CHP'den AK Parti'li bakana gensoru
Abone olCHP, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında gensoru önergesi verdi...
CHP, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında, "Odatv
davası" olarak bilinen ceza davasındaki "şüphelilerin" aylarca
tutuklu kalmalarına delil ve gerekçe kazandırmak amacıyla
kullanılması ve atanmasında söz sahibi olduğu özel yetkili savcının
Anayasa'nın 83. maddesini açıkça ihlal ederek, TBMM üyeleri
üzerinde baskı kurmaya çalışmasına seyirci kaldığı gerekçesiyle
gensoru verdi.
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı'na verilen gensoru önergesinde, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle gensoru açılması talep edildi.
Gerekçede, Nedim Şener'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Konya Milletvekili Atilla Kart arasındaki telefon görüşmelerinin, İzmir Milletvekili Oğuz Oyan'ın Odatv Ankara temsilcisi Mümtaz İdil'le telefon görüşmesinin yasadışı dinlemeler üzerinden Odatv iddianamesine kanıt olarak konulmasının, CHP milletvekillerini ve CHP'yi olayın içine çekerek yıpratmaktan başka bir amaca sahip olmadığı iddia edildi. Gerekçede, şöyle denildi:
"Daha vahimi milletvekillerinin yasama ve denetim faaliyetlerinin, özel yetkili mahkemece yürütülen bir ceza davasında 'suç delileri' arasına alınmasıdır.
Bu Anayasa'nın 83. maddesinde güvence altına alınan
milletvekili dokunulmazlığına açık bir saldırıdır.
Milletvekillerinin denetim ve yasama faaliyetlerinin, görüş ve
önergelerinin, davadaki 'şüphelilerin' aylarca tutuklu kalmalarına
delil ve gerekçe kazandırmak amacıyla kullanılması ise hem yargının
yasamaya müdahalesi anlamındadır hem de özel yetkili mahkeme
savcılarının atanmasında belirleyici olan Adalet Bakanlığı'nın yani
yürütmenin yargı aracılığıyla yasamaya müdahalesi anlamındadır.
TBMM üyeleri üzerine özel yetkili yargıyı sindirme aracı olarak
sevetmek bir anayasa ihlalidir."
"ADALET BAKANI ÇEKİLMELİ"
Gerekçede, yasal olmayan gizli dinlemeler ve polis iddiaları üzerinden gözaltına alma ve tutuklanmaların günlük olaylar haline gelmesinin Adalet Bakanlığının bu tür adaletsizliklere seyirci kaldığı ve daha da kötüsü köstek olduğu anlamında olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
"Adalet Bakanlığının 'adaletsiz bakanlığına' dönüşmemesi ve özel yetkili yargının muhalefete ve TBMM'ye baskı aracına dönüştürülmemesi açısından Adalet Bakanı'nın görevinden çekilmesi şarttır."