CHP Kurultayı'nda diktatör krizi! Salonu terk etti!

HATİCE KÜBRA KOCAOĞLU/ ANKARA

35. Olağan CHP Kurultayı'nda CHP Genel Başkanı JKemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı "diktatör bozuntusu" ifadesi olay oldu. Başkanlık sistemi için de sert mesajlar veren Kılıçdaroğlu "Niyetleri patronlu başkanlık sistemi" dedi.

CHP'lilerden büyük alkış alan bu sözler Kurultay'a AK Parti'den konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın tepkisine neden oldu. Selçuk Özdağ, bu sözlerin üzerine salonu terk etti. 

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı yeminini hatırlatarak şunları söyledi:

Diktatör bozuntusu olan olan adam. Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Oturacaksın bunun hesabını vereceksin. Ya tarafsızlığını korursun, saygı görürsün. Ya da sana her gün namus ve şeref kavramını hatırlatırım. Sen bu yemin niye ettin? Tarafsızlığını korumazsan bu lafları ağırlaştırarak devam ettireceğim. Bir de dindar geçiniyorsun. Ona göre sadece o dindar. İnançlı adamda namus ve şeref önemlidir. Sayın Davutoğlu beni eleştirebilir, ben de cevabını veririm.

NİYETLERİ PATRONLU BAŞKANLIK SİSTEMİ

Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil darbe hukukunu tahkim etmek. Ne yapacağız, başkanlık sistemi. Nasıl başkanlık, patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Hangi gerekçeyle istiyorlar? Bakın değerli arkadaşlarım. Bir ülkenin rejimini tarihi belirler, tarihi koşullar belirler. Sosyolojik koşullar belirler. ABD’de, Başkanlık varsa tarihine bakacaksınız, Almanya’da parlamenter sistem varsa tarihine bakacaksınız. Biz ikinci meşrutiyetten bu yana parlamenter rejimi benimsemiş bir ülkeyiz. Osmanlı Osmanlı diyordunuz. Neden Osmanlının parlamenter sistemini reddediyorsun? Bunların niyeti patronlu başkanlık sistemi. Bir kişi emredecek herkes gereğini yapacak, aydınlar hapislere tıkılacak. Buna izin vermeyeceğiz, gereğini yapacağız.

GELİN DARBE HUKUKUNU TÜMÜYLE DEĞİŞTİRELİM

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanına açık çağrıda bulunuyorum; siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyor musunuz? İstiyorsanız gelin darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. 12 Eylül, 12 Mart döneminden kalan darbe yasalarını değiştirelim. Anayasa da darbe hukukunun bir parçası. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz.