CHP MİT yasasını AYM'ye taşıyacak
Abone olCHP Parti sözcüsü Haluk Koç, MİT yasasını onaylanırsa Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.Toplantı devam
ederken, gazetecilere açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk
Koç Parti Meclisinin de (PM) toplantı yapacağını ve
gündemindeki konuları değerlendireceğini hatırlattı.
"Baskılarla, korkutmalarla, büyük yolsuzluk olaylarının üzeri örtme gayretleriyle, sanki çok bağıranın haklı olduğu algısı oluşturulmaya çalışılarak bir yerel seçim dönemi yaşadık" diyen Koç, "Kaynağı karanlık, kayıt dışı yabancı paraların Türkiye üzerinden dünya finans sistemine entegre edilmeye çalışıldığı bir dönem yaşıyoruz, bütün bu olayların altında bu yatıyor özetle" görüşünü savundu.
Koç, şöyle devam etti:
"Bu para trafiğinin, iktidar çevreleriyle ilişkilerinin
kısmen ortaya çıkması, olayların ve bağlantılarının sorgulanması,
Türkiye'nin içinden çok, dünya tarafından da dikkatle
değerlendiriliyor olması oldukça önemli. Bu iddiaların ve
tartışmaların önüne geçebilmek için, bu suçlamaların odağında
bulunan iktidar sorumluları tek çare olarak şuna
başvurdular; 'hukuk devletini işlemez hale getirmek, baskı
ve sansürü ağırlaştırmak, demokrasiyi ancak kağıt üzerinde
bırakacak uygulamaları hızla devreye sokmak' şeklinde kendilerini
koruma altına alma güdüsünü gerçekleştiriyorlar.
Hükümetin Adalet Bakanı aracılığıyla HSYK'ya, yargıya ayar
verme girişimi, internet, Twitter, Youtube başta olmak üzere sosyal
medya üzerindeki kısıtlamalar, şu anda görüşülmekte
olan MİT yasası ile ülkenin çıkarlarından çok, iktidarın
çarpık ilişkilerinin gizlenmesi ve ülke bütünlüğü ile ilgili gizli
pazarlıkların yürütücülüğünün sorgulanmaması, bütün bu gayretlerin
önde gelenleri. Bu çerçevede seçimler öncesi ve sonrası
TBMM gündemi kendilerini koruyacak bu özel hukuk tedbirlerinin
yasalaşmasına ayrılmış durumda. Meclisin işi gücü bu."
Çıkarılan mevcut yasaların Anayasa'ya aykırılıklarının, her
görüşten hukuk çevresi tarafından net ifade edilmesine rağmen
parmak çoğunluğuyla TBMM'den yasalaştırılarak geçirildiğini ileri
süren Koç, "Şimdi, 'Çankaya kimsenin cebinde değil' açıklaması
yapan sayın kişi de bunların aykırılığını bile bile onaylamaktan
geri kalmadı. Bu konuda da bir serzeniş ifade etti. 'Kimsenin
cebinde değil' ama belki bana da rastlayabilir gayretiyle, şirin
gözükme gayretiyle taze gelinler gibi hem şikayet edip, hem
onaylamak durumunda kaldı" diye konuştu.
MİT ile ilgili düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götüreceğiz
CHP'nin anamuhalefet partisi olarak bu aşamadan sonra yapacağı tek şeyin Anayasa Mahkemesine başvurarak bunların iptalini ya da yürütmesinin durdurulmasını sağlamak olduğunu belirten Koç, MİT ile ilgili düzenleme çıktıktan sonra onunla ilgili de başvuru yapacaklarını bildirdi.
"Yüksek Mahkeme iptal ve yürütmeyi durdurma kararları verdikçe, bu sefer iktidar odaklarıyla, başta hükümetin başındaki kişiyle, bu kararı veren Yüksek Mahkeme'nin başkanı arasında, bir düello değil de tek taraflı bir tenkit, tahkir, şiddetli bir saldırı başladı" ifadesini kullanan Koç, şöyle devam etti:
"Bir korku paranoyası içinde tedirgin, ürkek, 'acaba yüksek mahkemede mi bana komplo kuranlar arasında' diyor. Yani bütün bu kirli ilişkilerin iktidara uzanan boyutlarını kapatmaya dönük bu girişimler, Anayasa'ya aykırılığı ayan beyan açık olan noktalarda, Anayasa Mahkemesinin bunun yürürlüğünü durması veya iptal etmesi kararı bile bu kişinin o duygularını kesmiyor. Çok tehlikeli bir dönemeç bu. Demokrasiden, hukuk devletinden bahsediyoruz. Şimdi sözlü ve görüntülü bir savaş da başladı. Dikkat ederseniz cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığa hazırlanan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'a kadar kendi inisiyatifiyle rakiplerine karşı kullandırdığı bazı yöntemler vardı. Bunu Sayın eski Genel Başkanımızla ilgili kaset komplosunda veya MHP'nin milletvekili adaylarına dönük kaset komplolarında görmüştük. 17 Aralık'tan sonra kendisine karşı ortak hareket ettiği çevrelerce kullanıldığını ileri sürdüğü yöntemlerin devreye sokulmasını izledik. 17 Aralık'a kadar kendisi kulandı, ondan sonra ortak hareket ettiği çevrelerce kendisine karşı bu yöntemler kullanıldı."