CHP-MHPye nikah düşmez

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 seçimlerinde AKP’nin 6-0 yaparak tüm milletvekilliklerini kazandığı Sakarya'da yaklaşık 10 bin kişiye hitap etti.

Adapazarı Gar Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, MHP’yi kastederek, “Bunların parlamentoya girmesi kavga demektir. Baykal’a zaten alıştık. Millet sana ne kadar söz verdiyse, o kadar konuşursun'' dedi. Erdoğan konuşması sırasında, bir pankarttaki ‘Yılın nikahı, CHP-MHP’ yazısını da göstererek, “Bunlara nikah düşmez. Millet izin vermez'' dedi.

ONLARIN SEVİYELERİNE DÜŞMEYECEĞİZ

Hakkında yapılan eleştirilere değinen, ülke ülke gezmesiyle ilişkin eleştirileri, “Eğer diğer ülkelerin liderleriyle görüşmezsen, onlara Türkiye’yi nasıl anlatacaksın, nasıl tanıtacaksın. Soruyorum'' diye cevap veren Erdoğan, diğer siyasi parti liderlerinin kendisine sürekli hakaret etmesinden şikayetçi oldu.

“Eleştirilerini, bu ülkenin Başbakanına hakaret edecek kadar ileri götürdüler. Ama biz onların düştüğü seviyelere düşmeyeceğiz. Benim ahlakım buna müsaade etmez. Biz hangi dille konuşacağımızı çok iyi biliriz. Biz buralara hortumları keserek geldik. Ne kadar vurursanız vurun. Millet burada'' diyerek asıl gücün millet olduğunu söyledi.

AKP iktidara geldikten sonra hem büyümenin, hem milli gelirin arttığını, geçmiş hükümetlerin IMF’den aldığı borçları da azalttıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, CHP’den çok MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi. “Bahçeli diyor ki, ‘Bu AKP IMF’ci. Onun döneminde IMF’den 33 milyar dolar borç aldılar. 10 milyar doları ödediler. 23 milyar doları bize bıraktılar. Şimdi IMF’ye sadece 8.5 milyar borcumuz kaldı'' diyen Erdoğan, partililerin açtığı, ‘Yılın Nikahı, CHP-MHP’ yazılı pankartı göstererek, “Bunlara nikah düşmez. Millet izin vermez'' dedi.

RODOS'A KADAR YÜZERSİN

“Bana Meclis'te, ‘Atatürk’ün partisi CHP’ye dil uzattı’ diyor. Sen Atatürk’çü falan değilsin. Atatürk üzerinden geçiniyorsun. Sen ne yaptın ülkeyi muassır medeniyetler seviyesine çıkarmak için?'' diye soran Erdoğan, 22 Temmuz’da milletin kendisine gereken cevabı vereceğini de belirterek, “ Rodos’a kadar yüzersin. O konudaki başarını tartışamam'' dedi.

Baykal namerttir!

“Benim derdim zihniyetle. Atatürk öldü, paramızın üzerindeki resmini kaldırıp İsmet İnönü’nün resmini koydular. Pulların üzerine de aynı resmi koydular'' diyen Erdoğan, AKP’nin seçim öncesi vatandaşlara altın dağıttığı söylentilerini yaydıklarını belirterek, “Edebe davet ediyorum. AK Parti’nin seçmenlere altın dağıttığını ispat etmeyen Baykal namerttir. Bu namerttir, müfteridir. Biz politikayı böyle yapmadık. Onlar gibi belli kurumlara dayanarak yapmadık. Halkla yaptık'' diye seslendi.

330 mu büyük 357 mi?

Cumhurbaşkanlığı konusuna da değinen Erdoğan, bu seçimlerde de Anayasa’nın aynı olduğunu belirterek, “İsteseydin, uzlaşssaydın Cumhurbaşkanı seçilebilirdi diyorlar. Ben aday olmadığım halde yapmadıklarını bırakmadılar. Biz 16 Nisan’a kadar süremiz olduğu için son gün açıkladık. Sen niye açıklamadın? Rahmetli Özal 263 oyla Cumhurbaşkanı oldu. Sayın Demirel 244 oyla oldu. Sayın Sezer 330 oyla oldu. Peki Sayın Gül ne aldı? 357. 357 mi büyük, 330 mu büyük?'' diye sordu.

Ağar ve Mumcu'yu da unutmadı!

Erdoğan konuşmasının bir bölümünde de, Demokrat Parti’nin Adnan Menderes ile yakından uzaktan alakasının olmadığını belirtti. “Adnan Menderes’in kemiklerini sızlatıyorlar. Biri rahmetli Özal’ın kemiklerini sızlattı. O zaten şimdi tatilde'' diyerek, “Siz isterseniz o başbakan, siz isterseniz o Cumhurbaşkanı, siz isterseniz o milletvekili'' dedi.