CHP ve YTP arasında neler oluyor?

Saat 11.30 mektubu
Ertuğrul ÖZKÖK

CHP Genel Başkanı Baykal, bugün saat 11.30’da Yeni Türkiye Partisi Lideri İsmail Cem’i Ankara’daki evinde ziyarete gidiyor. Baykal, bir süredir yurtdışında tedavi gören Cem’e geçmiş olsun diyecek.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün saat 11.30’da YTP Genel Başkanı İsmail Cem’i ziyarete gidiyor.

Ziyaretin birinci amacı, Cem’e "Geçmiş olsun" demek.

İsmail Cem, bu yaz başında check-up'tan geçerken akciğerinde bir tümöre rastlandı.

Erken teşhis edilen tümörün tedavisi ABD'de yapılıyordu.

ORTAK ARKADAŞ

Geçen hafta tedavinin son bölümü için yine ABD'ye gitmişti.

Dün oradan dönüp doğruca Ankara'ya geçti.

Bugünkü ziyaretin nedeni "Geçmiş olsun" demek.

Ancak bu hafta başından beri Ankara kulislerinden aldığım bazı sinyaller, bunun bir geçmiş olsun ziyaretinin ötesinde anlam taşıdığını gösteriyor.

Dün bu konuda biraz daha ayrıntılı bilgilere ulaştım.

Baykal ile Cem, 2003 genel seçimlerinden beri bir araya gelmediler.

Aldığım bazı bilgilere göre, geçen hafta başlarında Baykal ile Cem arasında dolaylı bir ilişki kurulmuş.

İlişkiyi kuran kişi, her ikisinin de uzun süreden beri tanıdıkları ortak bir arkadaş.

Bu kişi, uzun yıllardır medya kuruluşlarında çalışmış olan Adil Özkol.

Ziyaretin tarihi, Cem ABD'deyken kararlaştırılmış.

Bu ziyaretin belli bir "gündemi" var.

Yani neler konuşulacağı önceden belirlenmiş.

SOLDAKİ ADRES

Baykal ziyaret sırasında Cem'e bir mektup sunacak. Bu mektubun metni hazır.

Mektup, "Sayın İsmail Cem-YTP Genel Başkanı" diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:

"12 Eylül 1980 sonrasında ortaya çıkan dağınıklığın, sosyal kadroların köklü bir siyasi oluşumun etrafında birleşerek güçlü bir toplumsal seçenek oluşturmaları hepimizin paylaştığı bir özlemdir."

Baykal, bu girişten sonra Cem ve bütün YTP'lileri CHP'ye katılmaya davet edecek.

Bu daveti yaparken şu sıcak mesajı da verecek:

"Katılma kararı almanız halinde YTP'nin tüm üyeleri, CHP'nin bağrına basacağı, en kıdemli üyelerimizle eşdeğer sayarak sıcak bir kabulle çalışacağı arkadaşlarımız olacaktır."

Mektubun son bölümünde ise İsmail Cem'e yönelik şu hitap yer alıyor:

"Sayın Genel Başkan, sevgili yol arkadaşım.

Seni ve YTP'li kardeşlerimi, Mustafa Kemal'in aydınlık yolunda, sosyal demokrasinin eşitlik ve özgürlük ideallerinin bütünlüğünde birlikte yürümeye çağırıyorum."

Büyük beklentilerle kurulan YTP, ne yazık ki seçimlerde ve sonrasında arzu ettiği rüzgárı yakalayamadı.

Oysa İsmail Cem, Türkiye kamuoyunca çok sevilen bir kişilik.

Bugüne kadar adının üzerine konmuş bir toz zerreciği bile yok.

Buna karşılık CHP, seçimde Meclis'e giren iki partiden biri olmayı başardı.

Böylece "soldaki adres" de belli oldu.

NE GETİRİR

Diyeceksiniz ki, İsmail Cem'in ve YTP'nin katılması CHP'ye ne getirir?

Öyle ya, YTP'nin aldığı oy yüzde 1'ler düzeyinde kaldı.

Hepimiz biliyoruz ki, siyasette ortak büyüklükler her zaman iki parçanın matematiksel toplamı olmuyor.

Bazen bir hareket bölünerek veya koparak büyüyor, bazen de birleşerek küçülüyor veya ikisinin toplamından çok daha büyük bir ivme kazanıyor.

