CHP'de Enver Aysever bombası
Abone olEnver Aysever, Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesine karşı çıkarak, 'CHP'ye kazandıracakları tek bir oy yok' açıklaması yaptı.
Son dönemde parti içindeki radikal çıkışlarıyla dikkat
çeken Parti Meclisi üyesi gazeteci Enver Aysever, Ergenekon
sanıklarının aday gösterilmesine karşı çıkarak, 'CHP'ye
kazandıracakları tek bir oy yok' açıklaması yaptı.
Andımız ve 10. Yıl Marşı'yla ilgili ezberbozan açıklamaları
özellikle emektar partilileri rahatsız etmişti. Son iki Parti
Meclisi'nde de yer bulan Aysever, 12 Haziran'da yapılacak seçimler
öncesinde partisiyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesine net bir şekilde karşı
çıkan Aysever, bu isimlerin CHP ile ideolojik bir birlikteliğinin
söz konusu olmadığına dikkat çekti. Özellikle Başkent
Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal'ın CHP'ye kazandıracağı tek bir
oy olmadığını dile getiren Aysever, sol düşünceye karşı olan parti
için birçok girişime tepki gösterdi.
Aysever, "CHP gibi sosyal demokrat bir partinin, TÜSİAD'la,
Sinan Aygün'le, Mehmet Haberal'la, Ufuk Söylemez ile ne işi
olabilir? Bu isimlerden gelecek bir tane oy yoktur. Ergenekon
sanıkları diye özel olarak savunulacak bir kitle yoktur."
tespitlerini yaptı.
Bu isimlerin 'dokunulmazlık zırhına' bürünmeyi amaçladığı
yorumlarıyla ilgili de, "Hukuksuzluğa çözüm olarak milletvekili
olmayı düşünüyorlarsa sıkıntı vardır." dedi. Bununla birlikte
herkesin siyaset yapma hakkı olduğunu da vurguladı ve Ergenekon
sanıklarının aday adaylığı başvuruları için hukuki bir sakınca
olmadığını söyledi. Ancak CHP'de bu isimlerden ziyade, işçilerin,
örgüt emekçilerinin ve solcu kadınların olmasını istedi.
RAHİBE AFİŞİNİ ASANLAR İHRAÇ EDİLMELİYDİ
12 Eylül anayasa referandumu öncesinde başörtülü kadınların rahibeye benzetildiği afişleri de değerlendiren PM üyesi, afişleri asan CHP'li Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'ye verilen kınama cezasını yetersiz buldu. Değirmenci'nin partiden ihraç edilmesi gerektiğini savunan Aysever, söz konusu afişte üç ayrı hakaretin bulunduğunu kaydetti. Hem Müslüman kadınlara hem de rahibelere hakaret edildiğini, ayrıca Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na da adeta 'siyasi suikast' yapıldığını belirtti.
Aysever, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sıkça sözünü ettiği 'Yeni CHP'ye
de değindi. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin iktidar adayı olabileceğini
gösterdiğini ve parti içindeki korku imparatorluğunu yıktığını
ifade etti. Buna karşılık hâlâ eksikler bulunduğuna işaret ederek,
"Yeni CHP'nin daha sınıfsal bakarak kapitalizme karşı bir
cephe alması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'deki solcular büyük
bir yanılgı yaşadı. Bir kısmı milliyetçilik tarzında solculuk
yapmaya başladı, bir kısmı içi tamamen boş olan liberal solculuk
yapıyor. Bu yüzden enternasyonel sol CHP'yi light
buluyor." görüşlerini dile getirdi. Aysever, Türkiye'de
gerçek bir laikliğin olduğuna inanmadığını da vurguladı. Bu nedenle
CHP'nin toplumun bütün kesimleriyle kucaklaşmasını istedi. Toplumda
kucaklaşmanın sağlanması için Türk'ün Kürt'ü, Alevi'nin Sünni'yi,
laik kesimin de muhafazakârları anlaması gerektiğinin önemine vurgu
yaptı.
Enver Aysever, Ergenekon ve KCK davalarına da temas etti. Her iki davada da insanların yargılanmasından yana olduğunu ama yargılanma şeklinin tutuksuz olması gerektiğini savundu.
28 ŞUBAT'IN SAHİPLERİ MEDYA MENSUPLARIYDI
CHP Parti Meclisi üyesi Enver Aysever, 28 Şubat'la ilgili düşüncelerini de paylaştı. O dönemde 'kıs kıs gülenler' ve 'oh olsun' diyenler olduğunu hatırlatırken medyanın rolüne dikkat çekti. "28 Şubat sürecinde medyada rol alanlar, sürecin direkt sahipleriydi." diyen Aysever, "Bir de dışarıdan o günkü iktidarı beğenmeyenler, oh olsun diyenler vardı. Ben 28 Şubat'ta mağdur olanlara da, bugün Ergenekon davasında tutuklananlara da oh olsun demem." ifadelerini kullandı.