CHP yaz tatilinde de çalışacak
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, milletvekillerinin Ağustos ayı sonuna kadar seçim bölgelerinde AKP'nin uygulamalarını yakın takibe alacağınığını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Eşref
Erdem, partili milletvekillerinin Ağustos ayı sonuna kadar seçim
bölgelerine dağılarak yerel sorunların yanısıra AK Parti
iktidarının 'partizanca uygulamalarına' ilişkin bir rapor
hazırlayarak Genel Merkez'e ileteceklerini söyledi. Erdem,
olağanüstü kurultayların da artık parti gündeminden çıktığını
kaydetti. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Deniz Baykal
başkanlığında toplandı. Basına kapalı olarak yapılan toplantı
sırasında gazetecilere bir açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı
Eşref Erdem, parti gündemine ilişkin bilgi verdi. Erdem, Van
Emniyet Müdürlüğü'nde yaşanan baskın olalıyla ilgili önceki gün
bölgeye bir heyet gönderdiklerini hatırlatarak, toplantıda da bu
konunun genişçe ele alındığını ifade etti. Erdem, Baykal'ın
Susurluk olayına ilişkin o dönemde "Devlet kuşatma altında" diye
konuştuğunu hatırlatarak, "Şimdi de devlet Van'da işgal edilmiştir.
Bu hazin bir tablo. Polisler darp edilmiş ve hastanelerde tedavi
altına alınmıştır. Ellerini kollarını sallayarak gelenler
karakoldan eroini alıp gitmişlerdir" ifadelerini kullandı. Erdem
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun Baykal'ın iddialarını
reddetmesini hatırlaması üzerine, "İçişleri Bakanı öyle bir şey
söylediyse tokadı kabul ediyor demektir. Bu daha da hazin bir
durum" değerlendirmesini yaptı. Erdem, CHP'li milletvekillerinin
Ağustos ayı boyunca seçim bölgelerini gezeceklerini ve
bölgelerindeki sorunları yerinde tespit ederek
raporlaştıracaklarını söyledi. Milletvekillerinin köy köy
incelemelerde bulunacaklarını anlatan Erdem, "Milletvekilleri kendi
bölgelerindeki sorunlara ve hükümetin partizanca uygulamalarına
ilişkin bir rapor hazırlayacak. Bu konuda bir genel hazırlanacak ve
tüm milletvekillerine gönderilecek" dedi. Eşref Erdem, Tüzük
Kurultayı tartışmalarının sona erdiğini ve bu konuyu gündemlerinden
çıkardıklarını söyledi. Erdem, muhalif milletvekillerinin Tüzük
Kurultayı'nın iptaliyle ilgili eleştirilerinin haksız olduğunu
savunarak, "Muhaliflerin görüşü doğru değil. Burada tüzüğe ve
hukuka aykırı bir durum yoktur" diye konuştu. Erdem, muhalif
milletvekillerinin partiye yönelik suçlamalarını değerlendirirken
de, "Bunları cevap vermeye değer bulmuyorum. Bir parti üyesinin
davranacağı etik, ahlaki ve disiplin anlayışına uygun değil"
ifadelerini kullandı. Kemal Derviş konusundaki soruları da
yanıtlayan Erdem, Derviş'in de parti üyesine yakışmayan davranışlar
içinde olduğunu belirterek, Derviş'in 'parti organlarında
yapabileceği konuşmaları ulu orta herkesin yanında' yapmasının
parti üyeliğiyle bağdaşmadığını vurguladı. Parti yönetiminin
Derviş'in ifadeleri karşısında tavrını ortaya koyduğunu anlatan
Erdem, "Biz açıklamamızı yaptık. Şimdi sıra Derviş'te" diye
konuştu. Erdem, geçtiğimiz hafta Çin'e giden CHP MYK Üyesi Bülent
Tanla'nın, parti yönetimine bu ülke hakkında bilgi verdiğini
söyledi. Eşref Erdem, Tanla'nın Çin'le ilgili bir rapor da
hazırlayacağını belirterek, "Çin'de olağanüstü gelişmeler var.
Dikkatle incelenmesi gereken bir ülke. Dünya liderliğine
oynuyorlar. Kendi ifadeleriyle, 2050 yılında süper güç olacaklar.
En çok yabancı yatırım çeken ülke durumunda. Yıllık 850 milyar
dolarlık ihracat hacmi var" şeklinde konuştu. Erdem, Resmi
Gazete'de 2005 bütçesinin hedeflerini ortaya koyan bilgilerin
yayınlandığını hatırlatarak, "Anlaşılıyor ki, 2005 bütçesinin bu
yılki bütçeye göre daha daralacak. Umutlar sönecek, işsizlik ve
yoksulluk artacak. Hizmetler ve yatırımlar açısından bir şey
yapılmayacak" dedi. Toplantıda, çiftçilerin durumunun da ele
alındığını belirten Erdem, hükümetin çiftçileri ezdiği konusunda
görüş birliğine varıldığını belirtti. Erdem, "Çiftçi tüccarın
insafına bırakılmış durumda. Bu konuyu yakından takip edeceğiz.
Hatta çiftçilerle bir araya gelerek değerlendirmeler yapacağız"
diye konuştu. Toplantıda, AB'ye üyelik meselesinin de gündeme
geldiğini kaydeden Erdem, son dönemlerde bazı Avrupa ülkelerinin
olumsuz bir tavır takındığını bu nedenle hükümetin daha tutarlı ve
ciddi bir tavır beklediklerini söyledi.