CHP'de kriz bu toplantıyla çözülecek
Abone olCHP'de İstanbul krizi yarın yapılacak toplantıyla çözülmesi bekleniyor. Bu toplantının saati ise;
Günlerdir üzerinde konuşulan “CHP İstanbul İl Başkanı
Gürsel Tekin’in yeniden İl Başkanlığı’na gelip gelmeyeceği sorusu”
yarın yapılacak Kemal Kılıçdaroğlu - Gürsel Tekin görüşmesiyle
netleşecek.
CHP kulislerinde Gürsel Tekin’in genel sekreter Önder Sav ile olan
anlaşmazlığı günlerdir konuşuluyordu.
Önder Sav’ın Gürsel Tekin’in Genel Başkan Yardımcılığı’na karşı
çıktığı bilgisi Tekin’e iletilmişti.
Şimdi Kılıçdaroğlu ile Tekin arasındaki görüşme hem İstanbul İl
Başkanlığı’nı belirleyecek hem de CHP içerisindeki değişim
hareketinin gücünü ortaya koyacak.
ÜYE OLMAK İSTEYENLER
Şuanda CHP içinde bir tartışma var.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasından sonra verdiği “CHP’ye üye
kaydedelim” sözü bir tartışma yaratıyor. Çünkü özellikle
İstanbul’da CHP’ye üye olmak isteyen birçok kişi “Üyelik belgemiz
yok” cevabıyla karşılaşıyor.
Bu da Önder Sav’ın Gürsel Tekin’e karşı “Parti teşkilatlarını
kimseye bırakmam” mesajı olarak algılanıyor.
Örneğin Avcılar’da Mustafa Sarıgül’e çalışan bin kişilik bir grup
CHP’ye üye olmak istedi ancak bu istek anında kabul görmedi.
Bu bilgiler CHP kulisleri içerisinde “Önder Sav hakimiyetini
bırakmamak için üye kayıtlarını bile filtre ediyor” yorumuna neden
oldu.
PEKİ NE OLDU DA GÜRSEL TEKİN BİR ANDA İSTENMEYEN ADAM
OLDU.. ÇARPICI ANALİZİ OKUMAK İÇİN BİR SONRAKİ SAYFAYA
GEÇİN
Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer CHP'de yaşanan 'Gürsel Tekin'
krizinin perde arkasını, Sav'ın neden Tekin'i tasfiye ettiğini
yazdı
Bayer'in kaleminden Gürsel'in devre dışı bırakılmasına neden
olan hatalar:
* 29 Mart 2009 seçimlerinden önce Gürsel Tekin, Deniz Baykal’ın da
katıldığı İstanbul’daki ‘çarşaf açılımı’ töreninden sonra rahatsız
olan Önder Sav tarafından ‘ilk çiziği’ yedi.
*
İstanbul Belediye Başkan, Belediye
Meclis ve İl Genel Meclis listeleri oluşturulurken, buralara
yandaşlarını ve hemşerilerini (Kars, Ardahan, Iğdır) koydurttu.
Bazı isimlere tepki duyulması ve Genel Merkez’in de karşı
çıkması nedeniyle ‘istifa’ tehdidinde bulundu. Tekin, seçim
öncesinde partiyi zora sokması nedeniyle Sav’dan bir ‘çizik’ daha
yedi.
* Yerel seçimlerde ve kurultay öncesinde Kılıçdaroğlu’nun önüne
geçip ‘rol çalması’... Gerçi bu konu Kılıçdaroğlu’nun pek umurunda
değil ama örgütün bu ‘gölgeleme’ nedeniyle tepkisi Genel Başkan’a
kadar iletildi ve ‘soğukluk’ başladı.
* Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a yolsuzluklarla bindirirken,
iki dönem önce Tekin’in Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün
yardımcısı iken Suadiye’de bir sinemaya ruhsat vermekten 2.5 yıllık
mahkumiyetinin dosyası Yargıtay’da... Bir mahkumiyet halinde durumu
partide sıkıntı yaratabileceğinden ‘kenara’ ötelendi. İl
Başkanlığı’na yeniden atanmasına ‘soğuk’ bakılıyor şimdilik. Yakın
çevresine göre, Gürsel MYK’ya seçilmeyi ve teşkilat başkanı olmayı
istiyordu.
* Kurultay’da ‘bizim adayımız Kemal Bey’ diyen İstanbul’un 39 ilçesinden 36’sının bu yöndeki kararını üç gün beklettikten, yani il başkanları toplantısından Kılıçdaroğlu üzerinde ittifak sağlanması görüşünden sonra açıklama yapılması, ardından da Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için son imzayı vermesi Gürsel’in başka bir yanlışı sayılıyor.
* Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra bir grup gazeteciyle görüşürken “Konuşması çok kötüydü. Çünkü bu konuşma metnini ben kaleme almadım. Benim hazırladığım konuşma metni, dün gece yarısı operasyonu ile değiştirilmiş birileri tarafından... Benim hazırladığım metinde iktidarı hedef alan konuşmalar ve Başbakan’ı hedef alan polemikler yoktu. Muhalefetin M’si yoktu. CHP’nin değişen vizyonunu bundan sonra yapacaklarımızı anlatan konular vardı sadece. Üzgünüm, ben de sizin gibi ilk kez dinliyorum. Şaşkınlık içindeyim. Ne yazık ki medya Kılıçdaroğlu’nu yanlış yönlendirdi” demesi yakışıksız bulundu.
* Angora Evleri’ne (Baykal’a) gidip adaylık için nabız yoklaması... Mehmet Sevigen’in “bizim adayımız ol” demesi... Baykalcıların onayını alması... PM’ye dayatarak girmesi... Bir başka ‘çizik’ sayılıyor.
* Gürsel Tekin’in “Sayın Kılıçdaroğlu ile biz bir elmanın iki
yarısı gibiyiz. Elmanın bir yarısı olmazsa, çürür” demesi,
kendisini Genel Başkan’la eş görmesi... gibi unsurlar nedeniyle
Genel Merkez nezdinde ‘itibar kaybı’na uğradı.