Genç kız evlilik hazırlığı yapıyor. Ahali toplanıyor, kız
isteniyor ve anneyle baba kızlarının mutluluğu için gelen heyete
"evet" diyor.
Ama ne var ki, koridorun tavanında bulunan bir balta, genç
kızın bütün dünyasını karartacaktır! Çay, kahve getirmesi beklenen
gelin adayını merak eden anne, dışarıya çıktığında kızının yerde
oturup hıçkırıklarla ağladığını görür.
"Ne oldu kızım, istemiyor musun bu
evliliği?"
Kız ağlayarak cevap verir:
"İstiyorum."
"Peki niye ağlıyorsun"
Tavandaki baltayı işaret eder genç kız:
"Bak şu baltaya. Beni şimdi verdiniz ya kocaya. Ben
evleneceğim, sonra hamile kalacağım, doğum yapacağım, çocuğum
büyüyecek, sonra size misafir geleceğim. Çocuğum buradan geçince,
bu balta oğlumun başına düşecek ve ölecek. Bu yüzden
ağlıyorum."
Farkında mısınız, anne rahmine girmeyen çocuğun cinsiyeti bile
belli!
Anne bu!
Yavrusunun çektiği acıya yüreği dayanır mı?
O da oturup kızına eşlik ediyor.
Ahali ağlama sesi geldiğini duyunca, endişeyle dışarı
fırlıyor.
Sebep malum!
Balta, genç kızın doğmayan çocuğunu öldürecek :)
Damadın babası, tavana bakıyor, elini uzatıyor, baltayı alıyor
ve kıza veriyor:
"Al kızım, çocuğunu kurtardık."
Bu hikaye ile CHP lideri Baykal'ın Anayasa değişikliğine
karşı çıkışı arasında müthiş bir benzerlik var.
Ne diyor Baykal?
"Olmaz, yapamazssın bu değişiklik olursa Anayasa
Mahkemesi'ne gideriz."
Neden?
"AKP istediği gibi bir Anayasa Mahkemesi oluşturmak
istiyor."
Başka?
"Bu değişiklikle Cumhuriyet el
değiştirecek."
İyi de...
Paket henüz hazırlık aşamasında.
Ne değişecek, ne değişmeyecek belli değil.
I ıh...
-Olmaz!
Balta, düşecek çocuk ölecek vesaire vesaire...
CHP'de bu baltayı alıp Baykal'ın önüne koyacak bir
babayiğit çıksa da, biz de rahatlasak o da!