Madem CHP yönetimi yeni bir yola girmeye teşebbüs etti…
Madem CHP yönetimi Baykal ve yandaşlarının adını bir kalemde
sildi…
Madem CHP Genel Başkanı altını çize çize sosyal demokrasi
vurgusu yaptı…
Madem şu anki hükümetin adaleti öldürdüğünü, demokrasiyi yok
ettiğini kürsüde bağıra bağıra söyledi…
Madem genel başkana göre demokrasinin kellesini uçuranlar,
demokrasi yerine korku rejimi getirmeye çalışıyorlar…
Değil mi ki Kılıçdaroğlu AKP’nin özgür düşünceyi yok etmek
istediğini söylüyor…
Değil mi ki sesini çıkaranın sesinin kesildiğini
dillendiriyor…
Değil mi ki basılmamış kitapların yasaklandığını bağırıyor…
Değil mi ki; medyanın büyük bir bölümünün AKP’ye hizmet ettiğini
haykırıyor…
Öyleyse bundan böyle CHP değiştiğini göstermelidir…
Demokrasi gömleğini giydim diyen başbakana “Demokrasi kıyafet
değildir” demek yetmez, madem öyle, “sosyal demokrasiyi” ruhuna
giydirerek ders vermelidir CHP, bedenine gömlek giyenlere!
Bundan böyle her nerede bacası tüten ev varsa, nerede bir yaşam
belirtisi görüyorsa oralara ulaşıp, oralara uzanıp, kendini
anlatmalı…
Halkı anlamalı…
Madem bu yola baş koydu, madem gözü iktidarda…
Öyleyse demokrasiyi küfür rejimine çevirdiğini söyleyenlere
cevap yetiştirmek yerine onların karşısına, karşısında susacakları
çözümle çıkmalı…
Rakipleri yürüyorsa CHP koşmalı, onlar koşuyorsa CHP daha hızlı
koşmalı…
Başarının tek anahtarı var çok çalışmak…
Durmadan çalışmalı…
Gözünü hedefe kilitleyip engel çıkaranlara gülüp geçmeli…
Mademki “CHP’li olmak Mustafa Kemal olmak demektir”, öyleyse
onun ilke ve inkılâplarına sonuna kadar sahip çıkarak, Atatürk’ü
yalan yanlış anlatan eğitim sisteminin de onun fikirlerinin düşmanı
“yöneticilerin” de önüne geçmeli… Onun anlatmak istediklerini, açık
seçik, sabırla öğretmeyi görev edinmelidir…
Mademki başbakanın söylemleriyle ülkenin insanlarını böldüğünü,
insanlar arasında din, dil, mezhep ayrılığı yaptığını söylüyor…
Öyleyse vaat ettiği “birlikte yaşama keyfini” yaşatabileceğini
ispat etmelidir…
Partisine "dinsiz" yaftasını yapıştırmaya çalışanlara, yıllardır
halkı bu tür cahilce, dayanaksız söylemlerle kandıranlara en güzel
cevap, tabana inerek bunun aslını anlatabilmektir…
Bütün dinlere, dillere duyduğu saygıyı, faşist, ırkçı
söylemlere karşı ayakta tutmalıdır.
Ve kadınların, gençlerin önünün açılacağına söz veren genel
başkan bunu kenarda köşede bir cümle olarak bırakmamalıdır…
Kısacası CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu eline geçen bu son şansı Türk
milleti ve kendi adına değerlendirmelidir…
Yani CHP gerekiyorsa kırk fırın ekmek yemelidir…
Sadece muhalefet edecek cümleler kurmak değildir muhalefet
etmek…
Sorunu deşmek değil, çözüm üretmektir…
Madem söz verdi genel başkan…
“Bedel ödemekten çekinmeyeceğiz” dedi…
Göstermelidir…
Öyle ya; “Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl
çıkar karanlıklar aydınlığa…”
twitter.com/nsrnylmz