CHP'den aday olmak isteyen başörtülü yazar
Abone olKemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin çarşaf açılımından sonra başörtüsü konusunu yeniden gündeme taşıdı...
CHP geçen seçimlerde yatığı çarşaf açılımıyla çok
tartışıldı, konuşuldu. Şimdiler de yine CHP'den bir isim başörtüsü
konusunda iddialı açıklamalarda bulunuyor. Dosyalarıyla ünlü CHP'li
Kemal Kılıçdaroğlu "Başörtüsü sorununu biz çözeceğiz" diyor. Hatta
CHP'den aday olmaya hazır bir de başörtülü yazar var...
Haber7.com editörlerinden Ersin Çelik bugünkü yazısında bu konuyu
ele aldı ve "gazetecilerle Kılıçdaroğlu" buluşmasından yansıyan
çarpıcı başlıkları bakın nasıl anlattı...
CHP'nin statükocu yapı ve Kemalist zihniyetten sıyrılmasına öncülük
edenlerden Kemal Kılıçdaroğlu beklenen "Eski Kafa" açılımını yaptı.
Buluşmayı daha önce köşesinden duyuran Akşam gazetesi yazarı
Atılgan Bayar organize etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, Taraf'tan Elif Çakır, Hürriyet'ten
Ersin Kalkan, Sabah'tan Sevilay Yükselir, Gezgin Dergisi Yayın
Yönetmeni Halit Ömer Çam ve Eski Kafa'nın müdavimlerinin
de yer aldığı birleştirilmiş üç masanın konuğuydu.
CHP'nin eleştiri bombardımanına tutulduğu sohbette söz kısa süreden
başörtüsü sorununa geldi ve Kılıçdaroğlu bizi hayrete düşüren
sözler etti.
Dizinin dibinde oturan başörtülü bir genç kızın okuyamama ve ikinci
sınıf vatandaş haline sokulma isyanını dinleyen Kemal Kılıçdaroğlu,
"Bu işi biz çözeceğiz" garantisini verince sohbet
koyulaştı ve derinlere inildi. Bir ara konu Türkiye’de Ebu
Hanife’nin eserlerinin neden basılmadığına ve İbn Haldun
Üniversitesi olmamasına kadar geldi.
Dosyalı siyasetçi olarak tanınan ve İstanbul’u yönetmeye
talip olan Kılıçdaroğlu şimdilerde CHP'nin din ve dindarlarla bir
sorunun olmadığını açıklama derdinde düşmüş gibi geldi
bana.
Eski Kafa’da bizimle buluşması da bunun ilk adımlarından.
Görüşmemizin sonrasında, Deniz Baykal’ın Kutlu Doğum gecesinde
yaptığı enfes konuşma da bu çabanın göstergesi oldu zaten.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin din ve dindarla sorunlu bir
hüviyetinin olduğu şeklindeki olguyu kabul ediyor. Geçmiş
dönemlerdeki tutum ve yaptırımların üzerine sünger çekmek yerine
özeleştiri yaparak ne kadar samimi olduklarını da hissettirme
çalıştı sohbet boyunca.
Birçok toplantısında Başbakan Erdoğan'a uyarlanmış fıkralar
anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "karşı mahalle" buluşmasında çuvaldızı
kendi partisine batırmayı ihmal etmedi. Trabzon'da seçim
turuna çıkan CHP milletvekili adayının mundar olan abdest suyu
olayını anlattı...
Kılıçdaroğlu’dan: “Milletvekili adayı çeşmeden su taşıyan
kadına yardım eder. Elinden su dolu kovaları alır. Bir süre sonra
yanındaki şahıs, yaşlı kadına kendisine yardım edenin CHP'nin
milletvekili adayı olduğunu söyler. Kadın hiddetle kovayı elinden
alır ben bu suyla abdest alacaktım, mundar ettiniz diye
çıkışır...”
Kemal Kılıçdaroğlu, geniş çerçeveli sohbetin başörtüsü yasağına
ilişkin bölümünde çok ilginç bir vaatte bulundu. Başörtüsü
yasağının varlığını kabul ederken çözümün adresi olarak da CHP'yi
gösterdi.
AK Parti ve MHP'nin anayasa düzenlemesini iptal ettiren CHP'yi
başörtüsü yasağının çözümünde garantör olarak gören
Kılıçdaroğlu'nun tezi şu: Bu siyasi bir konu değil. Anayasal bir
düzenlemeye gerek yok. Hukuki bir konu değil. Herkes özgürce
okulunu okur, başörtüsünü takar.
Zaman içinde böyle bir sorun kalmayacak.
Peki bu ortam nasıl oluşacak?
Kılıçdaroğlu'nun cevabı: Bizi iktidar yapın göreceksiniz, bu sorun
çözülmüş olacak. Aslında bu açık açık bir seçim vaadi
anlamına geliyor. CHP önümüzdeki seçin döneminde başörtüsü
yasağının kaldırılması için oy isterse hiç
şaşmayın.
