CHP MYK'da yarım saat kurabiye sohbeti
Abone ol'Genel Başkan adayı değilim' diyen Gürsel Tekin, 'ama...' diyerek parti yönetimini yerden yere vurdu..
"MYK'da yarım saat kurabiye bile konuşuluyor"
diyen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu
rüzgarının iki yıl önceki gibi esmediğini söyledi.
Tekin 17-18 Temmuz'da yapılacak 34. Olağan Büyük Kurultay öncesi
20 ili dolaştı nabız yokladı. Tekin, 'Kurultayda genel başkanlığa
aday mısınız?' sorusunu yanıtlarken hem tavrını ortaya koydu hem de
tespitlerini yapıp sert eleştirilerini sıraladı. 'Genel Başkanlığa
aday değilim' diyen Tekin'in 'ama'larında öne çıkan başlıklar
şöyle:
- KEMAL BEY'İN KREDİSİ SÜRÜYOR: Kurultayımız,
Kemal Bey'in genel başkanlığa seçilmesinin ikinci yılında
yapılıyor. İki yıl iki ay olmuş. Bu 26 ayda Kemal Bey bir
referandum, bir de genel seçim deneyimi yaşadı. Parti içine dönük
hamleler de yaptı. Genel çerçeve ve büyük fotoğrafa bakarsak
toplumun Kemal Bey'e kredisi devam ediyor. Ben de bunu böyle
okuyorum. Peki ne zamana kadar? Kritik soru da bu aslında. Bunun
cevabı Kemal Bey'in kendisinde. Kurultay bu nedenle önemli, bu
nedenle kader kurultayı.
- KURABİYE KONUŞULAN MYK: Şimdi bizim yönetime
dönelim. Daha terör, dış politika gibi belalara hiç girmedim. Biz
ne yapıyoruz MYK toplantılarında. Karikatürize ediyorum, örneğin
MYK'da yarım saat kurabiye bile konuşuluyor. İsyan ettiğim çok oldu
ama yapıyı, yöntemi ve anlayışı değiştiremedim. Kestirmeden
özetlersem; bu yapı, bu kadro, bu anlayış, bu zihniyet Türkiye'yi
taşıyamıyor... Bu çok açık, çok net... Çok çalışkan olan Kemal
Bey'i de taşıyamıyor. Ancak kimse onlara sormuyor, yine
vatandaşlar, seçmenler, partililer yolda, kahvede, pazarda benim
önümü kesip, 'ne olacak, ne yapacağız, nasıl düzelecek?' diye
benden hesap soruyorlar.
- KORKUM ODUR Kİ: 60 kişilik yeni Parti Meclisi
listesi için elbette Kemal Bey'le ben de konuşacağım. Görüşlerimi,
önerilerimi anlatacağım. Eğer aynı yapı, aynı anlayış olacaksa ben
olmam; çünkü bu yapıda olacaksam, 'niye istifa ettin o zaman'
demezler mi? Eğer temmuz kurultayından sonra bugünkü yapı devam
ederse korkarım ki, yine iç sorunlarıyla boğuşan, aylarını geçiren
bir parti konumuna düşeriz. İşte o zaman başta yerel seçim olmak
üzere geleceğe yönelik birçok hedefimizi gözden geçirmemiz
gerekebilir.
Kemal Bey'e hala en yakınım
- İKİ YIL ÖNCEKİ RÜZGAR ESMİYOR: Kabul etmek
gerekir ki, Kemal Bey'in iki yıl önceki rüzgarı esmiyor, bunu
gözlemlemek mümkün. Siyasetin doğasında da bu vardır. Bir de etrafı
da Kemal Bey'i taşıyamadı, rüzgarın dinmesinde çevresinin de etkisi
var.
- YÖNETİM BİR FELAKET Ancak Kemal Bey'in
kredisinin sürmesi için kadro ve yeni bir anlayışı sahaya sürmesi
gerekiyor. Şu ana kadar bunda başarılı olunduğu söylenemez. Çünkü
şu andaki parti yönetimi, ortaya konulan anlayış tam bir felaket.
İşte bunun değişip değişmemesi Kemal Bey'in kredisini de
etkileyecek.
- KOLTUĞU BIRAKMIŞ OLABİLİRİM: Belki 'genel başkan
yardımcılığı' koltuğunu bırakmış olabilirim. Ama ben hala
kendimi Kemal Bey'e en yakın kişi olarak görüyorum. Hem yönetsel
olarak hem de vizyon olarak böyle. Siyasetçi güne değil geleceğe
bakan kişidir. O nedenle ben Kemal Bey'e bir şey diyorsam hep onun
ve partinin iyiliği ve geleceği içindir. Ona karşı hep samimi ve
dürüst oldum.
- TÜRKİYE'NİN HALİ ORTADA: Bakın gerçekçi olmak
durumundayız. Türkiye'nin gündemi ortada... Doğu'nun, Güneydoğu'nun
hali bir tarafa, işte Orta Anadolu'dayız; fukaralığa bakın.
Hayvancılık yapan Kamanlı'nın, Kırşehirli'nin 25 TL'ye et yiyecek
hali yok. Çaresizlik diz boyu. Kırıkkale'de emeklinin tuvalete
ödeyecek parası yok. Karadeniz'i görseniz içler acısı. Adana'ya
gittim öyle, Urfa'da vatandaşlarla belediye otobüse bindim,
gerçekten onunla insan taşınmaz...