CHP Lideri'nden çarpıcı iddialar

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 4 muhalif milletvekilinin bir otelde bir araya gelerek, kendi adına İsviçre'deki bir bankada hesap açtırmak üzere anlaştığını iddia etti. Yerel seçimlerin ardından partisinin ve kendisinin komplolara kurban edilmek istendiğini öne süren Baykal, yeni bir iddiayı daha gündeme getirdi. Yerel seçimlerin hemen ardından kendisinin aday belirleme sürecinde rüşvet aldığı yönünde sahte Pentagon raporları düzenlendiğini öne süren Baykal, partisinin 3 Temmuz'da toplanan 12. Olağanüstü Kurultayı'nda da bir milletvekilin CIA ile ilişkili lobi şirketinden kendisi hakkında belge istediğini iddia etmişti. Bu iddialar üzerindeki tartışmalar bitmeden Baykal, yeni bir iddiayı daha gündeme getirdi. Basına kapalı olarak toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu'ndan sızan bilgilere göre, son siyasi gelişmeleri değerlendiren Baykal, partisinin bir komplonun hedefi haline geldiğini öne sürdü. "Bu komplo uluslararası ama içinde yerli destekleyicileri de var" diyen Baykal, muhalif hareketin de buna alet olduğunu ileri sürdü. Muhalif milletvekilleri içinde bazı kişilerin kendisine karşı bir oyun tezgahladığını iddia eden Baykal, "4 muhalif milletvekili bir otelde bir araya gelip benim adıma İsviçre'deki bir bankada hesap açmak üzere anlaştılar. Bu planlarını hayata geçirip beni suçlayacaklardı" dedi. Baykal, Pentagon kaynaklı olduğu iddia edilen raporun kamuoyuna yansımasından sonra, "Dünyanın her hangi bir ülkesinde benim ya da ailemden birinin adına açılmış bir banka hesabı yok. Aksini ispat eden olursa aynı gün istifa ederim" demişti. Baykal, konuşmasında CHP'den istifa ederek AK Parti'ye geçen Adana Milletvekili Atilla Başoğlu ile Edirne Milletvekili Necdet Budak'ı da eleştirdi. Bu geçişlerin siyasette çürümüşlüğü gösterdiğini savunan Baykal, "Yeniden transferler başladı. Siyaset yapısı yeniden geçmişe döndü. Bir partiden istifa edip başka bir partiye geçmek isteyenlerin kabul edilmemesi gerekir" diye konuştu. Baykal, AK Parti'nin milletvekili transferiyle Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna ulaşmasıyla ilgilenmediklerini, siyasette etik dışı ve şık olmayan davranışların yanlışlığına değindi. İstifacı milletvekillerinin yanlış bir sürecin içine girdiklerini öne süren Baykal, "Siyaset tutarlı yapıldığı zaman anlam ifade eder. Ancak ayrılan arkadaşlarımız bunu yapmadılar ve çürümüş siyasetin bir parçası oldular. Milletvekilleri yapsa bile başka partilerin buna olanak tanımaması gerekir" dedi. Baykal, gelişmeleri kamuoyunun ve medyanın iyi bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan, Haziran ayı ortasında 350 imza ile Tüzük Kurultayı başvurusu yapan muhalif delegelerden bir kısmının imzalarını geri çektiği belirtildi. Toplantıda, konuyla ilgili olarak yaklaşık 100 delegenin imzasını geri aldığı ve Kurultay toplama yeterliliği olan 260 sayısının altına düşüldüğü belirtildi.