CHP'den 'Camileri kapatalım' vaadi

Seçimlerin üzerinden 12 gün geçmesine rağmen CHP hakkındaki spekülasyonlar devam ediyor. Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi yazarı Sırrı Yüksel Cebeci'nin bugünkü konusu CHP....

CHP'nin Camilerden uzak durduğuna dikkat çeken Cebeci'nin ortaya attığı "Mesela, kadın kollarının kimi üyeleri Genel Merkez'den belki de habersiz seçimlerden önce kadın seçmenleri telefonla arayarak, 'Bize yardımcı olun da şu camileri elbirliğiyle artık kapatalım' yollu hezeyanlar savurmasalar!" iddiası CHP'yi karıştıracağa benziyor...

İşte Cebeci'nin yazısı....
Din, insanlığı binlerce yıl yönetmiş bir inanç ve değerler sistemidir.

Doğumundan ölümüne kadar insanın toplum içindeki hayatının her aşamasına yön veren, sosyal yapıyı yaratan ve belirleyen, sosyolojik anlamda insan kültürünün en önemli bir parçasını oluşturan vazgeçilmez bir olgudur din.

Kaynaştırıcı ve düzenleyici niteliğiyle de bir sosyal kurum niteliğindedir.

Aklın ürünü olan büyük medeniyetlerin temelinde de din vardır.

CHP, işte bunu anlamıyor, anlamak istemiyor.
Ama artık kimi CHP'liler, partilerinde neyin eksik olduğunun ve neye ihtiyaç duyulduğunun farkına ve bilincine varmaya başladılar.

Mesela, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül...
Şakir Süter, çarşamba günkü Akşam'da Baykal'a tavsiyelerini sıralarken şöyle diyordu:

- Baykal'a Şişli'nin seçimlerde büyük başarı elde eden Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül örnek gösteriliyor.
Sarıgül'ün, CHP'lilerce alkışlanan icraatları örneklerle aktarılıyor.

Örneğin...
Sarıgül'ün sabah namazlarına gittiği...Cami cemaatiyle kahvaltı yaptığı... Camileri temizletmek için ekip kurduğu anlatılıyor, satır satır.

Ayrıca bizim de seçim öncesi dikkatimizi çeken bir söylemi vardı Sarıgül'ün:

- Önce Hak, sonra halk!
CHP'nin sorunu işte bu... Sayın Sarıgül'ün dediği gibi CHP, camiyle barışmalı.

Öztürk'ün harcanması

Halkın yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, camiyle barışık olmayan bir parti seçmenden oy alabilir mi?

Batı'daki sosyal demokrat partilerden hangisi kilise ile barışık değil?

CHP, İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde, camileri ahıra dönüştürdü iddiası, aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen toplumu hala rahatsız ediyor. Ah, şu CHP'liler bir de yangına körükle gitme huyundan vazgeçseler! Şaibeden kurtulmaya çalışacakları yerde, camiyle aralarındaki mesafeyi daha çok açacak girişimlerde bulunmasalar!

Mesela, kadın kollarının kimi üyeleri Genel Merkez'den belki de habersiz seçimlerden önce kadın seçmenleri telefonla arayarak, 'Bize yardımcı olun da şu camileri elbirliğiyle artık kapatalım' yollu hezeyanlar savurmasalar!

Sayın Baykal'ın son kurultayda din bilgini Yaşar Nuri Öztürk'ü buruşuk mendil gibi fırlatıp atması, CHP'nin yerel seçimlerde de bir varlık gösteremeyeceğinin önemli bir belirtisiydi.

Zihniyet değişmeli. Celal Doğan gibi aklı başında bir sosyal demokrat bile, bütün çıplaklığıyla sırıtmaya devam eden bu acı gerçekleri görmezlikten gelerek, Gaziantep Belediye Başkanlığı'nı kaybetmesinin nedenini, iktidar partisinin seçimlerde 4- 5 milyon dolar harcadığı ve her oy için 100 dolar ödendiği gibi, saçma sapan bir iddiaya dayandırırsa, ötesini siz düşünün artık. Bir yanda Mustafa Sarıgül, öte yanda Celal Doğan...Asıl trajedi bu işte!

CHP'nin sorunları çok. Ama, önceki gün olağanüstü kurultay çağrısı yapan 9 milletvekili gibi, CHP'liler, ormanı bırakıp hala ağaçlarla uğraşmaktalar. Asıl sorunlarının Deniz Baykal veya kişiler değil değiştirilmesi gereken zihniyet olduğunun farkında değiller.

Oysa Mustafa Sarıgül gibilere biraz kulak verseler, sorunlar o kadar kolay çözülecek ki...