CHP’den Balyoz teklifi
Abone olCHP Cezaevi Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, “Orduya yönelik kumpası göremeyen, durduramayan bir Genelkurmay Başkanı orduyu artık yönetemez. Bu ...
CHP Cezaevi Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, “Orduya yönelik kumpası
göremeyen, durduramayan bir Genelkurmay Başkanı orduyu artık
yönetemez. Bu kumpası engelleyemiyorsa o ordunun başında
durmamalıdır” dedi.
CHP Cezaevi Komisyonu üyesi milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel
ve Muharrem Işık, Balyoz davasından cezaevinde bulunan 33 hükümlü
yakını ile TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında Balyoz davası
ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Hukukun
ayakkabı kutuları içinde kaybolduğu günlerin yaşandığını söyleyen
Ağbaba, “Demokrasinin güvencesi olan güçler ayrılığı ilkesi AK
Parti’nin dikta rejimi altında yok edilmiştir. Cadı avına dönüşmüş
olan dava sürecinde sadece tutuklu ve hükümlüler değil, aileler de
büyük mağduriyet yaşamışlardır” diye konuştu.
AK Parti’nin bugüne kadar kendi iktidarını kollayan kukla hukuk
sistemi oluşturduğunu söyleyen Ağbaba, “Darbeyi AK Parti ve
işbirlikçileri başlatmıştır. Darbenin başlangıcı 12 Eylül 2010
referandumudur. Balyoz davasının daha önceden de bir kumpas
olduğunu söyledik. Balyoz davasının özeti haksız yargılama,
hukuksuz infazdır. Bu işin çözümü siyasi olmalıdır. Yasal düzenleme
yapılmalı, haklar iade edilmelidir. Derhal Meclis Araştırma
Komisyonu kurulmalıdır. Bu konudaki teklifimizi Meclis’e sunacağız”
şeklinde konuştu.
CHP Cezaevi Komisyonu olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet
Özel’e açık mektup yazdıklarını ve kendisini istifaya davet
ettiklerini belirten Ağbaba, “Kumpas kurulduğunu yıllardır söyleyen
askerler varken, Genelkurmay Başkanı kendi askerlerine neden
inanmamıştır, neden Başbakan Başdanışmanına inanmayı tercih
etmiştir. Buradan soruyorum, Başbakan’ın başdanışmanı aynı zamanda
Genelkurmay Başkanı’nın da başdanışmanı mıdır? Orduya yönelik
kumpası göremeyen, durduramayan bir Genelkurmay Başkanı orduyu
artık yönetemez. Bu kumpası engelleyemiyorsa o ordunun başında
durmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Hükümetin bir zamanlar alkış tuttuğu Balyoz davasını sorgulamakla
işe başlaması gerektiğini söyleyen Özgür Özel ise, “İçeride yatılan
haksız sürelerin ve çekilen acıların telafisi mümkün değildir.
Ancak zararın neresinden dönülse kardır. Yürütme, herkes için
geçerli olması gereken adaleti tesis etmek istiyorsa, adaleti belli
bir zümre için değil, herkes için aramalıdır. Balyoz davası düzmeye
belgelerle hazırlanmış, gerçek dışı olgulara dayandırılan açık bir
kumpastır” dedi.
“17 Aralık operasyonu ile birlikte Başbakan’a ve yakınlarına
dokunulduysa Başbakan’ın aklı başına geldi ve çeteleri temizlemeye
karar verdi” diyen Muharrem Işık, Balyoz davasında çıkan CD’ler ve
diğer belgelerin düzmece olduğunu ifade ederek, “Davaları takip
edip ekip kuran polisteki ve yargıdaki kişiler hep aynı kişiler.
Bunlar bütün davalarda aynı olmuşlar. Bu itiraflar bu davaların
siyasal olduğunu gösteriyor. Yıllardır boş yere cezaevlerinde yatan
gazeteciler, akademisyenler, askerler, avukatlar, öğrenciler ve
siyasiler biran önce serbest bırakılmalıdır. Bunun için Meclis’te
yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı
askerlerin masumiyeti üzerinden kendi itibarlarını kurtaracaklarına
bu işi çözsünler. Balyoz davası siyasi davadır, kararı da
siyasidir, çözümü de siyasi olmalıdır. Darbeleri Araştırma
Komisyonu Balyoz iddiaları için de kurulmalıdır, askerler derhal
serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.
BALYOZ DAVASI HÜKÜMLÜ YAKINLARI
Yarbay Güven Ertaş’ın annesi ve şehit Yüzbaşı Ahmet Ertaş’ın eşi
Sevinç Ertaş, “35 sene 3 çocuğumu şerefi ve namusu ile yetiştirdim.
Oğlum 15 aydır hükümlü olarak Mamak Cezaevi’nde yatıyor.
Çocuklarımız siyasal bir karar ile mahkum edildi. Biz kumpas
olduğunu yıllardır haykırıyoruz, ama şimdi hükümetin en yetkili
ağzından bu ifade edildi. Çocuklarımızı taş duvarların arkasında
bırakmayacağız” dedi.
Emekli Tümamiral Cem Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak ise, “Biz 3 yıldır
bu davanın komplo olduğunu iddia ettik. Benim eşim 18 yıl ceza
aldı. 3 yıl sonra akılları başlarına geldi. Biz hükümeti çözüm yeri
olarak görüyoruz. Biz yeniden bir yargılama istemiyoruz, biz beraat
istiyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı Erdoğan Karakuş, “Herkes
orduya kumpas yapıldığını düşünüyor. Bu milletin ordusuna kumpas
yapıldıysa bu millete kumpas yapıldı. Bir milletin ordusunu yok
etmek için yapılan kumpas millete yapılan kumpastır” ifadelerini
kullandı.
Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ise, “Biz hukuksuzluk
cehenneminden geliyoruz. Her birimizin bir yanı eksik. Bu
kopuklukların bir kısmı en azından bugün tamir edilebilir, bu
insanların mağduriyetine son verilebilir. Bu ülkede bu yaşananların
tümünde hukuksuzluk yaşandı. Ek bir çıkış yolu var, siyasi olarak
başlamış davalar siyasi kararlarla son bulacak. En büyük sorumluluk
bu ülkeyi yöneten hükümettedir. En kısa sürede bir karar almak
durumundalar” açıklamasında bulundu.
(İHA)