CHP'de aday protestoları
Abone olCHP'nin 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarını açıklamasından sonra istifalar geldi. İstanbul Maltepe, Sancaktepe ve Ankara’da Çankayalı üyeler, CHP Genel Merkezi önünde eylem yapıyor. Sinan Onuş'un haberi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarını açıkladı.
Pazartesi sabaha kadar süren toplantı sonunda Kadıköy, Çekmeköy dışında adayların tamamına yakını belirlendi.
Adayların açıklanmasının ardından istifalar geldi. Edirne’de
mevcut Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ve Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek istifa etti.
Bazı ilçelerde de tepkiler olduğuna ilişkin bilgiler gelirken İstanbul Maltepe, Sancaktepe ve Ankara’da Çankayalı üyeler, dünden bu yana CHP Genel Merkezi önünde eylem yapıyor.
“İtaat edin diyorlar, etmeyeceğiz”
BBC Türkçe, protestocular ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile konuştu.
İstanbul Maltepe’de Ali Kılıç’ın adaylığına karşı çıkan Hayri Gediz, “Tüm Maltepe, Zengin’den memnun. Maltepe’yi altın tepside AKP’ye sunuyorlar. Elbette başka isim aday gösterilebilir ama gerekçe sunmuyorlar” eleştirisinde bulunuyor.
Bu sırada yanımıza yaklaşan Erhan Yalın da aynı tepkiyi veriyor. “Partili olduğum için kim aday gösterilirse gösterilsin çalışacağım ama kimsenin tanımadığı bir ismi aday gösterdiler. Babam bile ‘kim bu aday’ diye soruyor. Gerisini siz düşünün” diyor.
Nurdan Boz, Ali Kılıç’ı, “tepeden inme bir aday olduğu için” protesto ettiğini söylüyor ve “İtaat kültürünü eleştirenler, bugün bize ‘itaat edin’ diyorlar. Etmeyeceğiz” diye konuşuyor.
“CHP saltanatı yıkan parti”
Parti önünde dün geceden beri eylem yapan bir başka grup ise 30’dan fazla aday adayı olan Çankayalılardan oluşuyor.
Çankaya’da tepkiler “Taşdelen” soyadında yoğunlaşıyor. Hilmi Saral, “1994’te Doğan Taşdelen, çekilmesi yönündeki tüm ısrarlara rağmen DSP’den aday oldu, oylar bölündü. Ankara’yı Melih Gökçek aldı. Bunu unutmadık. CHP, saltanatı yıkan parti. Babadan oğla, toruna, yeni saltanat mı kuruluyor” diye soruyor.
‘MHP’li bir adaya değil de partili birine niye tepki veriyorsunuz’ sorusunu Saral, “Ülkenin içinde bulunduğu durum CHP-MHP’yi bir araya getiriyor. Mansur Yavaş, sağın temiz isimlerinden. Gökçek’i devireceğiz sevinci Çankaya’da kırıldı” diye yanıtlıyor.
Eski Sivas Yıldızeli İlçe Başkanı Veli Yılmaz da “Dağda, çamurda partinin bayrağını taşıdık. Soyadından dolayı bir kişi aday yapılmamalı” eleştirisinde bulunuyor.
‘Babasından dolayı oğlunu suçlamak doğru mu” sorumuza Gülsüm Tezer, “Sorunumuz bu değil. Oğul Taşdelen’i tanımıyorum. Kamuoyunun sevgisini kazanan onca isim varken ‘neden Taşdelen’ sorunun yanıtını arıyorum” diyor.
Çankaya Belediye Başkan aday adayı Zeynep Göksu, ‘Çankaya’da 30’u aşkın aday vardı. Kim seçilse diğerinin taraftarları tepki verebilirdi’ şeklindeki sorumuzu, “Aday olmamak üzdü ama çalışan, partinin tabanından gelen biri aday olsa bu kadar üzülmezdim” diye yanıtlıyor.
“Aristokrat bir ailenin çocuğu olmadığı için” aday yapılmadığını öne süren Göksu, Şişli’den aday gösterilen Hayri İnönü’yü örnek veriyor ve “Babam, işçi emeklisi. İnönü’yü severiz ama tüm torunlarını bir yere getirmek zorunda mıyız” diye soruyor.
Loğoğlu: MYK üyesi olarak cevabını bilmiyorum
Protestoların sürdüğü sırada parti merkezinde sorularımızı yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, adaylara itirazların normal olduğunu belirtiyor ama “Tepeden inme iddiasına kesinlikle katılmıyorum. Üç-beş önemli yerde siyasi tercih yapılmış olabilir ama bunların dışında bütün adaylar ilk defa olabilecek en demokratik yöntemlerle belirlendi” diyor.
Siyasi tercihlerin tartışılabileceğini ancak bu tercihleri çok az yerde kullandıklarını ısrarla vurgulayan Loğoğlu, “Her noktada yüzde yüz doğru, adaletli iş yapıldı demiyorum ama genelde mümkün olduğu kadar objektif, dengeli, adil davrandık. Gençlerin ve tam başarılı olamadık ama kadınların önün açmak için özel bir gayret gösterdik” diye konuşuyor.
“Çankaya’da Taşdelen, özel ilişkilerle aday yapıldı iddiaları var. Oy getirecek adaysa neden zor bir yerden aday göstermiyorsunuz?” sorusuna Loğoğlu, “MYK üyesi olmama rağmen bunun cevabını ben de tam olarak bilmiyorum. Bunun siyasi bir tercih olduğu ifade ediliyor. Siyasi tercih iyi mi, kötü mü ayrıca tartışılır. Bu isim üzerinde MYK ve PM’de de tartışma oldu” yanıtını veriyor.
Tepkiler nedeniyle adayların değişmeyeceğini, şahsi olarak da bunu uygun görmediğini söyleyen Loğoğlu, istifalar için “Ben, Adanalıyım. Oradaki isimler de tartışıldı. Benim de içime sinmeyen tarafları oldu ama MYK kolektif iradenin oluşması gereken yer. ‘Benim tercihlerim olmadı, istifa ediyorum’ yok öyle şey. İstifayı, yeterli olmayan bir politika anlayışı olarak görüyorum” değerlendirmesinde bulunuyor.