CHP'den Erdoğan'a MİT sorusu
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Alaattin Çakıcı hakkındaki soruşturmada bazı MİT mensuplarıyla ilgili olarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıklama yapmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Alaattin Çakıcı hakkındaki
soruşturmada bazı MİT mensuplarıyla ilgili olarak gündeme gelen
iddialarla ilişkin olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklama
yapmasını istedi. Anadol, ''AKP'nin partizanlıklarının asla MİT'e
bulaşmaması gerektiğini, ülkenin en önemli istihbarat biriminin
asla partizanlığa, partizanca kadrolaşmaya tahammülü olmadığını''
söyledi. Kemal Anadol, TBMM'de düzenlediği gazetecilerle sohbet
toplantısında, Çakıcı soruşturmasıyla bağlantılı olarak gündeme
gelen bazı iddialara değindi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın,
Çakıcı soruşturmasında adı geçen Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya
hakkındaki iddiaları içeren dosyayı, Birinci Başkanvekilliği'ne
gönderdiğini anımsatan Anadol, hukuksal sürecin başladığını bu
aşamada konuyla bir değerlendirme yapamayacağını kaydetti. Anadol,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak şu ortaya çıkıyor, gerek MİT
Müsteşarı Şenkal Atasagun'un gerek emekli MİT mensuplarının
açıklamalarını, resmi veya gayri resmi, MİT adına ya da şahısları
adına yapılan bu açıklamaları izlerken ülkenin en önemli istihbarat
kuruluşunun geçmişte çok büyük yanlışlar yaptığını saptamış
bulunuyoruz. Adeta yasalar hiçe sayılmış, kanun kaçakları, hakkında
kesin hüküm bulunan suçlularla doğrudan ilişkiye girilmiş; hatta
sayın Atasagun'un son açıklamasına göre 1998'e kadar Alaattin
Çakıcı ile irtibat devam etmiş. Sayın Atasagun 1998'de MİT'in
Çakıcı ile irtibatının kesildiğini söylerken, şahsı adına Çakıcı
ile konuşan halihazır MİT mensuplarının olduğu da ortaya çıkıyor.
Böyle bir kuruluşun Yargıtay'la zaman zaman ilişkilenmesi de
demokratik hukuk devletinin pek izin vermeyeceği şeyler.'' Anadol,
MİT'in demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyeti'ne yakışır biçimde çalışmasını istediklerini
belirterek, ''İnsanlar arasında fark gözetmeksizin, belirli
ideolojilere angaje olmaksızın çalışmasını istiyoruz'' dedi.
''BUZDAĞININ ÜSTÜNÜ GÖRÜYORUZ'' AK Parti iktidarı döneminde bu
konuyla ilgili bir kuşkusunu dile getirmek istediğini kaydeden
Anadol, THY ve TCDD ile ilgili eleştirilerinin ardından her iki
kurumun başına da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapmış
kişilerin atandığını söyledi. Anadol, ''Şimdi MİT'i eleştiriyoruz.
İstanbul Belediyesi'nin zabıta teşkilatının MİT'in yönetici kadrosu
olmasından, Tayyip Bey'in güvendiği zabıta teşkilatının yeniden
yapılanma gerekçesiyle MİT'in başına getirilmesinden de kuşku
duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim'' diye konuştu. Kemal Anadol,
bir gazetecinin söz konusu iddialarla ilgili açıklamasında MİT
Müsteşarı Atasagun'un ''Gideceğim varsa da gitmem'' ifadesini
kullandığını anımsatarak, buna ilişkin değerlendirmesini sorması
üzerine şunları söyledi: ''Ne olduğumu tam bilmiyoruz. Biz
buzdağının üstünü görüyoruz. Acaba bir yeni kadrolaşma mı söz
konusu? Onun için mi birtakım olaylar daha çok su yüzüne çıkıyor?
Sayın Müsteşar bunu mu kastediyor, bilemiyorum. Ama tekrar
söylüyorum. Daha önce espri olsun diye söyledim. Ülkenin en önemli
istihbarat biriminin asla partizanlığa, partizanca kadrolaşmaya
tahammülü yoktur. Eski yanlışların yeniden tekrarlanması ülkemize,
demokrasime, hukuk devletine zarar verir.'' ''BAŞBAKAN
AÇIKLAMALARDA BULUNMALI'' Anadol, Hükümet'in basına yansıyan
iddialarla ilgili olarak sessiz kaldığının belirtilmesi üzerine de
''Aslında sessiz kalması gereken muhalefet, olayı izliyoruz çünkü.
Konuşması gereken kim, MİT kime bağlı? Doğrudan Başbakan'a bağlı.
Konuşması gereken Sayın Başbakan'dır, iktidardır. Sayın Başbakan'ın
işin idari ve siyasi boyutuyla ilgili olarak, vatandaşı
rahatlatacak açıklamalarda bulunması lazım'' yanıtını verdi. Bir
gazetecinin ''Demokratik laik hukuk devleti olan Türkiye'nin en
önemli istihbarat örgütü olarak bu yapıya ters düşmemesi
gerektiğini belirttiniz. MİT bu yapıya ters mi şu anda?'' sorusuna
da Anadol, ''Alaattin Çakıcı ile ilişki kurmak bu yapıya ters''
diye karşılık verdi. Çakıcı'nın üzerinden emekli MİT mensubu Faik
Meral'in pasaportunun çıktığını anımsatan Anadol, ''Sayın
Müsteşarın söylediğine göre MİT'in Çakıcı ile 1998'e kadar ilişkisi
kesinleşmiş oluyor, 1998'den sonra da gayri resmi biçimde,
şahısları adına Çakıcı ile temas eden yetkililer var. MİT'in
bilgisi dışında bu ilişkileri düzenliyorlarsa haklarında dava
açılması lazım'' dedi. Kemal Anadol, söz konusu iddialarla ilgili
olarak MİT ve Yargıtay başkanlarının çelişkili açıklamalar
yaptıklarının anımsatılması üzerine de şöyle dedi: ''Hukuksal
açıdan düğmeye basılmıştır. Bunun sonuçlarını beklemeden, kimin
yalan söylediği, kimin söylemediği konusunda değerlendirmede
bulunmak yanlış olur. Şu anda duyduğumuz kuşkuyu belirtmekle
yetiniyoruz. Böyle önemli bir kuruluşun bu tür ilişkilerini, zaman
zaman hukuk dışına çıkan uygulamaları üzüntüyle karşılıyoruz.
Doğrudan Başbakanlığa bağlı olduğuna göre asla AKP'nin şimdiye
kadar yaptığı partizanlıkların buraya bulaşmamasını istiyoruz. Yeni
hatalar yapmasınlar ve Başbakan bu konuda açıklama
yapmalıdır.''