CHP'de kongreye iptal davası
Abone olBedri Baykam, genel başkan seçimi dahil kurultay kararlarına tedbir konulmasını talep etti.
CHP'li sanatçı Bedri Baykam, genel başkan adaylığı başta olmak
üzere bazı hukuksuzluklar yaşandığı iddiasıyla, CHP 30. Olağan
Kurultayı'nda alınan kararların iptali istemiyle dava açtı. Baykam,
genel başkan seçimi dahil kurultay kararlarına tedbir konulmasını
ve partiyi yeni bir kurultaya götürecek yönetici kurul atanmasını
talep etti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Baykam'ın, avukatı
Tayyar Selçuk aracılığıyla Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne
açtığı davanın dilekçesinde, CHP'nin kuruluş amacı ve Türk siyasal
yaşamı içindeki yerine değinildi. CHP 30. Olağan Kurultayı'nın
23-24 Ekim tarihlerinde toplandığı anımsatılan dilekçede, kurultay
çağrısının bazı il kongreleri tamamlanmadan yapılmasının usulsüz
olduğu savunuldu. ''TARAFLI YÖNETİM'' Kurultay Divan Başkanlığı'na
seçilen Abdullah Emre İleri'nin bir önceki dönemde Parti Meclisi
üyesi seçildiği ve ibraya tabi olması gerektiği anlatılan
dilekçede, bu durumun hukukun tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu
iddia edildi. Dilekçede, ''Divan Başkanı, yanlı bir uygulama yapmış
ve daha önce birlikte seçildikleri Parti Meclisi ve Genel Başkan
ile birlikte ve adeta onların emrinde, farklı görüş ve talepte
olanlara en az ölçüde ya da hiç söz hakkı tanımadan kurultayı
yönetmiştir'' denildi. Kurultayda parti içi demokrasinin
işletilmediği, partili haklarının gözetilmediği, sosyal demokrasi
politikalarının masaya yatırılmadığı, güncel konuların ele
alınmadığı ifade edilen dilekçede, ''Mevcut yönetimin, parti içi
iktidarı sanki ülke iktidarından daha fazla istediği gibi bir
görüntü vardır'' görüşüne yer verildi. ''SEÇME VE SEÇİLME HAKKI
KISITLANDI'' Parti Tüzüğü'nde genel başkanlığa aday olmak için
gereken ''60 delege imzası'' şartının, genel başkanlık seçiminden
bir gün önce ''260 delege imzası'' olarak değiştirildiği
anımsatılan dilekçede, Genel Başkan Deniz Baykal'ın dışında
kimsenin aday olamadığı belirtildi. Tüzük değişikliğinin delegenin
seçme ve seçilme hakkını makul ölçülerin dışında kısıtladığı
savunulan dilekçede, hakkın kötüye kullanıldığı ve demokrasi
anlayışının işletilmediği ifade edildi. Dava dilekçesinde, kurultay
sürecinin çağrı yapılmasıyla birlikte mahalli delege seçiminden
büyük kurultayın toplanmasına kadar geçen süre içinde bütün olarak
ele alınması gerektiği ileri sürülerek, parti tüzüğünün seçimlere
anında ve doğrudan etki yapacak şekilde değiştirilmesinin, haksız
siyasi müdahale olduğu belirtildi. Davacı Bedri Baykam'ın 111
delegenin imzasını alarak genel başkanlığa aday olduğu, ancak bunun
Divan Başkanlığı tarafından kabul edilmediği kaydedilen dilekçede,
diğer genel başkan adayları Erol Tuncer ve Cemal Özden'in de ''260
imza'' koşulu yüzünden aday olamadıkları ifade edildi. CHP'nin, 2
yıllık dönemde büyük bölümü Hazine yardımı olmak üzere 34 trilyon
lira gelir gösterdiği, ancak bunun 2 trilyon lirasının örgüte
dağıtıldığı kaydedilen dilekçede, bu konunun da incelenmesinin
zorunlu olduğu savunuldu. Dava dilekçesinde, Siyasi Partiler
Kanunu, Medeni Kanun, Anayasa ve uluslararası hukuk kurallarının
ihlal edildiği savunularak, kurultay kararlarına öncelikle tedbir
konulması talep edildi. Partinin yeni bir kurultaya çağrılmasına
karar verilmesi istenen dilekçede, bunun için Yönetici Kurul
atanması istendi. Dilekçede, kurultayın her gündem maddesine ve
özellikle tüzük değişikliğiyle ilgili karara ilişkin seçim
sonuçlarının geçersiz sayılması ve iptallerine karar verilmesi
talep edildi.