CHP Sezer'e neden teşekkür etti?

TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanı Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere iade ettiği Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, ''Bakanlar Kurulu ve Yasama Organı üyeliğinde geçen sürenin akademik unvan kazanılmasında geçen sürelerden sayılmasına'' ilişkin hükmü ile ilgili söz alan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, bir çok yasada değişiklik yapan bu tür yasaları manava benzeterek, bu ucubeliklere son verilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer'e, yasayı iade ettiği için teşekkür eden Koç, milletvekilliğinde geçen sürenin akademik unvan kazanılması için gerekli sürelerden sayılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti. Koç ayrıca, TBMM olağanüstü toplanırken Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in destek istemek üzere kendilerini aradığında, özelleştirme mağdurlarının kamu kurumlarında istihdamını öngören düzenlemedeki 6 aylık kısıtlayıcı sürenin kaldırılmasını istediklerini ve buna olumlu yanıt aldıklarını anımsattı. AK Parti grup yöneticilerinin de kapılarına gelen özelleştirme mağdurlarına bu sözü verdiğini kaydeden Koç, ''6 aylık kısıtlayıcı süre yüzünden istihdam edilemeyecek olan bin 600 özelleştirme mağduruna AK Parti'yi şikayet ediyorum. Sözünüzü yerine getirmediniz'' dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş da ilmin bir ülkenin en önemli varlıklarından biri olduğuna dikkat çekti. Milletvekilliği ya da bakanlıkta geçen sürenin yöneticilikte geçen süre olduğunu ve bunun ilmi bir süre olarak kabul edilemeyeceğini ifade eden Yalçıntaş, ''Cumhurbaşkanı'nın her iadesi doğru değildir, bunlara boyun eğmek zorunda değiliz. Ancak bu iade gerekçesi çok doğrudur, mutlaka yerine getirilmesi gerekir'' dedi. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu da Cumhurbaşkanı Sezer'e teşekkür ederken, ''Aynı zamanda çok değerli bir hukukçu olan Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin sık sık hukuku ve Anayasa kurallarını dikkate almadan çoğunluğuna dayanarak çıkardığı yasaları geri göndererek bize hataları düzeltme fırsatı sağlamaktadır'' dedi. CHP Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt da konuşmasında, akademik unvan kazanmanın o kadar kolay bir şey olmadığını anlattı. Geçen yasama döneminde ODTÜ'lü hocaların cüppelerini giyerek TBMM'ye yürümelerinden AK Parti'lilerin rahatsızlık duyduklarını kaydeden Özyurt, ''Ama aynı gün Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik eşofmanla komisyon toplantısına geldi. Cüppe giymek kolay bir şey değil. Cüppe giymek eşofman giymeye benzemez'' dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz ise Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa'ya milletvekilliği ve bakanlar kurulu üyeliğinde geçen sürenin akademik unvan kazanılması için gerekli sürelerden sayılmasına ilişkin hükmün girmesine neden olan önergeyi veren kişinin kendisi olduğunu ifade etti. Gündüz, önergeyi vermeden önce bazı CHP milletvekilleri ve bazı AK Parti yöneticileri ile de görüştüğünü kaydetti. Önergeyi bir eşitsizliği gidermek amacıyla verdiğini belirten Gündüz, ''Herhangi bir kurumda genel müdür ya da milletvekiline danışman olan bir kişinin, bu görevlerde geçen süreleri akademik unvan için gerekli sürelerden sayılırken milletvekilliğinde geçen süre sayılmıyor. Milletvekili adeta cezalandırılıyor. Bu eşitsizliğin giderilmesi için bu önergeyi vermiştim. Kimseye ulufe dağıtılmıyor, kimseye havadan profesörlük falan verilmiyor. Yine tezini, makalesini sunacak, başarılı olursa unvanını alacak'' dedi. Görüşmelerin tamamlanmasından sonra Cumhurbaşkanı Sezer'in bir kez daha görüşülerek üzere iade ettiği yasa iade gerekçesi doğrultusunda kabul edildi. TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, yasanın tümünün kabul edilmesinden sonra yarın saat 11.00'de toplanmak üzere Genel Kurul'u kapattı.