CHP tarikatlar ve cemaatlere nasıl bakıyor?

Daha önce dindar kesim ile ilgili politika üretemediği için bu kesimi kaybeden CHP AK Parti tabanına da göz dikti. CHP'nin liahiyatçı yeni parti meclisi üyesi Doç. Dr. Muhammed Çakmak, tarikatlara ve cemaatlere yönelik mesajlar verdi.

CHP Parti Meclisi'nin en önemli isimleri arasında gösterilen Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammed Çakmak, CHP'nin yeni 'dini dili'ni, "Kaderci anlayış yıkılacak, tarikat ve cemaatler kendilerini daha rahat ifade edecek" sözleriyle özetledi. Çakmak CHP'nin anlayışını şöyle aktardı:

FAKİRLİK KADAR DEĞİL

Yoksul muhafazakârlara, kaderciliğin bir dini öğreti olmadığını anlatacağız. Yani 'Senin fakirliğin senin kaderin değil, kardeşim. Tanrı senin yoksul olmanı istediği için yoksul değilsin' diyeceğiz. Yoksullar, adaletsiz gelir dağılımının, yanlış ekonomik politikaların bir sonucu olarak yoksul. Bunu dinle imanla alakası yok. Sen kaderini değiştirecek bir politik, siyasal yapının içinde konumlanmalısın. Bunu içeren çok argüman hazırladık.

TARİKAT CEMAAT AYIRIMI YOK

Tarikatlara ve cemaatlere yönelik bir ayrım yapmayacağız. Topluma bütün olarak bakacağız. Adam kendini nasıl ifade ediyorsa etsin. İnanan, inanmayan herkesin özel inanç dünyası bizim için saygıdeğer olacak. İnsanların halkla ve kamuyla ilişkilerinde bir hata yoksa özel yaşamı bir başkasının özel yaşamını tehdit etmiyorsa sorun yok. CHP iktidarında tarikat ve cemaatler kendilerini daha da rahat ifade edecekler. Temel çizgimiz, 'Ötekinin yaşam, inanma, konuşma hakkını incitmeyen bir tavır takınıldığı müddetçe herkes azizdir, herkes kutsaldır, herkes hürmete layıktır.'

DİNDARLIĞA TEMİNAT

Herkesin özgürce bireysel dindarlığını yaşamasının CHP olarak teminatı olacağız. Türkiye'yi Batılılaştırmış, modernleştirmiş bir parti, 2010 yılının dünyasında kendi toplumu içindeki özel, dini yaşam alanları içinde bulunan kesimlere farklı bakabilir mi? Böyle bir ilkelliği yapabilir miyiz biz?

MUHAFAZAKAR KORKMASIN

Muhafazakâr zenginlik yeni bir süreç; neredeyse 10 yıllık. Bu yeni süreç, kendi kaosunu da barındırıyor. Endişeler, korkular var; 'Acaba, farklı bir politik süreç başlar da durumumuz sıkıntıya girer mi?' endişesi. Biz bunun da teminatı olacağız. Muhafazakâr zenginleşmiş sınıfa, 'Senin bu dünyanda tahribat yaratacak, ekonomik düzenini bozacak bir saldırıya muhatap olmayacaksın' diyeceğiz. Bizim demokrasi anlayışımızda kimseyi öteki kabul etmeyeceğiz. Bu ülkenin bütün çocukları özgürce ekonomik teşebbüslerini yürütecekler.