CHP yine Anayasa Mahkemesi’nde
Abone olCHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi’ne İnternet Yasasının iptali için yaptıkları başvuruya ilişkin, "İnternet ya...
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Anayasa
Mahkemesi’ne İnternet Yasasının iptali için yaptıkları başvuruya
ilişkin, "İnternet yasakları düzenlemesi getiren bu yasa ile
Türkiye irtifa kaybetmiştir" dedi.
CHP İnternet Yasası’nın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvuru sonrası gazetecilere açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili
Hamzaçebi, iki yasal düzenlemenin çeşitli maddeleriyle ilgili
olarak AYM’ye iptal başvurusu yaptıklarını belirten Hamzaçebi,
“Birinci yasa toplam 127 maddeden oluşan bir torba yasanın, 15
maddelik bölümünden oluşmaktadır. Bu 15 madde 5651 sayılı internet
yayınlarının düzenlemesi hakkındaki kanun. Kamu İhale Kanunu,
Sosyal Güvenlik Kanunu, Vergi Usül Kanunu gibi kanunların çeşitli
maddelerinde yapılan değişikliklerden oluşmaktadır. Kamuoyunun
dikkatinde olan hepimizin yoğunlaştığı konu internet yayınlarının
düzenlenmesi hakkındaki kanundaki düzenlemelerdir. İnternet
yasakları düzenlemesi getiren bu yasa ile Türkiye irtifa
kaybetmiştir. Türkiye bir yandan ağır aksakta olsa, AB’ye üyelik
sürecini yürütürken, bu yasal düzenlemeyle diğer yandan kendisini
3. Dünya ülkeleri konumunda konumlandırmıştır. Twitter yasakları,
Youtube yasakları, internet yasakları, medya üzerindeki baskılar,
yasaklar, 21.yüzyılın Türkiye’sine demokrasi çıtasını daha
yükseltmek isteyen Türkiye’ye yakışmamaktadır” şeklinde
konuştu.
“KUŞLA KAVGA EDEN BİR YÖNETİM VAR”
Türkiye’de sosyal medyadan korkan bir hükümet olduğunu söyleyen
Hamzaçebi, açıklamasına şöyle devam etti:
“Tarihte, zulmün ve baskının sembolü olarak anılan firavunlar
Musa’dan korkardı. Türkiye’de zulmün ve baskının sembolü olan
firavun ise kuştan korkuyor. Kuşla kavga eden bir yönetim var.
İnternet yasakları ile düzenlemede çeşitli maddeler iptal
başvurumuzun konusu olmuştur. Özel hayata internet yayınları
yoluyla müdahale edilmesinin önlenmesi gibi bir amaçtan yola
çıkarken, görünüşte böyle bir amacı kamuoyuna takdim ederlerken
gerçekte bu yasa özel hayata müdahalenin kurumsallaştırılması
sonucunu yaratacaktır. TİB’e verilen yetkiler, TİB’in erişim
sağlayıcılar, içerik sağlayıcılar, yer sağlayıcılar da neredeyse
sınırsız diyebileceğimiz derece bilgi isteme yetkisine sahip
olması, özel hayatın gizliliğini ve kişisel verilerin korunması
yönündeki anayasal güvenceyi ihlal edecek niteliktedir. Bu
düzenlemeler iptal başvurumuzun konularından birisidir.”
İnternet sitelerine elektronik posta yoluyla yapılacak olan
tebligatın geçerli bir tebligat olarak kabul edilmesinin, tebligat
kanunu ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan
tebligat güvenliğini zedelediğini ifade eden Hamzaçebi, “Yine
uluslararası sözleşmeler, tebligat kanunu kişilerin tebligat kurumu
karşısında menfaatlerini korumaktadır. Bu menfaatler son derece
önemlidir. Tek taraflı iradeyle bir kanuni düzenlemeyle kişilerin
hukuki menfaatlerini ihlal eden tebligat hükümleri anayasamıza ve
uluslararası sözleşmeler aykırıdır. İnternet yasasında daha birçok
düzenleme iptal talebimize konu olmuştur” ifadelerini kullandı.
