CHP, Suriye'yi Irak ile korkuttu!
Abone olGözler, "Sabrın sonuna geldik" diyen Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin ardından Davutoğlu'nun Suriye ziyaretine çevrildi. Ziyaret öncesi CHP liderinden uyarı var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sabrın sonuna
geldik" diyen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu Türkiye'nin
mesajlarını iletmesi için Suriye’ye gönderen Başbakan Tayyip
Erdoğan’a çağrıda bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Suriye’ye yönelik olası bir askeri operasyona
Türkiye’yi sokma” uyarısında bulundu. Kılıçdaroğlu'nun Hürriyet'te
yer alan mesajları şöyle:
TÜRKİYE ASKERİ MÜDAHALEDE ROL ÜSTLENMEMELİ:
Türkiye'yi Suriye'ye yönelik aktif müdahalede rol oynamaya
zorlayacaklardır. Eğer bir Başbakan çıkıp da 'Sabrın sonuna geldik'
diye bir söz söylüyorsa, bunun arkası askeri müdahaledir. Bu
vurguyu yapıyor Başbakan. Askeri müdahaleyi hangi gerekçeyle
yapacaksın. Batılı egemen güçler için mi yapacaksın? Dış politika
ülkelerin çıkarları üzerine kurulur. Batılı egemen güçler bugün
kavga ederler, yarın gider tokalaşırlar. Onlar Suriye'ye komşu
değiller, bizim ise komşuluğumuz var. Suriye halkı ihaneti unutmaz.
Türkiye askeri müdahalede rol üstlenmemeli. Birleşmiş Milletler'de
Cezayir'in bağımsızlığını tanımadık, Batılı egemen güçlerin lehine
oy kullandık. Cezayir bunu unutmadı, bu ülkenin Başbakanı (Turgut
Özal) gitti Cezayir'den özür diledi.
SURİYE IRAK'A BENZEMEZ: Tarihten ders almamız lazım. Hataları tekrarlamaması lazım. Suriye'ye demokrasiyi, özgürlükleri götürelim, daha çağdaş bir ülke olmasına katkı verelim, her türlü desteği sağlayalım. Ama Batılı egemen güçlerin oyuncağı, maşası olmayalım. Olası bir askeri müdahalede rol üstlenmeyelim. Suriye'ye olası bir müdahale olursa, bu Batılı egemen güçleri isteği üzerine olacak. Bunu herkes biliyor zaten. Tunus'ta başladı nereye kadar gideceğini herkes biliyordu. Ancak Suriye Ortadoğu'da çok önemli bir ülkedir. Bir Irak'a benzemez.
BAŞBAKAN TAŞERON: Başbakan Batılı egemen
güçlerin Ortadoğu'daki taşeronudur. Bu egemen güçlerin her
istediğini yapan konumdadır. Arada bir diklendi, dersini aldı
vazgeçti. 'Libya'da NATO'nun ne işi var' dedi. Sonra gitti tıpış
tıpış imzayı attı, NATO'nun Libya'ya müdahalesine kapı araladı.
Bugün kutsal Ramazan'dayız. Sivillerin öldüğünü, Akdeniz'de
binlerce Müslüman'ın öldüğünü biliyoruz. Bunların birinci sorumlusu
Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onay vermeseydi ya! Türkiye Libya'nın
bölünmesine nasıl imza atar.
Genelkurmay'la özel bir ilişki içine girmenin gereğine inanmıyoruz.
Yeni komuta kademesiyle ilişkilerimiz, herhangi bir kamu
kuruluşunun yöneticileriyle ilişkilerimiz nasılsa, öyle olacak.
Özel bir ilişki aramanın gereği yok. Ancak hükümet de özellikle
terör konusunda mecliste gurubu bulunan tüm partilere bilgi vermek
zorundadır.