CHP sonunda kapıya kilit vuracak...

CHP sonunda kapıya kilit vuracak

Yavuz Oğhan yavuz@internethaber.com


Cumhuriyeti kuran parti.

Türkiye’de resmi ideolojinin tek temsilcisi.

Bütün sağ partiler düzene isyan edip, halkla birlikte görüntü sergilerken, devleti kollayan parti.

Atatürk’ün mirasına sahip çıkan parti.

Çağdaşlığı yaşam biçimi olarak benimseyen parti…

Eleştiriler de övgüler de bu başlıklar altında toplanabilir Cumhuriyet Halk Partisi için.

Hepsine tamam ama, CHP aynı zamanda, özellikle 12 Eylül sonrasında, kişisel egoların çarpıştığı, partide bir mevki kazanmak için dünya savaşlarına benzer savaşların yaşandığı, küçük ve bir türlü iktidara alternatif olamayan bir parti.

Bülent Ecevit İnönü gibi bir kahramanı devirip bu partinin başına geçmişti. 12 Eylül öncesi ortanın solu sloganıyla tarihinin en başarılı seçimine de Genel Başkan olarak imza attı. Ama 12 Eylül’ün kimyasını bozduğu CHP’den hep uzak durdu. Partisi Demokratik Sol”u büyütmek için çalıştı. Umudunu kestiği CHP ile yollarının kesişmemesine hep özen gösterdi.

O güne, bugünden bakıldığında Ecevit’in ne kadar haklı olduğu da görülebilir. Eğer öyle yapmasaydı Ecevit ölmeden önce Başbakanlık koltuğunu hayal bile edemezdi. Çünkü CHP’liler, 12 Eylül sonrasında,  ülke yönetimiyle değil, hep parti yönetimiyle alakalı oldular.

Tıpkı bugün olduğu gibi…

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na muhalif isimlerin öncülüğünde delegelerden 362 imza toplandı. Kılıçdaroğlu’nun ,Genel Başkan seçilirken söz verdiği, tüzük değişikliği istemiyle olağanüstü kurultay dilekçesi, imzalarla birlikte genel merkeze iletildi.

Kılıçdaroğlu ne yaptı?

Karşı bir hamle ile olağanüstü kurultayı ben toplantıya çağırıyorum dedi.  Tarih olarak da 26 Şubat’ı belirledi. Muhaliflerin talep ettiği olağanüstü kurultayın 1 Mart’ta yapılacağı da bu duyuruya eklendi.

Burası CHP.

En basit işleri bile en karmaşık hale getirebilenlerin partisi. Satranç ustalarının, ustalıklarını parti içi muhalefette gösterdikleri bir zemin…

Şimdi içinizden ne fark eder, ha genel başkanın isteğiyle toplanmış, ha muhaliflerin dediğinizi duyar gibiyim. Ne de olsa olağanüstü kurultay olağanüstü kurultaydır, ikisinde de tüzük değişecek.

Ama kazın ayağı öyle değil. Muhalifler tüzükte yapılmasını istedikleri değişiklikleri de olağanüstü kurultay talebine iliştirdiler. Eğer onların istediği kurultay toplanırsa, onların istediği gündem oylanacak. Kılıçdaroğlu’nun kendi gündemini oluşturabilmesi için kurultayı kendisinin olağanüstü toplantıya çağırması gerekiyordu. O da bunu yapıyor. Muhaliflerin istediği gündemle değil kendi gündemiyle toplantı yapabilmenin yolunu arıyor.

Tabi buna da itirazlar var. Mahkemeye gideriz, partiye kayyum atanır diyen CHP’li muhalif hukukçular genel merkezi uyarıyor. Ve göz göre göre, ülke son derece kritik bir süreçten geçerken CHP kendi iç kavgasına olağanüstü mesai harcıyor. Yani CHP cenahında değişen bir şey yok… Hizip, parti içi mücadele ama genel seçimlerde hep yenilgi. 12 Eylül’den bugüne kadar.

Bu kavganın partiyi iktidara taşımak için yapılmadığı açık.

Bugüne kadar bu kavgaların partiyi iktidara taşımadığı da bir gerçek.

Yine bu kavgaların her geçen gün partiye kan kaybettirdiği seçim sonuçlarıyla ortada.

Ama CHP’liler vazgeçmiyor. Tek yumruk olamıyor, iktidara kilitlenemiyor, partiyi ele geçirme hırsı diğer bütün amaçların önüne geçiyor, bu da Türkiye’de muhalefetin erimesini beraberinde getiriyor.

Bir de Türkiye böyle bir muhalefete mi layık sorusunu…