Hamzaçebi, Kamu İhale Kanunu’nda yer alan düzenlemelerin anayasaya
bir şekilde gerçekleştirildiğini bildirerek, bunların da iptal
talepleri içerisinde yer aldığını söyledi.
“ÖYM’LERİ KALDIRAN TERÖRLE MÜCADELE KANUNU’NUN 10. MADDESİNİ
KALDIRAN YASAL DÜZENLEME İPTAL TALEBİMİZDE YOKTUR”
İptal başvuru yaptıkları ikinci yasayla ilgili olarak ise
Hamzaçebi, şunları kaydetti:
“Terörle Mücadele ve Özel Yetkili Mahkemelerin ilgili yasasında
yapılan düzenlemelerle ilgili bazı maddelerin iptalinden
oluşmaktadır. ÖYM’leri kaldıran Terörle Mücadele Kanunu’nun 10.
Maddesini kaldıran yasal düzenleme iptal talebimizde yoktur. Çünkü
bu düzenlemeleri CHP olarak olumlu buluyoruz. Bunları destekledik.
Burada iptal talebine konu olan düzenlemeler savcı ve hakimleri
baskı altına, yargıyı baskı altına, hükümetin yürütmenin kontrolü
altına almak amacıyla yapmış olduğu düzenlemelerdir. Örneğin el
koyma kararının, gizli soruşturmacı görevlendirme kararının, oy
birliğiyle alınması yönündeki düzenlemeler anayasaya aykırıdır.
Böyle bir kararın oy birliğiyle alınması mümkün değildir. Nasıl
müebbet hapis cezası oy çokluğuyla alınabiliyor ise bu kararlar da
oy çokluğuyla alınabilmelidir. Kara para soruşturmalarında,
yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında bilirkişi müessesesini
hükümetin emrine alan bir düzenleme yine iptal talebimizin
konusudur. O da şudur; Şu anda mahkemeler mevcut sisteme göre
bilirkişi müessesine başvurmak yoluyla yolsuzluk ve rüşvet
soruşturmasının konusu olan paraları, bu yolla elde edilip
edilmediğini araştırmak, tespit edebilmek amacıyla bilirkişi
incelemesi yoluyla inceletirler ve kararlarını buna göre verirler.
Hakim bilirkişi tayin ve takdirinde serbesttir. Bu iradeye kanunla
müdahale edilmesi doğru değildir. Bu anayasaya aykırıdır. Ancak söz
konusu yasa maddesiyle MASAK, BDDK, SPK gibi kurumların olumlu
görüşü olmaksızın hakimler, burada kara para vardır konusu suç
teşkil eden bir fiille rüşvet alınmıştır, kaynağı suç teşkil eden
bir fiildir şeklinde bir değerlendirme yapamayacaktır. Bunu kabul
etmek mümkün değildir. Bu düzenlemeyi de yine iptal talebimize konu
ettik.”
Hamzaçebi, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili olarak, yaklaşık 40
bin yöneticinin görevini sona erdiren ve dershanelerin
kapatılmasına yönelik düzenlemeleri içeren yasayı da yarın AYM’ye
getireceklerini ifade etti.
Dünya Demokrasi Hareketi ise 200. iptal başvurusu için AYM’ye gelen
CHP’ye tepki gösterdi.
AYM’nin vatandaşların hangi taleplerine bakıp bakmadığıyla ilgili
bilgilendirmesi gerektiğini belirten Dünya Demokrasi Hareketi
Başkanı Bayram Zilan, CHP’nin Söğütözü’nden AYM’ye gelmesinin yarım
saat sürdüğünü ve bunun daha kısa süreye indirilmesi için CHP AYM
arasına bir vesayet yapılması gerektiğini kaydetti.
(İHA)