Bu tecrübelerin ışığında bakıldığında, İsmail Cem'in veya YTP'nin katılmasının CHP'ye olumlu bir etki yapabileceği söylenebilir.

Benim şahsi görüşüme gelince...

Ben gençlik yıllarımdan beri İsmail Cem'i hep beğendim.

Onun "Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi" adlı üç ciltlik kitabı, benim kuşağımda birçok insanın başucunda dururdu.

TRT Genel Müdürlüğü dönemini de aynı duygularla izledik.

Ama bana göre onu Türk siyasi tarihine geçirecek asıl başarısı, Türk-Yunan yakınlaşmasına yaptığı katkıdır.

Onun ve Papandreu'nun pozitif siyaseti, iki halk arasında 19'uncu yüzyıl başlarından beri devam eden husumeti bitirmiş ve çağdaş politikaların yolunu açmıştır.

HİS VE TECRÜBE

O nedenle bu pozitif siyaset anlayışının CHP'ye gelmesi, hepimizin gözünde matematik toplamdan daha büyük anlamlar taşıyacaktır.

Mektubun tam metni

Sayın İsmail CEM

YTP Genel Başkanı

12 Eylül 1980 sonrasında ortaya çıkan siyasal dağınıklığın aşılması, sosyal demokrat kadroların köklü bir siyasal oluşumun etrafında birleşerek güçlü bir toplumsal seçenek oluşturmaları hepimizin paylaştığı bir özlemdir. Öte yandan AKP iktidarının ufuksuzluğu ve hazırlıksızlığı kısa zamanda ortaya çıkmıştır. AKP iç sorunlarını Türkiye'nin sorunları haline getirmeye başlamıştır.

Bu aşamada hepimize düşen görev halkımızın, Cumhuriyetimizin ve Türkiye'mizin geleceği için kenetlenmek ve sosyal demokrasinin iktidar programını en mükemmel haliyle gerçekleştirip kitlelerle paylaşmaktır; CHP iktidarının yollarını nihayet açmaktır.

22 Temmuz 2004 tarihli açıklamanızı ve 2004 Ağustos ayında yayınlayarak bana da gönderdiğiniz "Sosyal Demokrasinin Geleceği" başlıklı kitapçığı özenle değerlendirdim. Görüşlerinizin, 1994 CHP Programının sizinle birlikte kaleme aldığımız ideolojik bölümleri ile neredeyse eş olduğu dikkatimi çekti.

Tarih sürecinde oluşmuş ilerici ve sosyal demokrat özümüzü, ilkelerimizi koruyup geliştirerek, bunları hayata geçiren yöntemleri yenileştirmek ortak amacımızdır. Bu anlayıştan gücünü alan birleşme ve bütünleşme, Türkiye'nin ve partimizin aydınlık geleceğine büyük bir katkı olacaktır.

Araya giren ayrılık dönemleri ne olursa olsun siz siyasete CHP Gençlik örgütünde başlamış, daima onun temel çizgisini sürdürmüş, bu arada Türk siyasetine ve sosyal demokrasiye unutulmaz katkılar yapmış bir devlet ve siyaset adamısınız.

CHP Genel Başkanı olarak YTP üyelerini, adaletli, üretken, etkin, barışçı bir çağdaş devleti oluşturmak amacıyla bilgi çağı toplumunun sosyal demokrat iktidarını kurmak için bütünleşmeye, CHP'ye katılmaya çağırıyorum.

Başta siz olmak üzere partiniz yöneticilerinin ve üyelerinin iki yıldır yaptıkları çalışmalar bilinçli bir direncin rakamlara sığmayan onurlu göstergeleridir. Katılma kararı almanız halinde YTP'nin tüm üyeleri CHP'nin bağrına basacağı, en kıdemli üyelerimizle eşdeğer sayarak sıcak bir kabulle çalışacağı arkadaşlarımız olacaktır. Partimizin mevcut çalışma grupları yanında sizinle birlikte oluşturacağımız araştırma ve değerlendirme kurullarında da bize güç katacaklardır.

Sayın Genel Başkan

Sevgili Yol Arkadaşım,

Seni ve YTP'li kardeşlerimi, Mustafa Kemal'in aydınlık yolunda, sosyal demokrasinin eşitlik ve özgürlük ideallerinin bütünlüğünde birlikte yürümeye çağırıyorum.

Deniz BAYKAL

Genel Başkan

HÜRREYTİM