Her seçim döneminde büyük oy potansiyeli oldukları için
başlıca vaat olan başörtülüler bu “yeni yemi” yer mi bilinmez ama
Elif Çakır kendini feda etti bile. “Çözüm için ben varım"
dedi ve başörtülü haliyle CHP’den aday olmayı teklif etti
Kılıçdaroğlu’na. Gayet de ciddiydi. Zaten 29 Mart seçimleri
öncesinden de CHP'den belediye başkan adaylığı teklifi olmuştu.
Kılıçdaroğlu ne evet dedi ne de hayır. Ama başörtüsü sorununun
çözümüne ilişkin, beşi gazeteci birçok ismin şahit olduğu vaatlerde
bulundu.
Bekleyip göremeyecek miyiz, yoksa Eski Kafa'da anlamaya
çalıştığımız yeni CHP, bizi gerçekten yanıltacak mı? Bunu da
bekleyip görmekten başka şansımız yok.
Masada Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi en sert şekilde topa tutan
isimse Sevilay Yükselir oldu. "Ne olursa olsun asla CHP’den
taviz vermeyen 83 yaşındaki bir babanın kızıyım" dedi ama
Baykal’ın başında olduğu CHP’nin en sert muhalifi olduğunu masada
sık sık dile getirdi. Yükselir’in CHP’nin başına geçmediği için
eleştirdiği Kemal Kılıçdaroğlu ise “Beni gaza
getiremeyeceksiniz” geçiştirmesine başvurdu.
Kılıçdaroğlu’yla sadece başörtüsünü konuşmadık…
Kamuoyunda yaklaşan kurultayla birlikte CHP’nin bir
değişim içinde olacağı, gençleşeceği, artık müzeleşen
siyasetçilerden arınacağı beklentisi var. Özellikle de
Sevilay Yükselir'de. Kılıçdaroğlu da bir değişim olacağını söyledi
ama şekli konusunda ipucu vermedi.
Onur Öymen’le ters duruma düştüğü Dersim konusunu en iyi
kendisinin bildiğini belirten Kılıçdaroğlu bu konuda herkesle
tartışmaya hazır. Dersim’in feodal bir başkaldırı olduğunu
söyleyen Kılıçdaroğlu devletin o dönem bir baskı yaptığına da
dikkat çekiyor.
Sohbete “benden haber olacak nitelikte açıklamalar
alamayacaksınız” şeklinde takılmayla başlayan Kemal Bey’e
basınla ilişkisini de konuştuk. Zaman zaman geri adım atmasına
neden olan çıkışlarının medyanın konuşmalarını cımbızlamasına
dayandıran Kılıçdaroğlu’nun “keşke şunu
demeseydim” dediği zamanlar da oluyormuş.
Malum, Batman’da genel af konusunda yaptığı açıklama bir hayli
gündem olmuştu ve Kılıçdaroğlu bu konudaki sözlerinin medya
tarafından bütünüyle ele alınmadığından şikayetçi oldu.
Kılıçdaroğlu’na bizim mahallede, bizim mahallenin
medyasıyla olan ilişkisini de sordu Elif Çakır. Vakit
dahil tüm gazeteleri ilgi ile takip ettiğini söyleyen Kemal
Kılıçdaroğlu muhafazakar camiadan bir çok yazarı da ilgiyle takip
ettiğini de belirtti. Israrlarımız sonucunda da bir isim verdi.
Kılıçdaroğlu Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi'nin
sıkı takipçisiymiş. Eygi'nin Kılıçdaroğlu'nu etkileyen
yanları ise şunlar: İşlediği konuları ön yargısız ele alması ve
özeleştiride sınır tanımaması...
Yaklaşık iki buçuk saat süren sohbetin sonunda Atılgan Bayar’ın
aynı zamanda çok iyi moderatör olduğunu da gördük. Organize ettiği
buluşmada Kılıçdaroğlu ile aramızda gitti geldi. Konuları açtı.
Kilitlenmeyi önlemek için çabaladı.
Uçağı kaçırmak üzere olduğu için masadan kalmak zorunda kalan
Kılıçdaroğlu, ikinci buluşma için çok sayıda CHP’li milletvekilinin
yer aldığı bir program yapmayı teklif etti. Sanırım kurultaydan
sonra CHP’li vekiller Eski Kafa çıkarması yapacak ve At Pazarı
Meydanı tarihi bir buluşmanın ev sahibi olacak.
Son söz...
Cumhuriyet'i sahiplenen ve bekçiliğini üstlenen CHP'nin, ortak
değeri Türkiye olan her kesimi kucaklayıp dindar-laik ayrımı
yapmayan bir hüviyete bürünmesi, bu ülkenin geleceği için çok
önemli bir dönüşüm olacaktır. CHP'nin uzatmaya yeltendiği
el hemen sıkılmayabilir ama özgürlüklere ulaşmada "Yeni CHP"ye
ihtiyaç olduğu dün gibi ortada...
Ersin Çelik - Haber 7