CHP heyetinden cezaevi önünde açıklama

Bölge gezisi kapsamında Diyarbakır’da bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) heyeti, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümünde, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması düzenledi.
Aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın da bulunduğu CHP’li heyet, E Tipi Kapalı Cezaevi önüne geldi. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, Diyarbakır Cezaevi önünde olduklarını, bu cezaevinin The Times gazetesi tarafından en şöhretli 10 cezaevi arasında ilan edildiğini söyledi. 12 Eylül’ün Mamak ve Metris cezaevleri ile birlikte bu cezaeviyle anıldığını kaydeden Tanrıkulu, "Halen de bu cezaevinin şöhreti devam ediyor. Şu anda içeride tutuklu milletvekilleri, tutuklu siyasetçiler var. Yani demem odur ki 12 Eylül zihniyeti 33 yıl sonra yine burada Diyarbakır’da ve bütün Türkiye’de devam ediyor. Diyarbakır Cezaevi’nin 19 Mart 2013 tarihinde meclise verdiğimiz kanun teklifi doğrultusunda bir insan hakları ve demokrasi müzesine dönüşmesi lazım, bir hafıza müzesi olması lazım. Bir geçmişle hesaplaşma ve yüzleşme müzesi olması lazım. Yine bu cezaevinde yakın tarihin insan eliyle gerçekleştirilmiş en ağır vahşeti de 24 Eylül 1996 tarihinde yaşandı. Yani bundan tam 17 yıl önce yine bu cezaevinde büyük bir vahşet yaşandı. Onlarca insanımız bu cezaevinde yaşamını yitirdi. Yani bu cezaevinin şöhreti devam ediyor" dedi.

"CHP, 12 EYLÜL REJİMİNİN KAPATTIĞI PARTİDİR"
Daha sonra konuşan Milletvekili Oyan, 12 Eylül’ün Türkiye’de ekonomik ve siyasi bağımsızlığın dünya egemen güçlerine devredildiği günün adı olduğunu ifade etti. 12 Eylül 1980’in, Türkiye’yi Ankara’dan yönetilemez biçimde yeniden dönüştürmenin tarihi olduğunu anlatan Oyan, “Bunu yapabilmek için Türkiye’de milyonlarca kişi cezaevlerine atılmış 100 binler işkenceden geçirilmiştir. Türkiye’de emekçilerin gelirleri cumhuriyet tarihinin en uzun süren, on yıl süren gelir gerilemesine yol açmıştır bu 12 Eylül 1980. Aynı zamanda 24 Ocak kararlarının uygulaması için gelmiştir. 12 Eylül tarihleri gerek 33 yıl öncesi itibariyle gerekse 3 yıl öncesi itibariyle Türkiye’de demokrasinin canına okunduğu tarihlerdir. 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin simgesi olan bu Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin mutlaka bir demokrasi ve insan hakları müzesine dönüştürülmesini talep ediyoruz. CHP 12 Eylül rejiminin kapattığı partidir. 12 Eylül rejiminin 12 Eylül darbesinin yapılmasının ana amaçlarından biri CHP’yi kapatmaktır. Tabi garnitür olarak Adalet Partisi’ni de kapattılar. Türkiye’de solun kafasını ezdiler. CHP’yi bir daha açılamayacak biçimde kendilerine göre kapatmışlardı. Yakınlaştığı bir dönemde darbeler olmuştur. CHP her zaman ve bundan önce de bundan sonra da bu darbelere karşıdır. Karşı olmaya devam edecektir” diye konuştu.

“ÇÖZÜMÜN YERİ MECLİSTİR”
Heyet olarak bölgede çalışma yaptıklarını kaydeden Oyan, “Vatandaşlar şaşırıyor. Yani ’biz bunları CHP’nin söylediğini bilmiyorduk’. ’Aaa bunları da mı söylüyormuş’ deniyor. Biz şunu söylüyoruz; CHP’nin bu konudaki çözüm önerileri kağıt üzerinde yazılı altında imzası olan bir belge biçimindedir. CHP demokrasi mücadelesinde Türkiye’deki tüm partilerin önündedir. Hiç kuşkumuz yok. Dolaştığımız her yerde şunu söylüyorduk; ’biz çözümün müzakere sürecinin kendisine değil ama bunun yöntemine karşıyız’ dedik ve bu yöntemin buraya varacağını söyledik. ’Kapalı kapılar ardında ve özgürlüğü kısıtlanmış bir hükümlüyle yapılan müzakerelerin gideceği yer burasıdır’ dedik. Çözümün yeri meclistir. Bir bölgenin seçilmiş siyasetçileri vardır. Çözüm yeri meclistir” ifadelerini kullandı.
(İHA)