CHP'de şok eden şantaj pazarlığı
Abone olSon Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan gazeteci İklim Bayraktar Kaleli'nin, 'Kale' dediği CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu ile "Baykal'a şantaj pazarlığı" yaptığı ortaya çıktı.
Son Ergenekon operasyonunda gözaltına
alınan gazeteci İklim Bayraktar Kaleli'nin, 'Kale' dediği CHP Genel
Merkezi'nde Kılıçdaroğlu ile "Baykal'a şantaj pazarlığı" yaptığı
ortaya çıktı. Kaleli'nin, kendisine tacizde bulunduğunu iddia
ettiği Baykal'ı kayda almak için Kılıçdaroğlu'ndan destek istediği
ileri sürüldü.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan İklim Bayraktar
Kaleli'nin savcılık ifadesi ve teknik takibe takılan görüşmeleri
şok bir pazarlığı gün yüzüne çıkardı. Kaleli'nin ifadeleri ve
teknik takibe düşen konuşmaları kendisini taciz etmekle suçladığı
CHP eski lideri Deniz Baykal'ı kayda almak için CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşme yaptığını ortaya çıkardı. Telefon
görüşmesinde 'Kale' olarak nitelendirilen CHP Genel Merkezi'ndeki
görüşmede Kılıçdaroğlu'nun Kaleli'yi geri çevirdiği kendi
ifadesiyle ortaya çıkıyor.
"Kendisini uyardım"
Bugün gazetesi'nin haberine göre skandal olay
savcılık ifadesine yansıdı. Kaset skandalı nedeniyle CHP Genel
Başkanlığından ayrılan Baykal ile röportaj yapmak için yanına
gittiğini aktaran Kaleli, Baykal'ın odasına girdiğinde
yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ben odasına gittiğimde kendisi bana
röportajı bırakmamı, hayatı hafife almamı, beraber yüzmeye
gitmemizi, yemek yiyip sohbet etmemizi ve evinde kimsenin
olmadığını söyledi. Ben bana karşı tacizde bulunduğunu anlayınca
ben kendisini uyardım. Kalkıp odasını terk etmeye kalktığımda,
kolumdan tutup 'tamam sakin ol, sen çok agresifsin' dedi. Ben daha
sonra odadan çıktım."
"Gürsel Tekin'e anlattım"
Başına gelenler nedeniyle çok sinirlendiğini anlatan
Kaleli, "Kendimizi kurtarmasını beklediğimiz kişilerin bu halde
olduğunu görünce konuyu CHP'de üst düzey birisine iletmek ihtiyacı
hissettim ve gittiğimde en yetkili olarak Gürsel Tekin'i gördüm.
Kendisine iki olayı da ayrıntısıyla anlattım" dedi.
Genel Merkez'den ayrılmadan olayın Soner Yalçın'a ulaştırıldığını
belirten Kaleli, bir süre sonra Soner Yalçın'ın kendisini aradığını
söyledi. Yalçın'a konuyu anlatarak, "Sizinle böyle tanışmak
istemezdim" dediğini aktaran Kaleli, konuyu eşine anlattığını
eşinin de CHP'den üst düzey birisine anlatması gerektiğini
söylemesi üzerine konuyu Tekin'e ilettiğini belirtti. Yalçın'la 26
Ocak 2011'de yaptığı bu görüşmede Baykal'la ilgili başka bilgiler
de veren Kaleli, Baykal'ın kendisinden telefon beklediğini ev
numarasını verdiğini "Temiz rahat konuşabiliriz" dediğini
aktararak, "Yani ben şu an onu arayıp kayıta bile alabilirim bana
bu yaptıklarını" diyor.
Kaleli, olaydan iki gün sonra Ankara'ya gelen Yalçın'la 40 dakika
görüştüğünü söyledi. İfadesinde bu görüşmeyle ilgili de bilgi veren
Kaleli, "Soner Yalçın, 2 gün sonra Baykal'la Halk TV'nin satışı
için görüşme yapacağını, ancak bu olayın talihsiz bir olay
olduğunu, manşetlerde Halk TV'yi almak için kadın gönderdi şeklinde
haberler çıkabileceğini, Allah'tan benim Odatv muhabiri olduğumu
bilmeden böyle bir olayın yaşandığını, kendisiyle alakalı herhangi
bir iftira atılamayacağını ve benim için de bu konunun böyle
olmasının daha iyi olduğunu söyledi. Ben de bu konunun hiçbir yerde
haber yapılmamasını, yapılırsa benim çok kötü bir duruma
düşebileceğimi söyledim" diye konuştu.
Eminağaoğlu'na itiraf etti
Gelişmeler üzerine Soner Yalçın'ın, İklim Bayraklar
Kaleli'yi CHP lideri Kılıçdaroğlu'na gönderdiği öne sürüldü.
Kılıçdaroğlu ile de görüştüğünü iddia eden Kaleli, Baykal'a karşı
bir çalışma yapılması için destek istiyor
"Kale'de en üst kattaydım"
Konuyla ilgili detaylar ise Kaleli'nin YAR-SAV eski
Başkanı Ömer Faruk Eminağoğlu ile 21 Şubat 2011'de yaptığı telefon
görüşmesinde yer alıyor. Eminağaoğlu ile yaptığı telefon
görüşmesinde Kılıçdaroğlu'na "Sana bu kadar büyük balık
getirebilirim" dediğini onun ise "Git kendi şartlarınla yap getir"
dediğini aktaran Kaleli; konuşmasının devamında "En büyük balığı
getireceğim yardımcı ol. En azından bunun için ufacık da olsa alet
lazım değil mi, bir şey lazım onu sağla. Tamam de. Destek ol güç
ver. Yok olmaz deme. 'Ya da kendin yap'getir' de, ben yaptıktan
sonra Youtube koyarım sana ihtiyacım yok ki" diyerek hal
yanıyor.
Baykal'la yaşadıklarını anlatmak için Kılıçdaroğlu'na gittiği öne
sürülen Kaleli, "Bak 4 saattir oradayım ya. 45 dakika görüşebilmek
için 4 saattir onların içinde, orada 'Kale'de en üst kattayım ya.
Ya yaşadıklarım gördüklerim, diyaloglar rehavet var ya. Böğüre
böğüre ağlayacağım şimdi ya" sözleriyle 'Kale' olarak
nitelendirilen CHP Genel Merkezi'nde yaşadıklarına diye isyan
ediyor. Eminağaoğlu ile yaptığı görüşmede şok bir itirafta da
bulunan Kaleli, "Sana bir şey söyleyelim mi. Ben bütün bunları da
kaydettim. Yasal değil yaptığım etik değil ama kaydettim" diyor.
Kaleli telefon görüşmesinde Kılıçdaroğlu'na yönelik tepkisini de
"Burnunun dibinde ne haltlar beceriyor yok mu senin ekibin adamın,
bir belden vurma ekibin. Sen kur diyorum ya" şeklinde dile
getiriyor.