mümkün.
HDP, Kürt bölgesinde AKP’yi, kimse kusura bakmasın, silip
yok etmiştir. Kürsüye Kürtçe Kuran dahi çıkmış olsa,
çoğunluğu kendisini dindar olarak tanımlayan kişilerden oluşan
bölge halkı tercihini AKP’den yana kullanmamıştır.
HDP’ye barajı aştıran CHP’den gelen emanet değil, daha önce
AKP’ye oy vermiş Kürtlerin oylarıdır.
Asıl olan budur.
Ha emanet nerede vardı? Esas itibariyle
İstanbul’da. 11 HDP milletvekili çıkararak Türkiye’nin
temsil gücü açısından artık en büyük Kürt şehri olan
İstanbul’da.
CHP’nin İstanbul’da hakim olduğu ilçelere baktığınızda,
müthiş bir HDP oyu görürsünüz. HDP’nin Adalar’daki oy
oranı yüzde 21. Şişli’de yüzde 16.9. Bakırköy’de yüzde 12.3.
Beşiktaş’ta yüzde 13. Kadıköy’de bile yüzde 10.3.
Beşiktaş’ta yüzde 13 ne demek? Yahu Kadıköy’de yüzde 10.3
ne demek?
Bu öyle faydalı bir emanet ki, sanıldığı gibi HDP’yi barajı
aştırdığı için değil. CHP’nin sol, sosyalist, özgürlükçü
bir parti olmasının önündeki hayali duvarları aştırdığı
için.
İlerleyen günlerde, aylarda, yıllarda bunun ne kadar önemli
olduğunu göreceğiz.
Ayrıştırmak yerine kapsadıkları, germek yerine esnettikleri için,
sırf bu nedenlerle, Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin
Demirtaş’ın gayreti başımız gözümüz üstüne. Ser çava.