CHP Öcalan'a bir heyet gönderecek mi?
Abone olCHP ve HDP'nin azami oy potansiyeline ulaştığını yazan Murat Yetkin CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu'na çarpıcı bir öneride bulundu: CHP de Öcalan'a heyet gönderemez mi?
İNTERNETHABER.COM
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarının ortaya koyduğu tablo ve Kürt
siyasi hareketinin yüklenidği misyonu değerlendiren
Radikal yazarı Murat Yetkin
CHP'ye iddialı bir öneride bulundu. Yetkin, PKK
tarihinden çapıcı bir kesit sunduğu yazısında
HDP'nin yüzde 10'a ulaşan oylarını ve
CHP'nin açmazlarını hatırlattıktan sonra
"CHP de Öcalan'a heyet gönderemez mi?" diye
sordu.
CHP'YE ÖCALAN ÖNERİSİ!
CHP ve HDP'nin azmai oy potansiyeline ulaştığını ve çözüm sürecinin yeni bir fırsat doğurduğunu savunan Yetkin "Kürt sorununun silah gölgesinden kurtulması, bu açıdan Türkiye’deki modernist kesimlerin siyasete birleşik bir ağırlık koyması bakımından eşsiz bir fırsat doğurabilir." dedi. CHP'nin bu fırsatı değerlendirmek için Kürt hareketiyle ilişkisini yein bir boyuta taşıması gerektiğini vurgulayan Yetkin PKK lideri Abdullah Öcalan'ı işaret etti:
Acaba Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi bu süreci birinci ağızdan dinleyip değerlendirmek amacıyla Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya heyet göndermeyi, ya da Adalet Bakanlığı izin vermezse HDP’liler aracılığıyla temas kurmayı düşünmez mi? Kendi sorularını sorup, her iki tarafı da dönüştürecek bir başka süreci başlatamaz mı?
İşte Yetkin'in yazısındaki ilgili bölüm:
Türkiye’de 2002’den bu yana başta olan Adalet ve Kalkınma
Partisi’ne (AK Parti) iktidar alternatifi olabilecek bir muhalefet
hareketine, en başta demokrasinin işletilmesi bakımından ihtiyaç
vardır.
Sünni Kürt kimliği baskın olan Kürt seçmen zaten bir süredir AK
Parti’ye oy vermektedir. Modernist/laik Kürt seçmen ise halen HDP
saflarındadır. Ancak mevcut haliyle HDP azami oy potansiyeline
yaklaşmış görünmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de yıllardır yüzde 30 eşiğini
aşamamaktadır. Kürt (ve bir dönem Alevi) seçmeni küstürmek CHP’ye
pahalıya patlamıştır; cumhuriyetin kurucu partisinin ülkenin üçte
birinden oy alamaması trajik bir durumdur. CHP’nin kurucu parti
sıfatının hakkını vermesi gerekmektedir.
Kürt sorununun silah gölgesinden kurtulması, bu açıdan Türkiye’deki
modernist kesimlerin siyasete birleşik bir ağırlık koyması
bakımından eşsiz bir fırsat doğurabilir.
Bundan 20 yıl önce Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) bünyesinde
oluşturulan ortak listelerle yakalanan büyük fırsat, devlet
baskısına boyun eğen yine SHP yönetimi tarafından (Kürt kökenli
vekillerin ihracıyla) aymazlıkla harcanmıştı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün CHP yönetimini hem Genel Seçim
stratejisi, hem de parti içi muhalefet konularıyla topladı.
Atalay’ın Kürt sorunu için takvim verdiği Eylül ayının başında, 5-6
Eylül’de CHP de kendisini yenilemek üzere bir Kurultay
toplayacak.
Kılıçdaroğlu, Kürt seçmene ulaşmayı dert edinen bir siyasetçi. En
son 20 Haziran’da Diyarbakır’da DİTAM konferansı ardından öneri
gelince Parti Meclisini orada toplayıp sivil toplumla yüz yüze
getirme önerisini reddetmemişti. Acaba Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi
bu süreci birinci ağızdan dinleyip değerlendirmek amacıyla Öcalan
ile görüşmek üzere İmralı’ya heyet göndermeyi, ya da Adalet
Bakanlığı izin vermezse HDP’liler aracılığıyla temas kurmayı
düşünmez mi? Kendi sorularını sorup, her iki tarafı da dönüştürecek
bir başka süreci başlatamaz mı?
Bu soruya verilecek olumlu cevap Türkiye’de demokrasinin
gelişmesini bir seviye yukarıya sıçratabilir.
MURAT YETKİN YAZILARI