CHP: İktidara destek olmaya hazırız!

AKP’nin zora girmesi karşısında sağa kayıp sermayeye ve ABD’ye güven vererek sistemin yedek kuvveti olarak sahaya çıkma çabaları yoğunlaşan CHP, büyük yolsuzluk operasyonunun ardından da aynı çizgiyi sürdürüyor.

KRİZ BÜYÜMESİN DİYE

AKP’nin sermayenin beklentileri doğrultusunda yükselttiği yağma siyasetinin bütün boyutlarıyla ifşa olmasının ardından, CHP halkın zenginliklerinin yağmalanmasının hesabını sormak yerine sermayeye güven vermeyi dert ediyor ve “kriz”in büyümemesi için AKP’ye destek verebileceğini açıklıyor.

Radikal’den Rıfat Başaran’ın haberine göre ana “muhalefet”in oluşturduğu kriz masasının başına CHP’nin ekonomistlerinden İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu yer alırken, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’da görevlendirildi. Ayrıca İstanbul İl Başkanlığında hukukçu parti yöneticilerinin yer aldığı bir masa oluşturdu. Kılıçdaroğlu’nun kriz masasının kurulması talimatını verirken, “Zaten bildiğimiz şeyler. Gelişmeleri dikkatlice takip edin” dediği öğrenildi.

EKONOMİK KRİZ OLABİLİR

Yapacakları çalışmaları Radikal’e değerlendiren Erdoğdu, “Bizim zaten yolsuzlukla mücadele birimimiz vardı. Bu siyasi ve ekonomik bir krizdir bizim gözümüzde. Bunu takip etmek amacıyla bir grup oluşturduk. Hem hukuki süreci, hem de ekonomik gelişmeleri izlemeye çalışıyoruz” dedi. Türkiye ’deki yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili haberlerin yabancı basında manşetlerde yer aldığını belirten Erdoğdu, “Bu operasyonun bir takım ekonomik sonuçları da olacaktır, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli. Döviz kuru ve faiz oranlarında bir yükseliş olabilir. İstenmese de bir ekonomik kriz, siyasi krizi takip edebilir. Biz bütün bu gelişmeleri takip edeceğiz” dedi.

YABANCI FONLAR ÇAĞRILABİLİR

Erdoğdu, yolsuzluk iddialarından kaynaklı yabancı kuruluşların Türkiye’de bulunan fonlarını çekebileceğini veya dondurabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Ekonomik ve siyasi krizin mali ve iş gücü piyasalarımızda uzunca sürecek derin bir krizi tetiklemesinden endişeliyiz. Hükümetin tutumu da çok önemli. Eğer hükümet yolsuzlukla mücadeleye kararlılık gösteren bir tavır içerisinde olursa hem iç, hem dış piyasaya olumlu mesaj verecektir. Ama eğer Hükümet bunu siyasal çatışmaya dönüştürürse; bu Türkiye’de ki yabancı fonların geri çağrılması, yeni gelecek fonların askıya alınması ve Türkiye’de kaynak krizine neden olabilir. Bununla bağlantılı döviz kurları ve faiz oranlarında şok etkisi yapması ve uzun sürecek bir durgunluk ile krizin yaşanması sonucunu doğurabilir. Durum çok iç açıcı değil. Bu kadar yolsuzluğun olduğu bir ülkeye fon gönderilmesi, kendi yasalarına göre de şaibeli işlemler yaratabilir, suç olan işlemler yaratabilir.”

İKTİDARA DESTEĞE HAZIRIZ

Erdoğdu, kriz masasının tüm bu gelişmeleri takip ederek Hükümeti uyaracağını belirterek, “Biz uyarıcı bir konumdayız. CHP olarak bu krizin yaşanmaması için iktidara her türlü desteği vermeye hazırız. Bu hepimizin ülkesi. Ak Parti yetkilileriyle sabah saatlerinde görüştük. ‘Kim yolsuzluk yapmışsa üzerine gidilmeli’ dediler. Bu olumlu bir yaklaşım” dedi.

SAVCILIKLA PAYLAŞIRIZ

Partinin yolsuzlukla mücadele biriminin, üç yıldır yaptığı çalışmalar sonucu operasyonlar sırasında gündeme gelen iddiaları bildiğini belirten Erdoğdu, bu iddiaları zaman zaman TBMM’de gündeme getirdiklerini ve kamuoyunu bilgilendirdiklerini söyledi. Erdoğdu, “Sanırım savcılık bununla ilgili daha teknik detaylara ulaşmış olabilir. Savcının elinde ne var bilemiyoruz. Savcının elindeki delillerden kaynaklı tutuklamalar başlarsa, Hükümetin istifasına giden bir süreç de başlayabilir. Talep edilmesi halinde savcılıkla belge ve bilgileri paylaşabiliriz. Ama bizim elimizdeki de devlet belgeleri. Raporlar sözleşmeler TBMM aracılığıyla aldığımız belgeler” dedi. Erdoğdu operasyonun ikinci üçüncü dalgalarının da olabileceğini söyledi.

BELGELER AKACAK

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da bu sürecin yakından takip edeceklerini söyledi. Böyle bir masa kurulduğu andan itibaren buraya yeteri kadar bilgi akacağını dile getiren Altay, “Bakın daha neler çıkacak. Bu operasyonun dışında, bağımsız daha ne bilgi, bulgular, belgeler kriz masasına akacaktır” dedi. Altay, savcıların ve polisin başlattığı bu operasyonun, nereye gidiyorsa, oraya kadar gitmesini, operasyondan hükümet baskısı ya da değişik nedenlerle geri adım atılmamasını, gerçeklerin ortaya çıkarılmasını talep ettiklerini kaydetti.

Başbakan’ın en kısa zamanda çıkıp kamuoyuna açıklama yapması gerektiğini söyleyen Altay, “(Aslında ben işin tadını kaçırdım, abarttım. Bizimkiler de benimle birlikte işi çok abartmış) deyip, istifa etmesi gerekir. Toplumun beklentisi de budur. Bu gelişmeyi yadırgamıyorum, yırtık ayakkabıyla siyasete giren siyasetçinin, dünyanın en zengin 12. Başbakanı olması her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Bakanlar Kurulu üyelerinin kollarındaki saatlerini toplayalım, onların değeriyle bir ilin bütün sorunu çözülür. Başbakan’ın, bu noktada gereğini yapması lazım” dedi.

Altay, bir soruyu yanıtlarken, AK Parti ile cemaat arasındaki çatlağın, çatışmanın kendilerini ilgilendirmediğini ifade etti. Ortada fiili bir durum olduğunu dile getiren Altay, “Cumhuriyet tarihinin bana göre en büyük skandalıdır. Hiçbir Cumhuriyet hükümetinde rastlanmayacak boyutta ortada bir skandal var” dedi.