CHP'den çok kritik Erdoğan iddiası
Abone olBeklenmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Deniz Baykal görüşmesine CHP'den ilk değerlendirme Engin Altay'dan geldi. Altay, Erdoğan'ın yeni bir rol üstlenmek istiyor olabileceğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la, CHP
Antalya Milletvekili Deniz Baykal arasında bugün yapılan görüşme
öncesinde CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay'dan kritik bir
açıklama geldi.
CNN Türk'e konuşan Altay, "Bu seçimin bir tek kaybedeni var o da
Erdoğan'dır. Şimdi kendine yeni bir rol çıkarmak, üstlenmek istiyor
olabilir. "Niçin sayın Baykal?" derseniz, Meclis'i sayın Baykal
açacak, meclis başkanı seçilene kadar tahminen 10 günlük süreçtir,
Baykal bir görev icra edecek." diyerek çarpıcı bir iddia ortaya
attı.
İşte o açıklamalar:
AK PARTİ-CHP KOALİSYONU İDDİASI
Bir CHP AK Parti koalisyonuyla ilgili bir görüşme yapılacaksa bunun
adresi sayın genel başkandır. Yada genel başkanların
görevlendireceği müzakere gruplardır. Tabi bunlar konuşma sohbet
olarak konuşulabilir. Ama bu diyaloğun bir yaptırımı,
belirleyiciliği olmaz. İşin muhatapları bellidir. Böyle bir şey
olacak ise bu seçim sonuçları o kadar çok seçenek üretti ki,
Türkiye'de hükümet seçeneği birden çok fazla 5-6 tane seçenek var.
Milletin de bir takdiri var. Seçim sonuçlarını okumak lazım.
CHP'nin Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama konusunda bir iradesi var,
kararlılığı var. 5-6 tane hükümet modeli var. Hükümeti kurarsın,
güvenoyu da alırsın da. Bu hükümetin iş yapma kabiliyetinin kanun
çıkarma kapasitesinin yüksek olması lazım. Uyum gerekiyor,
kısa vadeli hükümet kurulmamalı. Bunun için hükümet,
koalisyonlardan korkmamak lazım. Ama şimdi bir denge, her türlü
ihtimal mümkün. Türkiye'de herkes için doğru neyse o olacak.
Bu işlerde önce ön görüşmeler olur. Sonra oturulur protokol
yazılır. Uyumun sırrı protokoldedir. Kırmızı çizgim var diye
oturulmaz o masalara. Siyaset zaten bir diyalogtur, şu olmazsa
olmaz, yok böyle bir şey.
Mesela bizim CHP olarak hassasiyetlerimiz zaten, TBMM yemini içinde
var. Vay efendim bu bu şartı koydu. Mesela AKP yaptı öyle bir şey,
paralelle mücadele, cumhurbaşkanının durumu ve çözüm süreci. Keşke
bunları yapmasalardı.
13 yıl mücadele ettiğimiz bir partiyle oturup, o biraz
zor. Ama mümkün. Siz döktünüz, kameranın arkasındaki
arkadaşla daha iyi onarırım.
Şartlar ne getirecek bilemiyoruz. İkili, üçlü, dörtlü...
Ankara'da informal olarak bazı temaslar yürür. Örneğin MHP'li benim
sevdiğim arkadaşım der ki ne olacak bu işler... Bu resmi değil.
Benim AK Parti'den çok sevdiğim arkadaşlarım var,
telefonlaşıyoruz.
Ne olacak devlet, hükümet, nedir, ne değildir'i konuşmak hep
mümkün. Bu görüşmelerin başladığı anlamına gelmez. Bizle, hiçbir
partiyle henüz resmi görüşme sürecini başlatmadı. Bugün yarın
bunlar başlar artık.
Doğalı Davutoğlu'nun hükümet kurmayı denemesidir. Biz denedik,
muhalefet devleti ülkeyi düşünmedi gördünüz mü biz şöyle dedik
böyle dedik deyip yeniden sahaya dönmeyi düşünürler mi bilemem.
Söylenmemesi gereken tek bir şey var, erken seçim. Erken seçim
erken.
Bu ülkede durduk yere erken seçim diyenler hep
kaybetmiştir.
Barış ve demokrasiye feda ettik yüzde 3-3,5
oyumuzu. Burada bir şey oluştu. Kürt sorununda hep şunu
diyoruz, çözüm Meclis'te aranmalı. Çözüm yeri Meclis'tir, adada
dağda bayırda çözüm olmaz. Bütün tarafları Meclis'e sokalım,
çözsünler bu meseleyi dedi. Bizim beklediğimiz oyu alamamızın
sebebi, biz yüzde 3,5'luk oyumuzu barışa ve demokrasiye feda ettik.
Ayrıca da helal olsun.
Her parti adayını çıkarır, 3'te iki aranacak, son turda en çok oyu
alan iki adayla seçime girilecek.
Görünen şu, ama AKP'nin meclis başkanı çıkarma ihtimalini az
görüyorum. Üçüncü turda meclis başkanı seçilmiyorsa, anlayın ki
milletvekilleri kendi iradelerine hakim ve sahip demektir. Sayın
Baykal'a meclis başkanlığı şüphesiz yakışır. O kendi takdiridir
aday olup olmaması. Ama bugünkü görüşmeyi ona bağlamamak lazım.